Bana gel ara sıra, beni öp bazı bazı, her ne olursa olsun sor ara sıra ve hasret kaldığım gözlerinden şiirlerimi iç bazı bazı…
Umut zincirlerimi hiç kırmadım, koparmadım sevgi bağlarımı ve küstürmedim gönlümü sana.
Dağlar türkümüzü söylemese de, hiçbir ovada sesimiz yankılanmasa da ve ismim ve ismin kader taşımıza ne ettimse de yazılmasa da, seni beklemekten ve seni sonsuza kadar sevmekten vazgeçmeyeceğim gülüm.
Biliyorum arsız iflah olmaz bir aşığım. Biliyorum umut kandillerini hiç söndürmeyen, laf dinlemeyen, yinede deli gibi seven bir aşığım. Biliyorum sen unuttun, yeni bir yol tutturdun ve hatta koynunda boy boy çocuklar uyuttun ama bir beni uyutamadın ama bir bana çok buldun, bir bana yok oldun, bir beni uyutmadın koynunda… Biliyorum, sus! Ne olur söyleme, çıt çıkarma, umutlarımı koynundan uzaklaştırma… Eee biliyorum yoksun sen artık bana, biliyorum usanmaz, uslanmaz bir aşığım ben sana…
Kafamı kırk yerinden kırsan da, ayrılığı kendine dost saysan da, beni sana sonsuza dek yasak bulsan da, bir an bile uzak kalmayacağım sana. Yüreğim dilimde, dilim yüreğimde şiirler yazacağım o bana çok gördüğün koynuna…
Ağlamalarım şehirleri tutsa da, sesim sokak sokak yankılansa da ve bir kere bile duymasan da, ağlayacağım bir ömür sana…
Ne olur ara sıra sor beni, içinde bul bazı bazı, her ne olursa olsun selam gönder ara sıra ve delirdiğim şiirlerimde bul bazı bazı...
Murat İnce
|