8. mart.2017 Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm yaşama ve hayatımıza emekleriyle katkı sunan emekçi kadınlara kutlu olsun...
Belki bugün bir acı olayla kadınların hak aramaya başlamasına sebep olunmuştur ve biz şimdi sevinçle onların yasını yad ediyoruz, nedense her olayın arka perdesinde şiddet ve ayrımcılık dikkat çekici..!
Bildiğiniz bir anektodla yazıma başlıcam;
Küçük bir erkek çocuk annesine sordu:’’Niçin Ağlıyorsun.?’’
‘’Çünki ben Kadınım’’ diye cevapladı annesi.
Anlamadım dedi çocuk.Annesi , çocuğu kucaklayıp
‘’Hiç bir zaman anlayamayacaksın.!’’ dedi.
Babasına ‘’Baba , annem niçin ağlıyor ‘’diye sordu.
Babanın cevabı:’’Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır ‘’oldu.
Küçük çocuk büyüdü,yetişkin adam oldu, hala kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi.!
Ve birgün bir bilge ile karşılaştı ve nihayet ondan bazı gerçekleri öğrenebildi.
‘’Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar.?
Bilge:’’Kadınlar özel yaratılmıştır.Tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmalarına rağmen başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar taşırlar, ayrıca doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının katı davranışlarına dayanabilecek kadar da iç kuvvetine sahiptirler.’’
Başka insanların kuvveti kalmadığında; devam edecek azme, ailesinin hastalığına,yorgunluğa pabuç bıraktırmayacak kudrete sahiptirler.
Her türlü şart altında, hatta kendilerini çok kötü incitselerde, çocuklarını sevmek duygusallığına sahiptirler.
Bu duygusallık her yaştaki çocuklarının yaralarını sarmalarına, sorunlarını dinleyip paylaşmalarına yardım ediyor.
Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetine,
Onlara iyi bir kocanın eşini asla incitmeyeceğini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek daranışlarda bulunacağını anlayacak duyarlı bir zekayı sahiptirler.
Tek zayıflık olarak kadınlara has bir gözyaşları vardır.!
Tamamen kendilerinin sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanılmak üzere
‘’İNSANLIK İÇİN BİR GÖZYAŞI’’.. diye cevapladı.
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, nede kendini ne şekilde taşıdığıdır.
Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, hassaslığı,düşünceliliği,sorumluluğu,anlayışı,sadakati, sadec bilgiye değil, aynı zamanda kalbede yönelik aklıdır.
Türkiye Cumhuriyetİ’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ise gerçekleri bir kere daha bize hatırlatıyor.
--Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur.
--Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdur.(1923)
--Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi kadınlara karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.
--Kadını önemsemeyen hiçbir Dünya Milleti gerekli Saygınlığa Kavuşamaz.
5.aralık 1934 tarihinde Dünya da ilk kez Seçme ve Seçilme hakkına kavuşan Türk Kadını her zaman ilkeli ve devrimci kişiliği ile Dünya Kadınlarına öncülük etmeye devam edecektir...
1975 yılında Türkiye Kadın Yılı Kongresi yapıldı ve 1984 den beri çeşitli kadın dernekleri tarafından kutlanmaya başlandı.
Yaşamak bir kuş gibi özgür,
Yaşamak bir karınca gibi ilkeli,
Yaşamak bir su damlası kadar, Bereketli.
Değerlendirmelerinizde Lütfen objektif olun, der durur uzmanlar.
Ön yargılarınızla olaylara yada insanlara yaklaşmayın..!
Hele bir iyice dinleyip anlayın.Küsmeyin.
Kimseyi kırmayın. Kırılıp dökülmeyin.
KİMİ Güzelim der Sevdiğine,
Kimi Özelim..
Ama SEVGİ ne Güzellik ister, ne de Özellik...
SEVGİ, sadece yürek ister,
YÜREK...
|