Gazeteci-yazar Hüseyin Emiroğlu’nun öncülüğünde gerçekleşen 9.cu ERGUVAN İSTANBUL Geleneksel ve Modern sanatlar sergisi, 18 Nisan 2015 de Sultanahmet Marmara Üniversitesi eski rektörlük binasında açıldı.
İstanbul Erguvan Gönüllüleri tarafından düzenlenen Erguvan sergisi açılışında, binlerce sanatseverin katılımıyla, izdiham yaşandı.
Hat, tezhip, ebru, minyatür, katı, keçe, dokuma gibi geleneksel sanatların dışında; resim ve heykel gibi modern sanat eserleri de, sanatçıların özgün çalışmaları ile sergide yer aldı.
Hüseyin Emiroğlu tarafından kurulan ve büyük özverilerle Erguvan severleri bir araya getiren, İstanbul Erguvan Gönüllüleri’nin düzenlediği uluslararası karma sergi; sanat alanında her türlü malzeme ve tekniğe açık olarak, ERGUVAN konulu çalışmaların sergilenmesi ile oluşturuldu.
Erguvan sözcüğü, dilimizde bir renk değeri olarak yer alır. Mor ile Pembe’nin ara renklerinden oluşan tonlardadır. Erguvan ağacı, İstanbul’un simgesi olmuştur ve Ortaçağ’dan beri bilinmektedir. İlkbahar’da doğa ile ilk uyanan, yapraktan önce çiçek veren ilk ağaçlardandır. Erguvan, baharın, müjdecisi, rengidir de diyebiliriz.
Erguvan ağacının, anayurdu Akdeniz'dir. Hıristiyan mitolojisinde simgesel bir anlamı vardır. "Yahuda ağacı" olarak bilinir. Rivayet odur ki; önceleri erguvan çiçekleri bembeyazmış, saf, temizliği ifade edermiş. . İsa'yı ele veren Yahuda kendisini Erguvan ağacına asınca çiçekler renk değiştirerek; utançtan kızarmış, morarmış.
Kapadokya’da Yılkı Atları’nın peşine düştüğümden, Erguvan İstanbul sergisi açılışında bulunamadım. Sergiyi ziyarete gittiğimde, Hüseyin Emiroğlu ile sohbet etme imkanı bulmak beni çok mutlu etti. Öteden beri sormak istediklerimi Hüseyin beye, peş peşe sıralayıverdim.
Görüyorum ki, erguvan ağacı ve çiçeği ile gönlünüzde yer etmiş. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bir tabiat mirası olan erguvan, Osmanlı'dan önce de Boğaziçi'nde var olan doğal bir ağaç türüydü. Bazı Osmanlı padişahlarının fermanlar çıkararak, eksilen ağaçların yerine yeni erguvanlar dikilmesini emrettiğini biliyoruz. Boğaz'ın Anadolu ve Avrupa kıyılarında ilkbahar müjdeleyen erguvan ağaçlarını görebilirsiniz. İstanbul'un rengi erguvan ağaçlarının, pembe çiçek açan zarif dallarıyla kente getirdiği renk cümbüşünün, benim ruhumu da renklendirdiğini, heyecan vererek canlandırdığını söyleyebilirim. Bu çoşkuyu duyumsamayı seviyorum.
Erguvan ne zaman hayatınızın içinde tam anlamıyla yer aldı, bu tutku nasıl başladı?
Bilim, kültür ve tarimizin abide şahsiyetlerinden rahmetli pirimiz, üstadımız, Prof.Dr. Süheyl Ünver’in; 1966 yılında Sabah gazetesinde çıkan bir yazısını vasiyet kabul eden öğrencilerinden Dr. Haluk Dursun, Boğaziçi’nde erguvan seyirleri düzenleyerek, hocanın izinden yürümüştür. Dr. Haluk Dursun’un teşvikleriyle Ünver’in evlatları ve izinden giden biz ‘’Erguvan İstanbul Gönüllüleri’’ 2002 yılından beri Erguvan Etkinlikleri ve 2006 yılından beri de Erguvan İstanbul Sergileri düzenliyoruz.
Hüseyin Emiroğlu’na bakınca erguvan yansıması görüyorum. Bizlere, yüzlerce sanatçıyı da erguvan rengini, sevgisini bulaştırdınız? Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Baharın müjdecisi ve İstanbul'un rengi erguvan ağaçlarının, pembe çiçek açan zarif dallarıyla kente renk getirdiği gibi, edebiyata, sanata da renk getirdiğini fark ettim. Zaten tabiat aşığı iseniz, bu farkındalığı algılıyorsunuz. Ki bu insanlar öncelikle sanatçılar oluyor, ister istemez erguvan rengini kuşanıyorlar. Biliyorsunuzdur ama hatırlatmakta fayda var, az bulunan bir renk olan purple, padişahların rengiydi, asaletin rengiydi.
Bize Erguvan ağacını anlatır mısınız?
Bir ağacın yetişmesi 25-30 sene alıyor. Bu uzun bir zaman dilimidir. Var olan ağaç mevcudumuzu korumamız lazım. İstanbul'daki bazı erguvan ağaçlarının hastalanarak kuruduğuna şahit oluyorum. İnşaat sırasında veya yol açarken, ağaçları çok zalimce yok ediyoruz. Yeni ağaçlar dikiliyor ama mevcut, 50 senede yetişmiş ağaçları koruyamazsanız, o ağaçları uygun bir şekilde söküp taşımazsanız, o zaman yeni ağaç dikmenizin anlamı yok. İstanbul'da binlerce erguvan ağacı var. İstanbul'un yaşlı erguvan ağaçlarını korumak gerekiyor. Bazı yaşlı erguvan ağaçları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi ve bakımı yapıldı. Erguvan, tarihi ve turistik kültürel mirasımızdır. Erguvan ağaçları, İstanbul'un tabiat mirası olarak, mutlaka koruma altına alınmalıdır.
9. İstanbul Erguvan Sergisi hakkında neler söylemek istersiniz?
Her sene erguvan farkındalığını artırmak, erguvan ağacına dikkat çekmek için sanat etkinlikleri yapıyoruz. Geleneksel Erguvan Seyir Gezisi düzenliyoruz. Bu sene sergimizde 300 den fazla sanatçı yer aldı. Sponsorları da kendileri oldular. Kataloğumuzu bu sene sanatçılarla el ele vererek çıkardık. Sergimiz 10 Mayıs tarihinde bitecek. Sergimizi yıllar içinde uluslar arası platforma taşıdık.Bu sene Erguvan sergisinin bir bölümünü Tataristan'ın başkenti Kazan'a götürüyoruz.10 Haziran'da Tataristan Milli Müzesi'nde, Erguvan sergisini açacağız. Maalesef eserlerin tamamını götürebilme şansımız bulunmadığından bir seçme yaptık. Heyecanlıyız.
Gönlüm ister ki tüm İstanbullular sergimizi gezsin. Kataloğumuzdan edinerek, görsel anlamda zenginleşirken, gönüllülerimize destek olsunlar. Bu arada sizin aracılığızla, bu yıl dokuzuncusunu düzenlediğimiz sergimize katılan tüm sanatçılarımıza şükranlarımı bir kez daha sunmak istiyorum.
Hüseyin Emiroğlu ile sergiyi geziyor ve fotoğraf çekimlerimizi yapıyoruz. Erguvan Seyir gezisi hakkında konuşuyoruz. Emiroğlu'ndan Tataristan Erguvan Sergi'si sonrasında buluşma sözü alıyor ve sergiden ayrılıyorum.
Sultanahmet Meydanı'nında yürürken, yeşil yaprakların arasında kaybolmaya başlamış Erguvan Çiçekleri'ne takılıyor gözüm; dilimden, ''Erguvana koku lazım değil, erguvanlığı yeterli, iki güzellik bir arada olmaz'' cümlesi dökülüyor. Kim demiş bunu, bileniniz var mı?
|