Biraz önce bir arkadaşımı aradım, anlattıkları beni şok etti. Bu gibi konular beni çok etkiliyor. Eşinin kendine ihanet ettiğini öğreniyor ve evini ateşe veriyor.
Evet, dinlediğim on kadından sekizi eşleri tarafından ihanete uğramışlar. Yazık değil mi, hiç mi vicdan kalmadı, Allah korkusu yok. Anlık heyecanlar uğruna iki kadınında ciğerini de yakıp dünyaları karartıyor. Eşinizle mutlu değilseniz, eşinizde sizinle mutlu değildir. Neden iki medeni insan gibi ayrılmıyor ihanetlere yöneliyorsunuz. Kim bilir eşinizi mutlu edecek biri de onun karşısına çıkar değil mi. Çok mu heyecan verici ihanet.
Evet, birçoklarının ayrılmama savunmaları ‘’çocuklarımız için, çocuğumun geleceği psikolojisi’’ için deniliyor.
Annesine ihanet eden babanın çocuklarının gelecekleri parlak mı oluyor, psikolojileri bozulmuyor mu?
Bir yuvanın başbakanı babadır, anne ise milletvekili. Peki, bu yuvanın içinde ihanet varsa, sen çocuğuna hangi ahlakı hangi geleceği veriyorsun. Biz anneler babalar birer örnek olmamız gerekmiyor mu çocuklarımıza. Ha birde şu var, eşi tarafından ihanete uğramış birçok kadınlarda ‘’kadın oru… ymuş ki kocamı baştan çıkarttı, oysa benim kocam şerefli bir erkektir’’ diyerek sinelerine çekiyorlar, eşinizin başka bir kadının koynundan çıkıp sizin koynunuza girmesini mideniz nasıl kaldırıyor.
Bir kadın tek başına oru… Olmaz, onu oru… Yapan sapık erkek, şerefsiz baba, göz yuman ahlak vardır. Peki, böyle erkekler nasıl şerefli oluyorlar. Kadının yüreğine tenine dokununcaya kadardır ‘’aşığım seviyorum’’ Evli oldukları ortaya çıkınca da, bin bir yalanlarla savunmalar ve utanmadan hala ‘’hayır, ben bir anlık gelip geçici heyecan peşinde değildim’’ Yo, aslında ele geçeceklerini hesaba katmamışlardır.
Onlar mesut ve bahtiyar eşlerinin koynunda müsterih bir duyguyla uyurlarken, olan inanmak güvenmek istediği ve mutlu olmak istediği için, yüreği ve teni tecavüze uğrayana olmuştur. Biliyorum, buna tecavüz denilmez diyecek olanlarınız olacaktır.
Evet, ister kabul edin ister kabul etmeyin, duygularla oynamakta tecavüzdür. Yıkılan umutların, tükenen güvenlerin vebali çok ağırdır. Yasak aşkın özgürleştiği, helal olduğu nerde görülmüş. Yanındaki aynı yastığa baş koyduğun insana saygın yok, Allah’a da mı saygı korku yoktur. Bir başkasına ait olanı çalmanın, bir başkasına vermenin vebali ağır olur, cezasını kanunlar yasalar vermez, dünyamızın mimarı yüce Rabbim verir.
Günahların sevapların, haram ve helallerin dinimizce günahlarından bahsederken hiç mi Allah korkumuz yok, hiç mi vicdanımız kalmamış.
Bitmedi, yazımın devamı gelecek.
|