Ülkemde uzun vadeli yaşamak için ülkeme dönüşüme bir kaç adımlık zaman kala tam 44 yıllık maddi ve manevi değerleri olan neyim varsa seçmekle meşgulum. Ne yazık ki hiç ufak tefeklerin haricinde bir şey getiremiyorum, yolculuğum uçakla olduğu için. Beraberimde yaşadığım oğlumun kendi ayakları üzerine duracağı, kendi hayatını kuracağı bu günün gerçekleşmesini yıllardır arzu ederken bu burukluk niye diye soruyorum kendime. Oğlum nişanlısı ile artık bir başka evde yaşıyacağı için 1987 den bu yana oturduğum bu evi ve 1970 ten beri yaşadığım bu ülkeyi, şehri tüm anı ve hatıraları ile bırakıp geliyorum. Burada ikametim olduğu halde ki yasal haklarımın kalıcı olması nedeniyle ikametim hala buradada olması gerekiyor, bir gün ziyaret için dahi geldiğimde artık ne evim ne anı ve hatıralarım olacak.
Türkiyemi çok seviyorum, her tatil dönüşümde ''gitmek istemiyorum'' diyerek göz yaşları dökerken işte gidiyor ve orada yaşıyor olacağım, peki ama bu burukluk niye?? Gelmeme az bir zaman kala bir çok eşya ve ıvır zıvırları ayırırken içim sızlıyor ne yalan ki birde hiç bir şeyimi beraberimde getiremicek olmam.
Elveda sevgili odam, artık sende kalamıyorum.
Yorganını yastığını, çarşafını döşeğini artık düzeltmeyeceğim.
Elveda sevgili odam, gidiyorum arkama bakmadan.
Perdeni pencereni, beton duvarlarını özlemlere düşsende özlemiyeceğim.
Sende alıp başını gideceksin buradan, bense gidiyorum senden evvela.
Bir silgi çekiyorum kokusunu bıraktığım anılara, bir kalem çekiyorum 27 yılına.
Ben arkama bakmadan senden giderken, hakkını helal et diyorum.
Eşim oldun, sevdiceğim oldun, dostum dert ortağım oldun.
Sana ağladım, taştan olsanda, beni anlamasanda içten ve derinden sana dert yandım, buz gibi betondanda olsan sana sarıldım.
Bir nefes eksik olsada dört duvarınla, tavanın tabanınla vede birde benim yanlızlığımla, ben her gece seninle sekiz kişilik bir aileydim.
Yanlızlığımın nefesini, terimin kokusunu, zaman zaman göz yaşlarımın kahrını çektin.
Beton duvarlarında kokum kalsada, yatağım yorganım yastığımda terk edecek seni benim ardımdan.
Bak ben ağlamıyorum o ağladığım gecelerde ki gibi, sakın sende ağlama.
Bilirim sende özleyeceksin beni betondan olsanda, ama ben özlemeyeceğim seni, özlemin ta şuracığıma vursada.
Elveda sevgili odam demeden bir iki gece daha kahrımı çekeceksin, bense sabahlara uykusuz erişeceğim.
Belki senden sonra, seni terk ettikten sonra uğur girecek hayatıma. Sıcak bir nefese, sevgi dolu bir yüreğe, gözlerime bakan bir çift gözlere ulaşacağım, 27 senedir sende üşüdüğüm gibi artık üşümeyeceğim.., kimbilir belki !
Elveda sevgili odam. Hakkımda hayırlısı olsun..
|