“Asude ömrüm ölüm döşeğinde son bir kez görmek istiyor gözlerinin yalçın mavilerini.”
Al yanaklı, bal dudaklı, gece gibi ruhuma çöken yar, içime akan kandan başka ne olabilir ki?
Soluğumu kesen, şu canım ömre pes ettiren, boynumu cellâtlara eğdiren ve seni bana el eden insafsızlığından başka bir şey değil. Senden özge can olur mu? Senden gayrısı bana yar olur mu? Söyle şimdi! Sensiz bu hayat bana var olur mu?
Yokluğuna lüzumsuz haykırışlarım olmadı hiç ve gözyaşlarım boşuna akmadı hiç mi hiç…
Tütünün kor bahçelerinde tükenen sensiz ömrümde, hasretine ciğerimi sardım sonra solan ellerimi, gözlerimi yaktım, boşuna ağlamadım, yanmadım. Sevenlerin diyarında kalan tek candım, inanmadın…
Gözlerini özledim çok. Dudaklarının ıslak cazibesinde gördüğüm seraplara kızdım. Aklımın beni her defasında içine çeken, aldatan, yarı yolda koyan senli hayallerine hayıflandım çok…
Ne kadar istesem de bir seni düşlemeyi, birde içime acı tütün çekmeyi terk edemedim. Terk edemedim bana yasak, ellere bayram gözlerini. Bir kere doya doya sarılıp; “seviyorum seni” diyemedim.
Ellerin kınasını yakan ellerine bir kere olsun dokunamadı kırılası ellerim. Hep çok geldim, hep arsız, hep çok gördün gözlerinin yalçın mavilerine ve asude bir ömrün tam ortasında “öldüm” görmedin…
“Asude ömrümün tek dileği sendin,
Sırma tellerine vurgun yedim görmedin,
Umutlarımı kökünden kesen sendin…
Dermansız derdimin güzeli Şermin,
Ellerini kalbimden çekip alan sendin,
Ömrümü yollarına hiçe sayan bendim…
Mutluluk yolunda sen çöl, ben seldim
Rüyalarımı ikiye bölen, aşkımı istemeyen
Ümit kandillerimi söndüren yine sendin
Masum yıllarımın acımasız katili Şermin…”
Günler geçiyor gözlerimin önünden tren vagonları misali birer ikişer ve sen hiçbirinde yoksun. Gelişine ümit ettiğim onmaz yürek yaralarım haykırışlar içerisinde. Bir kere görünsen ufuktan, bir kere görsem gözlerini sonra ölsem sessizce…
Yüreğine hala çok mu geliyor üzgün sevdam? Ve hala asudeliğim gözlerini bir lahza görmeyi hak etmiyor mu?
“Asude ömrüm ölüm döşeğinde son bir kez görmek istiyor gözlerinin yalçın mavilerini.”