Körpecik fidanlar devriliyor; hayatlarının baharını, sevgiyi, aşkı, bir aile olmanın mutluluğunu yaşayamadan. Analarına, babalarına doyamadan, ağızlarında hâlâ süt kokan fidanlarımız devriliyor. Sevdiklerinin ellerine dokunamadan, bebelerine doyamadan, hayatın yollarını arşınlamadan, doğruları yanlışları keşfedemeden, gün be gün nice fidanlarımız devriliyor. Ve nedense gariban halkın gariban evlatları katle-diliyor. Başımızdaki öküzlerin ise evlatları sakat raporu alıp ABD’ye yerleşiyor.
Lanet olsun duyarsızlara. Yıllardır, ülkemde anaların babaların bin bir emekle yetiştirdiği evlatlarımız terör kurşununa kurban gidiyor, Mehmetçikler şehit düşüyorlar. Feryatlar ediyoruz, ciğerlerimiz yanıyor: Şehitler ölmez, Vatan sağ olsun!” diyoruz.
Evlatlarımız gitti vatanımız sağ olsun, diyoruz diyoruz da (ilk değil, sonda olmayacak)
Her ne hikmetse şehitlerimiz, hep kırsal kesimlerden, gariban ailelerden, bin bir güçlüklerle evlatlarını yetiştiren köylülerimizden çıkıyor. Yalan mı? Ülkemden uzak olduğum için, yoksa ben mi yanlış biliyorum? Ülkem benim, güzel ülkem! Allah’ım ülkemi terörden ve tüm kötülüklerden korusun. İlk defa benimde dudaklarımdan dökülen bu kelimeler kalemime yansıyor. Lanet olsun teröre! Vatan mı sağ olsun bilmem ama size kıyanlara da lanet olsun! Analar nice Mehmetçikler doğuruyor, yetiştiriyor, Mehmetçiklerimiz tükenmez!
Ey şanlı şehitler! Anneleriniz sizleri şehit olasınız diye doğurmadı elbette ama kaderde şehit olmak varmış... Sizler böyle yüce bir makama ulaşırken, sizleri şehit edenler, sizlere kıyabilenler utansın. Gencecik bedenlerinizi kana bulayanlara, anne—babanıza evlat acısı yaşatanlara, eşlerinizi dul, çocuklarınızı babasız bırakanlara, evlerinize ve aynı zamanda bu milletin bağrına bir kor gibi acınızı düşürenlere lanet olsun. Gözünüz arkada kalmasın, dökülen hiçbir kandamlası karşılıksız kalmaz! Ya bu dünyada ya da ahirette. Elbet bir gün her kandamlanın hesabı görülecektir!
Rabbim evlerinize düşen acıyı hafifletsin, ailelerinize sabırlar versin. Siz ey gencecik şehitler, mekânınız cennet olsun...
Vatanımız mı sağ olsun? ‘Vatanımız sağ olsun.’ Evet, o güzel ülkem sağ olsun ama evlatlarımız ‘Şehit’ unvanı altında kurban gitmesinler artık.
..
BİR ÜLKE İSTİYORUM
Bir ülke istiyorum; kan değil güllerin koktuğu.
Bir ülke istiyorum; gözlerini hırs bürümüş değil,
Saygıyla sevgiyle, insanlara insan gibi bakılan bir ülke istiyorum.
Bir ülke istiyorum; içinde kadın erkek değil insanların yaşadığı.
Bir ülke istiyorum; tozun dumanın, küfürlerin değil
Sevginin saygının uçuştuğu.
Bir ülke istiyorum; havasıyla suyuyla, toprağıyla beslenilen.
Çünkü! Para insanlığımızı satın alan ve satan kalleş bir silahtır.
Ve ve geçici arzular hevesler uğruna
Kadınların kullanılıp kullanılıp
Kirlenmiş bir bez parçası gibi atılmadığı,
Anaların ağlatılmadığı bir ülke istiyorum.
Hah, olmadığını bile bile ben isteyedurayım!
Nevin IŞIK (Cesur Kalem)
|