Özlediğimi bilip de susman yok mu? Ah! Bu susmaların, bu susmaların öldürecek sonunda beni…
Gözlerimin içine bakıp bakıp, beni benden gizli gizli çalıp sonrada bir şey yokmuş gibi yapıp kaçmaların yok mu? Ah! Bu kaçmaların, bu kaçmaların öldürecek sonunda beni…
Arzularına vurduğun gemler, geceler boyuncu ruhundan hesap sormuyor mu? Çılgınlığı ele alıp konuşmak varken, dudaklarımdan kaçmaların dudaklarını kavurmuyor mu?
Bebeğim aşk biraz cesaret ister, biraz çılgınlık ve birazda çabukluk. An gelir zaman, an gelir duygular kaçar. Demir her zaman tavında dövülür ve arzular çıkmışsa senden dışarı niye susturursun ki? Sonunda arzuların girdabında boğulacaksan, niye durdurursun ki içindeki çalkantıları?
Ellerime dokunuşların kanıyor içimde, ya sende neler oluyor? Yanımdan geçerken kokun aklımı başımdan alıyor, ya benim kokum sende?
Gülüşlerini, sözlerini, gözlerini dudaklarımda bitir. Geceyi ve içini döven arzularını bende dindir. Çıkmazlarını bende aç, sonsuza kadar bende kal sevgili yoksa bu susmaların öldürecek beni.
Ben bir gönül hırsızı değilim, ben bir aşk çalan hiç değilim ama senin yaptığın, senin susmaların en büyük vurgundur kalbime ve vuslatı yarınlara tehir etmek bu yüzyılda kalplerimize en büyük haksızlıktır sevgili…
|