Merhaba sevgilim;
Sonsuz bir yolun başında seninle karşılaşmak okul yıllarıma denk düştü. Seninle karşılaşmak, aşkın bütün satır aralarına kül olmak, toprağa düşen ilk cemre gibi daha on beşimde kalbime düştü ve ben gözlerine kül oldum sevgilim.
Artık bütün elalarım yeşil, bütün karalarım çayır çimen. Bugün beş aralık sevgilim, bugün doğum günün ve bugün seninle yarınlarım daha aydınlık. İçimden geçenleri bir kâğıt aklığına dökememenin verdiği ıstırabı bilemezsin sevgilim…
Oysaki sana neler yazmak geçiyor içimden, oysaki ne çok söylenecek söz var ama hepsi benden çok adım ötedeler. Birini yakalıyorum, diğeri kaçıyor. Durun! Biraz bekleyin, beni ona kul eyleyin diyorum ama nafile… Beklemiyor hiçbir sözcük beni. Bende yakaladıklarımla gözlerine, o güzel sözlerine, mert yüzüne bir şeyler söylemek istiyorum. Bil ki sevgilim seni çok seviyorum…
Masum yıllarımın en büyük aşkı
Ezgilerimin gerçek tadı
Razıyım bir gül yeter
Tadımda tuzumda sende saklı…
Sensiz ben neylerim bu dünyayı? Nasıl katlanırım bütün bu acılara? Sen olmadan gülmeler mi olur? Sen olmadan sevmeler mi olur? Ben sana adamışım şu gençliğimi, bir sana teslim etmişim bütün gülüşlerimi ve masum sevmelerimi. Sen tutmadan ellerimden ve sen bakmadan gözlerimden yaşam mı olur?
Sen görebildiğim tek aydınlık yüzüm ve sen görebildiğim tek sevgim, yaşam sebebimsin. Doğumun belki de en güzel servetim, belki de tanrının en büyük hediyesi bana o yeşil gözlerin. Ne olur onları benden alma.
Doğum günün kutlu olsun sevdiğim. Bilmelisin ki sen ilk ve son sevdiğim, tek bildiğim ezberimsin. Seni seviyorum.
|