Cüppeli Ahmet Hoca’nın döktüğü son incilerin ardından yazmadan durabilmem imkansız hale geldi. Hocaya göre, ahirette yerimiz cehennem(!)
Yılbaşı gecesi, konuklarımla TV programı izleyip, hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek, danslar ederek giren bizler, Cehennem kapısına dayandık. Hele ki kanallar arasında gezinen dostlarımın elceğiziyle, cehennemin amansız katmanları arasına düşmüş bulunuyoruz.
Hay Allah, bilseydik izler miydik!
Hele ‘’ Ananecim, Noel Baba sahici mi? Nerede yaşıyor?’’ sorularıyla başımı yılbaşı balonu gibi şişiren torunuma; ‘’Kuzucuğum, gerçek Noel baba bizim Cüppeli Ahmet hocadır. Canlı, kanlı ortalıkta dolaşıp, her TV kanalında incilerini serpiştirir, durur.’’ Deyiverseymişim ya! Ne işimiz varmış bizim Noel baba ile değil mi? Cüppeli Ahmet Hoca varken…
Aslında bu gavur işi TV leri atalım evlerimizden. Bilgisayar, akıllı telefon, ipod da neymiş! Instagram, facebook , youtube… Manyak mıyız biz!
Saat de kullanmayalım. Mesela, her eve bir horoz alalım, ya da gün doğunca uyanır, gün batınca yorganları altına girip uyuyalım. Elektriği ret edelim. Gaz lambası neyimize yetmez. Tüm teknolojik aletleri denize atalım. Üstüne bir bardak su içelim. Biz hep uyuyalım, uyuyalım, uyuyalım. At gözlüklerini takmayı, aman unutmayalım.
Öyküyü bilir misiniz?
Satıcı ‘’Cennete biletlerim var’’ diye bağırıp duruyormuş. Duyan koşup bilet alıyor, Cennet’e gitmeyi garantilemenin rahatlığı ile yola devam ediyormuş. Uzaktan bu durumu izleyen bir adam satıcıya seslenmiş ‘’Cehenneme bilet satmıyor musun?’’ diye sormuş. Satıcı ‘’ Satıyorum tabi ama kimse almadığı için bağırmıyorum’’ demiş. Adam muzip bir şekilde gülümseyerek elini cebine atıp, bir tomar para çıkarmış. ‘’ Ver bakalım, bütün Cehennem biletlerini bana’’ demiş.
Satıcı tüm biletleri verip, parayı da cebine atıvermiş. Adam satıcıya ‘’ Artık Cennet bileti satmana gerek var mı? Nasılsa cehennem dolu, artık oraya gidilmesi mümkün değil’’ diyerek, yoluna devam etmiş.
Bunu biri Cüppeli Ahmet Hoca’ya söylemeli…
İstanbul 4 Ocak 2015
|