Ülkemiz son derece depresif bir dönemden geçiyor. Tüm yaşanan olaylar içinde, sanatla nefes almaya çalışıyoruz. Sanatın penceresi bizi çok farklı bir dünyaya bakmaya mecbur kılıyor.
Bu demek değildir ki hiç birşeye aldırmıyoruz. Bu mümkün mü? Sadece sanata tutunarak, yeni yılda umutlarımıza ışıklı bir yol açmanın çabasındayız.
Sanata ilgi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir ivme kazandı. Yaratıcılık, toplumları zinde tutan, gelişimlerini hızlandıran bir olgu durumuna geldi. Artık kültürel gelişim eğitim politikalarının odak noktasını oluşturuyor.
Uyum ve denge, geçmişin sırlarında, sanatın içinde saklanıyor. Dünyada ve artık Türkiye’de de müzeleri gezdirerek, küçük yaşta sanatı tanıtmaya, yönelik çalışmalarla; sanat eğitiminin erken yaşlara çekilerek, çocuklarda sanat eğitimi disipline edilmeye çalışılıyor. Çocuk beyinlere, sanat bilgileri, estetikle ilgili oluşumlar, sanatın önemini öngören bu fikirlerin aşılanmasıyla; gelecek nesillerin yaşamlarına şekil vermelerine katkıda bulunma amaçlanıyor.
Bienaller, sanat fuarları, sergi ve müzayedeler, bizlere sanatla nefes almanın dayanılmaz hafifliğini yaşatırken; zihnimizin yaratıcı tarafını harekete geçirerek, yaşamın güzelliğinin altını bir kere daha çiziyor. Aslolan yaşamaktır. Yaratıcı zihin güzelliklere odaklanarak, becerileri ve yaşam zevkini arttırırken, paylaşım ve sevgi duygularını yüceltiyor.
2015 kültürel gelişimin, sanatla kolkola girerek, yanyana yürüdüğü bir yıl oldu. Müzelerimizin sayısı istenilen düzeyde olmasa da; güzel haber, yenilerinin yapılanıyor olması... Eğitim sistemimizde sanata daha çok yer verilmesini, devletin sanatı kucaklayarak sahip çıkmasını; sanatsal bilincin toplumun tüm kesimlerine yayılmasını; bu konuda hızlı reformlar yapılmasını diliyorum.
Sanat eğitime destek olmanın yollarını ararken, 2015 in Aralık ayında; çocuk ve gençlerin eğitimine destek olmak amacıyla düzenlenen ‘’Gala Modern’’ gecesinden söz etmeden geçmek olmaz. İstanbul Modern’in eğitim çalışmalarına destek olmak için, çeşitli sanatçıların özel olarak hazırladığı eserlerin satışının yapıldığı müzayeden elde edilen gelirle; 42bin çocuk ve gencin yararlanacağı müjdesi verildi.
İstanbul, Pera Müzesi’nde ‘’Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi’’ ve ‘’Üryan, Çıplak; Nü’’ isimli sergiler eşzamanlı olarak, farklı ama aynı mekanda sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.Pera Müzesi, video sanatının pop müzik ile ilişkisini ele alan ve aralarındaki etkileşimlere odaklanan Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisibaşlıklı bir sergi sunuyor. Küratörlüğünü Javier Panera’nın yaptığı sergide yer alan eserler, 1960’lardan günümüze pop müzik ile video sanatı arasındaki ilişkilerin izini sürüyor. Sergide, hem biçimsel hem de kavramsal açıdan pop ve rock ikonografileriyle bağlantılı olan, video sanatı ve deneysel film tarihinin önemli eserleri yer alıyor. Beş bölümden oluşan sergide, aralarında Nam June Paik, Andy Warhol, Yayoi Kusama, Vito Acconci ve John Baldessari gibi öncü sanatçıların da bulunduğu 28 sanatçının 26 yapıtı yer alıyor. Sergiye ayrıca kapsamlı bir video gösterim programı da eşlik ediyor.
Küratörlüğünü Christiane Paul’ün yaptığı “Görünenin Ardındaki” sergisi İstanbul Borusan Sanat Müzesi’nde 21 Şubat 2016 tarihine kadar devam ediyor.“Görünenin Ardındaki” sergisi kültürümüzün mevcut durumlarından birini; genellikle görünür yüzeyin altında kalan, artan yabancılaşmanın ve güven eksikliğinin yarattığı atmosferi yansıtmayı amaçlıyor. Krzysztof Wodiczko, Michal Rovner ve Zimoun tarafından hazırlanan dört adet oda boyutunda yerleştirmeden oluşan sergi; kültürel ve sosyal koşullara yansıyan düşünce dolu bir alan içinde kolay algılanamayan içgüdüsel kuvvetlerin oluşturduğu bir belirsizlik duygusu yaratıyor.
Chicago Modern Sanatlar Müzesi’nde ‘’Sokak, Mağaza ve Gümüş Ekran: Pop Sanatı’’ sergisi devam ederken; sanat, ilgi çekici fuarlarla 2016 daki yolculuğuna başlıyor. ARCOmadrit, Art Stage Singapur, Londra, Hindistan sanat fuarları, Art Asya Pasifik Trinenali, artgenve sırasıyla kapılarını açmaya gün sayıyorlar.
Londra Phillips Müzayede Evi, 21 Ocak ‘da çağdaş Sanat Müzayedesi ile 2016 yılına hızlı bir giriş yapıyor. 14 Şubat-15 mayıs 2016 da New York MoMA’da ilk kez bir retrospektif sergi kapılarını açacak. Çağdaş sanat söylemleri, değişik materyallerle hazırladığı entalasyonları, yenilikci yorumlarıyla, hayatının son dönemlerine kadar heyecan verici projeler üreten Broodthaers ; 200 eseriyle MoMA’da bir ilke imza atacak.
Sanatın 2016’yı ışıklı kılması umudumla, barış, mutluluk, huzur dolu günler diliyorum.
|