‘’Ölümcül silahlanmanın son bulmasını ve bu milyonların halkın ihtiyaçları için harcanmasını istiyoruz. Kadınca politika mı? Hayır! İnsanca politika…’’ Bu sözlerin sahibi, Bertha Von Suttner, barış savaşının ilk Nobel Barış Ödülü’nü alan kadındır. 1859-1871 yılları arasında dört savaş yaşamıştır. Yaşanmışlıklarını ‘’Silahları Bırakın’’ romanında anlatır.
Suttner Prag’da doğar. Babası Avusturya-Macaristan Mareşali olan Suttner'in annesi Sophie von Körner zengin bir aileden gelmiştir. Bertha bir opera şarkıcısı olmayı ve iyi bir evlilik yapmayı düşlerken, 30 yaşında Baron Von Suttner’in kızlarına mürebbiyelik yaparak, çalışmaya başlar. Evin büyük oğlu yazar Arthur Gundaccar Freiherr Von Suttner ile nişanlanır.( 12 Haziran 1876)
Aile bu evliliğe karşı çıkınca, işten uzaklaştırılır.
Gazete ilanı ile sekreter arayan, İsveçli Alfred Nobel ile Paris’e giderse de bir müddet sonra aşkının hasretine dayanamaz, Viyana’ya döner. Arthur Von Suttner ile buluşur ve evlenirler. Kafkasya’ya geçerek, orada 9 yıl yaşarlar. 1885 İlkbahar’ında Avusturya’ya geri dönerler.
1886-87 kış aylarında Paris’te kalırlar ve Alfred Nobel’i ziyaret ederek; hukukçu, politikacı, edebiyatçı topluluklarda bulunur, sohbetler paylaşırlar.
Bertha Von Suttner, Londra Uluslararası Uzlaşma ve Barış Birliğinin varlığını bu sohbetlerde öğrenir. Barış için yaşam ve kadın-erkek eşitliğine olan inancıyla, cesaret isteyen bir işe soyunur. İlgili kayıtlara ulaşır, raporlar hazırlar. Savaşta yaralanan askerlerle ilgili röportajlar yapar ve ‘’Silahları Bırakın’’ kitabını hayata geçirir.
‘’Silahları Bırakın’’ da, barış düşüncesini ortaya koymakta ki kararlılığı, pratik zekasıyla birleşen kişisel dokunaklı karizması ve tutkulu enerjisiyle dikkatleri çekmeyi başarır. Kitabıyla 1905’de Nobel Barış Ödülü aldığında, ‘’Silahları Bırakın’’ 37 baskı yaparak, tüm Avrupa dillerine çevrilir.
1891’de Viyana’da ardından 1892’de Berlin’de Barış Dernekleri’nin şubelerini oluşturur.
Barones Bertha Von Suttner 1899 Lahey Barış Konferansı’na katılır. Tek kadın olarak katıldığı toplantının notlarını kitap olarak yayınlar. Artık Bertha, barış kongre ve konferanslarının baş tacı olur; dönemin eleştirilerini de rahatça yapar ve dinletir. Ölümünün ardından basılan ‘’Dünya Savaşının Önlenebilmesi İçin Verilen Savaş’’ adlı iki ciltlik yapıtı, bu eleştirileri kapsamaktadır.
Duygusal, sersem barış havarisi diye dalga geçilen Barones, eleştirileriyle etkili ünlü bir gazeteci olur. 1905 yılında 62 yaşında, ilk kez bir kadın olarak, Nobel Barış Ödülü’ne layık görülür.
Enteresandır ki, kadim dostu İsveçli Alfred Nobel 1896 yılında öldüğünde, servetinin bir bölümünü Nobel barış ödülüne yönlendirmiştir.
Bu gün bayram! İçinde bulunduğumuz ortamda en büyük ihtiyacımızın, ülkemizde ve dünyamızda barış içinde yaşamak olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple, ölürken bile son sözleri ‘’Silahları bırakın! Bunu herkese söyleyin.’’Dedikten sonra hayata gözlerini kapayan (21.Haziran.1914),barış savaşçısı, özel bir kadın olan Bertha Von Suttner’in hayat hikayesine göz atalım, istedim.
Barış içinde bir dünyada yaşamak dileğimle, iyi bayramlar…
|