Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29918729
Bugün Ziyaretçi :  10005
Aktif Ziyaretçiler :  10005

ALDATILMAK!
 
Bir bağırtı kopar önce sonra büyük bir gürültü… “Deprem…”
Siz aşk yıkımlarını bilir misiniz? Peki, kahrından açmayan yediveren güllerini?
Sahibi olduğunuzu zannettiğiniz en güzel yıllarınızın bir kalp hırsızı tarafından çalındığını öğrendiğinizde ne hissettiniz? Ya aldatıldığınızda? Yaşayabildiniz mi sonradan? Yaşıyorsanız şayet hangi yörüngedesiniz? Nefes alıyor musunuz sahiden? Gülebiliyor musunuz cidden? Ağlamadan geçen geceleriniz ve kalp sıkışmalarınızın olmadığı günleriniz var mı? Geçmişe “ah!” etmediğiniz, kandırıldığınız anlara çığlıklar biriktirmediğiniz, “tüh!” demediğiniz, vahlarla çoğalmış bir işkencenin içinden sıyrıldığınız bir anınız var mı sahiden?
"Zor dostum zor, sevilmeden sevmek, onu bir başkasının yanında görmek..."      
            Ayrılık zaman tanımaz, acımak bilmez; gümbür gümbür çalar yuvanızın kapısını, pembe panjurlarınızı siyaha boyar, yıkılmaz sandığınız büyük ailenizin gök kubbeye uzanan çatısını yerle bir eder. Bazen “ölümle bitseydi bu kadar koymazdı” dersiniz, aldatılmakla tescillenen depremleri...
            "Aldatılmak!" Belki de yeni bir başlangıcın mutlu sona giden ilk adımlarının yüklemi olabilirdi, içinde yıkılası milyonlarca gözyaşı barındırmasaydı eğer...
            Seviyorken ve bir o kadar bağlıyken hayat kordonuna, "küüüt!" diye karşınıza çıkan bu kargaşa yumağı sizi ne yapacağınızı bilmez bir hale getirebilir. Ve siz bir anda sonun başına gelebilirsiniz. En çok kendinize acırsınız, bomboş geçen yıllarınıza, doğrusu dolu zannettiğiniz ama o çirkin gerçekle tanıştığınızda, kullanıldığınızı anladığınızda, boş, içi, dışı boş onca yitirilmiş, yalanlarla, pişkinliklerle geçiştirilmiş gençliğinize yanarsınız.
            Aynalarla yüzleşirsiniz, sizin her dem güzel olduğunuzu söyleyen aynalarla... Güzelliğinizin on para etmediğini, bu iğrenç takasın, yerinize başkasının konulmasında anlar sonra parçalanan aynalarda bir bir toplarsınız geçmişin yerine konulamayan "güven" adlı öznesini...
Şimdi hem kendinize ters, hem hayata aykırı ve korkak ve bir o kadar da arsız, pervasız bir cesareti körüklersiniz, sizden, her şeyden kaçan yüreğinize...
            Kaybeden ne yapmaz ki? Önce bin bir parçaya ayrılırsınız sonra "bitti bu iş" teraneleriyle (seviyorsanız) kendinizi kandırırsınız. Her adımda isyan bayrağı, her sokak başında ve her dost çayında "olmaz artık her şey sona erdi" terennümlerini binlerce tümce içinde kullanır, yüreğinize ve ruhunuza aykırı olduğunuzu bildiğiniz halde kandırır durursunuz kendinizi.
            İnsan seviyorsa eğer, emin olun iki acıyla birlikte yaşayamaz. Biri aldatılmak öteki sevdiğinizi kaybetmek. Razı gelmek zaman alsa da, içinizi milyon kere yaksa da siz hem aldatılma acısını, hem sevdiğinizi kaybetme sancısını bir arada kaldıramazsınız. En çok susarsınız. Mümkünse devam etmelere kurarsınız içine kurt düşmüş beraberliğinizi. Ve genelde de adına "aile" derler. Ailem için... Yuvam için... Çocuklarım için...
            Sürer gider aldatılmalar. İçinizi kemiren bu dert ölene kadar yüreğinizin peşini bırakmaz. Çünkü "güven" yıllar önce yüreğinizden tasını tarağını toplayıp gitmiştir bir kere...
 
Aldanmak, aldatılmak, yüreğinden kovulmak,
Lakin her şeye susmak, asla konuşmamak,
Depremlere çare bulamamak, kendinden kaçmak,
Aldatıldığını bildiğin halde, onunla yaşamak,
Tükürülesi bir ömrün içinde boğuşup durmak,
Istırabın sonsuz dünyasına tabi olmak, susmak,
Limansız denizlerin dibini boylamak, durmamak,
Mevsimsiz bir iklimde yediveren gülleri olmak,
Asla goncalarını açamamak, solmak nedir bilir misin?
Kahrından her saniye ölmek, aldatılmak nedir bilir misin?
 
"Aldatılmak!" Belki de yeni mavilere açılmanın en büyük taraftarı olabilirdi, içinde yok olası milyonlarca hicran yarası barındırmasaydı eğer…
 
Murat ince
07.08.2009 muratince@muratince.net
www.muratince.net
 
Ekleyen:  Murat İNCE
Tarih:  8.8.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Murat İNCE Yazıları
DayanamıyorumMurat İNCE [ 16.12.2014 Devamı
SıkıldımMurat İNCE [ 20.11.2014 Devamı
Ankara'da karlı TemmuzlarMurat İNCE [ 17.10.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XXI)Murat İNCE [ 9.8.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XX)Murat İNCE [ 24.7.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIX)Murat İNCE [ 14.7.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVIII)Murat İNCE [ 28.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVII)Murat İNCE [ 17.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVI)Murat İNCE [ 16.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XV)Murat İNCE [ 2.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIV)Murat İNCE [ 27.3.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIII)Murat İNCE [ 16.2.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XII)Murat İNCE [ 3.2.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XI)Murat İNCE [ 29.1.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (X)Murat İNCE [ 1.1.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (IX)Murat İNCE [ 3.12.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VIII)Murat İNCE [ 6.11.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VII)Murat İNCE [ 4.11.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VI)Murat İNCE [ 20.10.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (V)Murat İNCE [ 12.9.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM IVMurat İNCE [ 1.9.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (3)Murat İNCE [ 17.8.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (II)Murat İNCE [ 27.6.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (1)Murat İNCE [ 8.6.2013 Devamı
CANSUYUM (VI)Murat İNCE [ 11.3.2013 Devamı
Cansuyum (V)Murat İNCE [ 24.1.2013 Devamı
Cansuyum (IV)Murat İNCE [ 19.1.2013 Devamı
CANSUYUM (III)Murat İNCE [ 3.11.2012 Devamı
DEMEDİN DEMEDİM İŞTE Murat İNCE [ 6.10.2012 Devamı
HOCAMMurat İNCE [ 1.10.2012 Devamı
SON SÖZÜN Murat İNCE [ 23.9.2012 Devamı
USTA (21)Murat İNCE [ 15.9.2012 Devamı
USTA (20) Murat İNCE [ 8.9.2012 Devamı
ALTI YAŞINDAYIM ANNEM Murat İNCE [ 24.8.2012 Devamı
USTA (19) Murat İNCE [ 19.8.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam