DIŞA VURAN HASLETLER...
Deyince aklımıza neler gelir.?
Eğer o gün iyi günümüzdeysek; kibarlık, nezaket, söz dinleme, saygı gösterme, hatır sorma, karşımızdaki kişiye değer verme, özür dileme, kendin olma, küçüklerini koruma, hediye alma, incelikli davranma, dahası mutlu olup mutlu hissettirme, dünyamızı paylaştığımız hayvanlara iyi davranma, v.s.
Eğer ki bir de kötü günümüzde isek; vay halimize, kişilere hayvanlara kötü davranma, herşeye alınma, kızgınlık belirtileri, sayıp dökme, kaale almama, hır çıkarma, saygısızlık, patavatsızlık, gönül kırma, olmadı küsme ve de sonuçta kendi içine kapanma, mutsuzluk, hüzün, bunalım, v.s.
Evet, kısaca ..Felsefe tarihi inanın böyle bir yanılmasayı yazacak kelime bulamıyordur, nedir o derseniz..?
Bir toplumun olana bitene kanıp tarihini yok sayması ya da devrimlerin üstüne bir çizgi çekip, bırakın kaldığı yerden , çağdaşlaşma çizgisinden tümden ayrılıp, 100 değil 1000 yıl geriye gitme cüretini göstermesi.!
Geriye dönme denince ilginç bi anektod aktaralım, bir seçim maratonu - ve bir aday, üstelik en üst merci için.. reklam spotu: - Ekmek için Ekmel....!? inanın sağır sultan bile buna güler.
Bir kere gelinecek makam, yetki aşamasında olup kanunların ve genel yasamanın işlevini tamamlamasıdır. Direk ekmeği işin içine alınca sanki yürütme için aday belirliyoruz..
Ve olmadık herşeye çomak sokar gibi ekmeğimizi, aşımızı yada en kutsal şey olan nevalemizi sınava tabii tutar gibi dillere düşürdük.! Sebepsiz yere.!
Sadece kelime oyunu gibi ele alınca ortaya çıkan şey biraz abesle iştigal olmadı mı?
Evrenin bizi içine aldığı ve kucakladığı dünya planında, var olmak , ya da yaşamını asgari düzeyde devam ettirebilmek için bir takım normlar ve kurallar vardır.
Zira birçok farklı insan ve hayvan türü bir arada yaşamakta ve bir kelebek kanat çırpışından da öte birbirini etkilemektedir.
Yok birbirimizden farkımız.
Her türlü etkileşime olağanüstü açığız.
Aynı gemide yol ve menzil almaktayız.
En ufak sallantıda yan yatmak, pupa yelken gitmekten öte hepimizi etkilemektedir.
Ufak nüans farklarıda olsa tüm insanlık korunmaktadır, lakin hızlanan zamanla birlikte çıktığı yolculuğun son dönemecine girmektedir, şu mavi dünyamız...biline.
Ayrımcılık, ayrışma enerjisi kimseye birşey kazandırmaz.
Her kesimden insanı birbirine düşürmek, toplumda saygıyı göz ardı etmek ve bir ekonomik kıskaç içine insanı almak .!..sebep ne ola ki!?
Süreç çok yıpratıcı ve sarsıcı bilinç açılımları ile devam etmektedir.
Mirasyedi ailelerde miras biterken nasıl aile üyeleri birbirine karışır ve her biri bir yere savrulursa ki bu ülkelere de uyarlanabilir, gelinen son hazin ve tahrip edici bir durumdur.
Aklın almıyacağı durumları yaşarken hala mirasın devam ettiğini sanan, hayal içinde yaşayan aile üyeleri de olabilir.
Yaşanan insan manzaraları ve hayatımızı şöyle bi kendi kendimize kaldığımızda ve de insanları fazla yargılamadan gözden geçirdiğimizde, ne kadar soluğumuz kaldı , daha ne kadar dayanma gücümüz var, haliyle bir irdeler ve düşünen hayvandan öteye insan olmanın mana ve önemini belki de hatırlayabiliriz.
Sağlıcakla Kalınız.
|