"Yetimlik hırkan kaderin, sılan boynu bükük kalmasın ve gurbet yuvan olmasın, dön gel, gülen yüzün hüzün dolmasın…"
Her şeye muktedir Allah,
Evvel ile Ahir Allah,
Zahir olan yine Allah,
“O” Malikül-mülk “tek” Allah…
Gözyaşlarında kayboldum,
Gözyaşlarında can buldum,
Önce öldüm sonra doğdum,
Gülen gözler ağlamasın…
Bildim yanan yüreğini
Niçin ağlar? Niçin çağlar?
Böyle kanar, böyle akar,
Bildim gülen yüreğini…
Ömür tükeniyor ustam, buralarda yaşamak bir başka zor, biliyorum ki gurbet daha da zor ustam. Geceler soğuk, günler bulanık faat her ne olursa olsun yürek illede "vatanım" der ustam.
Aşikardır bütün yüreklere, gurbet ellerde yaşamak zor ve aşikardır bütün bileklere kırmak kolay, bükmek kolay ah! Şu hasret kırmasaydı, ağlatmasaydı en zayıf yerinden...
Bilirim ki insan doğduğu yerleri özler ve bilirim ki ustam kainatın efendisinin bildiği birşey vardır herşeyde. Akıyorsa sular, an gelir baş aşağıda akar ve bilirim ki özlemler yaban ellerde çoğalır, çağıldar akar durmaz her akşam her sabah. Sonra efkar başta har ustam...
Özlem gelde bitsin ustam, gelde dinsin gözyaşlarımız ve gelde artık öksüz koma evlatlarını ustam...
Murat İnce
Manavgat/ANTALYA
|