DERDİM BİR DEĞİL Kİ!
İle söze başladık...
Bir önceki yazımda düşünce kirliliği ile aramızı nasıl serin tutacağımızdan bahsedeceğim demiştim.
Düşününce öyleyse varım.Decartes mantığından bu yana çok zaman geçti.
Neden mi? Zira artık elektronik ve teknolojik kirlilikten dolayı düşünmeyi bile unuttuk.
Üstelik fazla düşünme sadece yaşa diyenlerde çoğaldı ortalıkta.
Eeee pes yani bize ne yapmamız yada nasıl yaşamamız bile dikte ediliyor artık.
Görsel ve işitsel iletişim uzun süredir bizi esir almış durumda.
Düşünce kirliliği ;deyim yerindeyse çevremizde çok fazla oluşan olaylar ve insanlar zinciri nedeniyle dimağlarımızı zorluyor.
Bizi biz yapan toplumsal değerler, kültürümüz , anane ve göreneklerimizi de ha kaybettik kaybedicez.!
Zira düşüncelerimizi görsel bellekte biriktirirken , gerçekten saygı ve sevgi ile anlamamız ve dinlememiz gereken ne varsa , artık yoklar.
Kalabalıkların anladığı sevgi ve saygı dili etrafımızda kol gezmeyince düşünce zincirimizde zedelenmiş oluyor, haliyle.
Belki de kendi kabuğuna çekilmek deyimi işimize yarar.
Sadece yakın çevremiz ve saygı duyduğumuz insanlarla ve birazda edebiyat , sanat ile birinci elden kitaplarla haşır neşir olsak.!
TV lerin hali ortada hiç tasvip etmediğimiz programlar değişirken bile başka bir tasvip etmediğimiz hale devşiriliyor.
İzlemenin de sonu yok ki, belleğimizi boşuna işgal ediyorlar.
Toplumun çıplak karnı ne varsa düşüncesizce kotarılmaya çalışılıyor bir takım olumsuz odaklar tarafından.
Dizi toplumunu eğitim ve sanatın zihinsel uzlaştırıcılığına nasıl evrimleştirebiliriz.?!
Zaten heran arayışta olan benlikler daima iyiyle kucaklaşamaz ama yine de aklı selim içinde kalıp , manen ve fikren bocalasa da yeni dünya düzeninde kendine uygun bir dil yaratmak zorunda.
İşte algoritma dünyayı yönetiyor derken , düşüncede de fazla yeise kapılmadan yeni bir algoritmik düzen kurmak zorundayız.
Sizden manen yardım isteyenlere el uzatın sadece kendi sorunlarınız içinde boğulmayın , desem.!
Yada daha önce deneyim yaşamışların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmayı deneyin.
Her yeni yüzyılda devreye yeni bir akım girerken ,tüm bildiklerimizi sıfırlarken düşünceni kendine saklamak.!
Evet, bu sözü çok işitmişsinizdir, tahmin edebiliyorum. Yine de ulaşabildiğiniz her yerde kara kara düşünen birileri olabilir.!
Fikirlerinizi paylaşabilirsiniz,belki de.!
İşte ;Karşılıklı iletişimde hiç ummadığınız bir anda size yeni bir açılım gelebilir.
Yüklendiğimiz tüm sorumluluk ve iş yüklerine , aile karmalarına rağmen yaşamın zorluk katsayısını da ekleyince , biran durup dinlenmeden düşünürken.
Her an panik yapmadan , sinirlenmeden ve üzülmeden yaşamak.
İşte; alabileceğiniz tüm gardları alın ve lütfen şu negatif falsolarınızdan kurtulun.!
Doğada kirlilik yaratmamak birinci etken ise de; ertesi ise bu kirlikten nasıl kurtuluruz oluyor.
Hatırlatmak istedim ki, zamane uyum sağlamayı bırakalım da , biraz eski bilincimizden ne kaldı bize onu tartalım.
Üstünde uğraş vereceğiniz becerileriniz ve tasarımlarınız olabilir.
Belki de kendimizi kendimize hatırlatmanın zamanı geldi de geçiyor bile...!
Sizi siz yapan düşünceler...eee hadi hayırlısı.
|