Günden güne eriyen , bozulan , dağılan bilincin ve yeniden kurulan zaman dışı ussal anlayışın çerçesinden merhaba..!
Gündemimiz ne kadar kaçsakta, yolda, evde, hastanede, sokakta, kahvede, dilimizde , aklımızda hep referandum olunca nasıl bir savunma mekanizması geliştirebiliriz bir bakalım.
Zaman, adaletin ve hak hukukun zamansız bir şekilde yerinden edildiğini ve toplumsal barışın bozulduğunu ilan ediyor sanki.
Hani ; sizde başınızı alıp gitmek ve içinizden yükselen acının kalbinizi sarstığını ve bağırmamak için zor durduğunuzu düşünüyor ve hissediyorsanız, demek ki aynı zeminde ve aynı yol frekanlarında birbirimize göz kırpmaktayız.
Kim yüksek sesle sürekli birşeyleri dikte ettirmeye ve kendini ispatlamaya uğraşıyorsa orda mutlaka bir yalan ve riya yada bir yanlış vardır. VE bastırmak için sesi , hırçın ve kızgın çıkıyordur.
Sürekli taciz ve şiddet gören insan bi yerden sonra kendi bilinç ve düşünce boyutundan kopuyor ve sanal bir aleme dalıyor.Ruhuna soluk aldırmak için.
Zira kendini ispat etmek herkes için geçerli bir akçedir.Mutlaka dinletmemiz gereken bir iç sesimiz ve farklı bir yanımız olabilir..Ama allasen zorla güzellik olmaz.
Altın değer kıymet bilindiği yerde değerlidir...Yoksa parlamanız herne kadar can alıcıda olsa da ,eğer değerler silsilesi ile örülü değilseniz, boşuna beklemeyin.Kimse size metelik vermeyebilir.
Dünya kurulduğundan bu yana binlerce kere dolup, boşalmıştır. Ve insan belkide bitki, hayvan , taş , ve adem havva olarak bedenlenerek aramızda tanrısal gücü ve bilinciyle yaşamaktadır.
Dünyadan insanı çıkarın gerçekten doğa kendi ecosistemi ile bir bütün ve harika dır.Cennet dediğiniz yer belkide burasıdır.. Ya sen neresindesin.?!
Müslüman, hristiyan, musevi , süryani,v.s. derken İbrahimi olabilmek için ne yaptın.?! Toplumu sürekli vaazlarla , yalan düzenleme ve riyalarla hizaya getirmek inanın çok zordur.
Herne kadar dinler görünsede insan olan bir suret , insani kamil olmak için çaba göstermektedir aslında ve görevinin tanrısal etkisiyle bedenlenirken söz vermiştir kalu belada.
Zira insan bu dünya ya tekamül etmek ,kendi planında ilerlemek ve kendini gerçekleştirmek için gelmiştir.
Ve bu son 26.000 siklus kapanırken bir kere daha azmış ve zülme sapmıştır. Zira İnsan azar...Çaptan düşer ve beli bükülür.
Bunu çocuk aklıyla dahi keşf etmek ve anlamak mümkünken, hala bu telaş ve üstün gelme riya ve teşevvüşü niyedir.?!
Adaletin olmadığı yerde her neresi olursa, sonuçlarının hiç hoş karşılanmayacağı ve ruhun parçalanmasına yol açacağı meçhul olmasa gerektir.
Anadolu ve Trakya toprakları Yunus Emre’leri, Mevlana’ları, Pir Sultan’ları, Hallac-ı Mansurları , Veysel Karanileri, Hacı Bektaş Veli gibi Hünkar’ları , Veysel Karanileri sinesinden çıkarmış, İbni Sina’nın bilimsel yolundan
Mustafa Kemal gibi bir devrin Atatürk bilincine ulaşmıştır.
Gündeme değer tek şey İnancını ve makul vicdanını kaybetmemek ve herne olursa olsun soğuk kanlılığını korumak ve kendini bilmektir.
Ya sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır.
Söz kılçık misali dile dolanınca , hak der durur, ahı vah ile ömrünü yakar.
Sevgi ve saygı yolundan dönen boşuna yaşadığını elbet fark edecektir.
|