Efece haber gazetesine yazdığım köşe yazılarımdan oluşan kitabımın adıdır “Bir avuç toprak”
Ben ülkemin topraklarından ayrılırken çocukluğunu yaşayamamış, genç kızlık nedir bilememiş, henüz çocuk yaşta 15 yaşındaydım. Gurbet, yaban eller, yeni hayatımın sürüngenliğinin başlayacağı, bomboş bir bavul ile kara tirene binerken, küçücük çocuksu avuçlarıma ülkemin toprağını doldurmuştum. Bir avuç ülke toprağı...
Hala avuçlarımın içinde, misler gibi o toprak vardır. O toprak; Atatürk, Cumhuriyet, saygı, aşk, sevgi, merhamet, insanlık, saflık, mertlik, iman ve şeref kokuyor.
Yıllarca yaban ellerde gözümden dahi sakınmışımdır bir avuç ülke toprağını.
Yıllık izinlerde ülkeme geldiğimde, ilk tatil heyecanımdan, şaşalı geçen günlerimden sonra toprağımın kokusunun artık nedenli değiştiğini hissetmiştim.
Yıllar sonra yaban ellere veda ederken, o yıllar öncesinden avuçlarıma sığdırdığım ülkemin toprağıyla ülkeme döndüm. Avuçlarımdaki toprağı gözyaşlarıyla kokluyorum şimdi. Ve hayır, hayır hayır! Diyorum, Ülkemin topraklarında artık; Atatürk, Cumhuriyet, saygı, sevgi, aşk, merhamet, insanlık, saflık, mertlik, iman ve şeref kokmuyor, kokmuyor!
Şimdi hala avuçlarımdaki çocukluk yıllarımın toprağıyla avunuyorum.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İLELEBET YAŞAYACAKTIR.
Belki de ülkemden uzak oluşum; hani orada olsam kalabalık toplumun içinde gelişen çarpık olaylarda, beyinleri uyuştururcasına her ağızdan çıkanlarda sersemleşmediğimden ülkemde gelişen her günkü olayları daha bir objektif izlediğimi düşünerek naçizane fikir ve görüşlerimi kaleme aldım...
Uzun zamandır TV izlemiyorum. Günün her saat başı suikast, ölüm, kaza ve şehit haberlerini izlemekten depresyonlara giriyordum. Hatta o günkü çok etkilendiğim olay haberleri rüyalarıma giriyordu, bir kâbus gibi: Doğruyu savunanların katledişleri...
Doğru konuşanlar, doğruyu savunanlar ya vatanından sürgüne gönderiliyor ya da düzenlenen suikastlarla katlediliyorlardı. Uzun zamandır suikast haberleri pek duymuyorum; sanki modern, demokrat ve insani olanlar susturuluyorlar, demir parmaklıklar ardına sürgün ediliyorlar gibi geliyor bana...
Ülkesinden uzak düşen bir Türk, Cumhuriyet kadını olarak; “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır“ diyorum.
|