Oh ne ala..! yeni bir anlayış yaratan kavramımız oldu..!
Mutluymuş,seviyormuş,bilmiyormuş, görmüyormuş, duymuyormuş gibi davranmak.Banane cilikten çok daha başka, iliğinizi kemiğinizi dondurur cinsinden, sahnelerde rol ve yol almakta...!
O kadar ama o kadar çok insan bu şekilde davranıyorki; inanın bu konuda bir araştırma mevzuu oluşturmak şart ve zorunlu oldu..!
Bir zamanlar birbirimizi her ne ise dinler, olumlu olumsuz fikir üretirdik ama artık öyle değil.. sadece bencilce yok farz ederek,olmadı, saymıyorum bir daha oyna der gibi olaylara ve insanlara çemkirerek bakmak; küsmek, kırılmak kendi benliğini ve seni oluşturan duygularına sırtını dönmek.!
Tabii... en kolayı bu, yaşamak için ninni dinlememin yada uyku modunda salınmanın türkçesi.
Bununla ilgili en güzel örnek kendi sosyal imkanları ile biraraya gelen insanların konuşmak için konu bulamaması yada kör gözüme parmak basan bir diğerinin o alandan uzaklaştırılması yada kovulması olabilir.
Hareketin iyisi kötüsü olmaz. Ama bir diğerini ötelemek ben seni dinlemiyorum, bilmek istemiyorum yada olayları yok farz edemiyorum ama seni yok farz ederim demek için küçük dilini de yutmuş olmak gerekmiş demekki.! Eyvallah, insanoğlu yaptığın yanına kar kalır, boyun uzar yada bu konu kapanır sanma ,yaran derinde hemde çok derinde. Neşter atmadan bitmez... her neyse efkarlandım...Kişiler büyüklük yada küçüklük sıralamasında yaşla yer almazlar yaptıkları tarz tavırlar ile hemencecik kısa çöpü çekip en alt sıralara yerleşirler., makam alamayanlar masa peşinde koşarken ayağınıza basabilir..!ee savaş zamanı herşey mümkün...Of of neş’e den sen haber ver...! Efkar fena bastı...
Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Türk Halk Müziği konserindeyiz, Oda ne aaman Allahım..!.
Yukarıda bir yeşil beyaz bayrak asılı, soruyoruz ki o sahnede başka bi oyun oynanıyormuş onun bayrağı imiş...!
EEee peki nerde Türk Bayrağı vede Atatürk Resmi...? gündem konserdeyiz...!
Yok, zaten yurt dışı gezilerde bile Türk Bayrağı olmuyormuş öğrendiğimize göre...!
İnanın milliyetçilik yapacaksak işte bunlar için yapalım...
Kabul edemeyeceğim ...
Bakanlığın adını taşıyan ve temsil yetkisi olan bir kurumun gösterisinde bayrak olmaması affedilir gibi değil.
Kurumları kişiler temsil ettiğine göre ilgilisine duyurulur...
Bugün sana yarın bana , Yaşadığın Toprağa ve İnsana saygı duymuyorsan alıp başını gideceksin... yok öyle mış gibi yapmak...!
Üstelik etrafımız düşman ile çevrili ve kan gölü olmuş iken, bir takım bağnazlıklarla , yada dogmalarla ayakta uyutulmak ve incinmek istemiyorsan biraz dikkatli olacaksın.Çevreni gözlemleyeceksin.Duyarlılığını insana ve bilince yansıtacaksın. Yoksa uyu , kalk, ye, ,iç, tekrar uyu... pozisyonu sana birşey kazandırmaz. Vede elinden tüm değerlerin , kültürün, inancın, samimiyetin alınıyorsa daha bi dik duracaksın.
Geleyim şu ağaç kesme sorununa da, biraz havalansın, gündem neşelensin!?...
Önde zeytin ağaçları arkasında yar..sene 1946 mevsim sonbahar... diyen şair bile ağlamıştır sanırım.!
Geçen kara kuvvetleri komutanlığı önündeki yıl 2014 tarih 8 kasım ..yıllanmış ağaçları kesenler aynı zihniyetleri hertür zeytin ağacına uygularken acaba şunu düşündüler mi?
Bizim neyimiz çınar dı da , yok farz edilip,... mış, muş gibi unutturulmaya çalışılıyor yada müthiş samimiyetsiz bir oranda yok farz ediliyor...!? Çünki meyve veren ağacın alt edilmesi yada köklenmesi kimin faydasına olabilir.? Meyve veren ağaç taşlanır...Ocağıma incir ağacı diktin...Ben bir çınar ağacıyım Gülhane parkında,
Ne sen beni hatırlarsın nede o çocuk farkında..!
Azizim sen bensiz, ben sensiz kaç yıl geçti... Ömür bu tekerlenip yuvarlandı ve allı pullu bir diyarda konu oldu.
Kasma , kasma, kasma ,kasma, kasma,...
Derdini söylemeyen derman bulamazmış, Gönül de bu bahçede eğlenemezmiş, Yürek umut ister, kalp sevgi . Ve bunalım takılanlar herşeye ve her yere saldırırmış...Neşeni bozma ama senin... mış gibi yapman,.. muş gibi nefes alman sadece seni bağlar...! Demek istediğim bu, umarım anlaşılmıştır.!
Gülümse, yaşıyorsun....Dahası mirasyedi olman sebebiyle rahat ol, kimse seni fark etmedi.!
|