‘’İstanbul dünyada gördüğüm en güzel 4 şehirden biri’’ sözleriyle hayranlığını dile getiren Umberto Eco hayata gözlerini yumdu. 1932 doğumlu Eco Şubat, 2016’da 84 yaşında kansere yenik düştü.
Usta yazarın dilimize çevrilen birçok romanı vardı. ‘’Gülün Adı’’ ve ‘’Foucault Sarkacı’’ en önemli edebiyat yazıtlarındandı. ‘’Sıfır Sayı’’ 2015 de yayınlanan son kitabı oldu.
İtalyan yazar, kitaplarında, bilgiye dayalı bakış açısını kullanarak, tarihsel, felsefi konularda; akademisyen kimliğiyle ortaçağ bilgi birikimini okuyucularına derinlemesine aktarırdı.
Eco, 48 yaşında yazdığı ‘’Gülün Adı ‘’ romanıyla adını duyurdu ve romanın beyazperdeye aktarımıyla ününü perçinledi.
‘’Gülün Adı’’ 14 milyondan fazla satış rakamına ulaşırken, 43 dilde yayınlandı.
Eco, İtalya Alessandria’da 5 Ocak 1932 de doğdu. 1954 de Torina Üniversitesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine 1961 yılında başlayan, Torino,Floransa, Bologna üniversitelerinde çalışan, yazar; ‘’Ayrıntıların Sosyolojisi’’ anlayışının önemli isimlerindendi. Almanya, Fransa şovalye ünvanı ve devlet nişanları sahibiydi. Çağdaş düşüncenin içine klasiği yerleştiren, Ortaçağ Edebiyat ve Felsefesi üzerine akademik çalışmaları olan Umberto Eco; halkın değerli bilgilere ihtiyacı olduğuna inanırdı. Okur-yazar ilişkileri üzerine yazdığı kitaplarının yanı sıra, çocuk kitapları üzerinde de çalıştı.
Çeşitli İtalyan gazetelerinde yazıları yayınlandı. ‘’Güzelliğin Tarihi’’, ‘’Çirkinliğin Tarihi’’, Prag Mezarlığı’’, ‘’ Önceki Günün Adası’’, ‘’Baudolino’’ isimli kitapları da çeşitli dillere çevrilerek büyük ilgi gördü. Hafta sonlarını roman yazmaya ayıran, dünyaya gerekli olanın sadece barış olduğunu savunan, Umberto Eco, Türkiye’yi ziyaret etmeyi severdi.
Dünya çapında usta bir kalemin kaybına üzülürken; başta usta bir kalemin gururuna ortak oluyoruz.
Almanya’ da yaşayan Türk kökenli yazar Feridun Zaimoğlu, Almanca olarak yayımlanan ‘’2015 En İyi Roman Ödülü’ne aday gösterildi. Feridun Zaimoğlu, pek çok ünlü yazarın bulunduğu 20 kişilik listeye, (Alina Bronsky, Jenny Erpenbeck, Valerie Fritsch, Steffen Kopetzky, Ilija Trojanow, Ulrich Peltzer, Clemens J. Setz gibi yazarlar) “Yedikule- Siebentürmeviertel” adlı eseriyle girdi. Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki 110 yayın evinden çıkan 167 roman arasından yapılan değerlendirme sonuçlandı.
Preussische Seehandlung Vakfı tarafından verilen Berlin Edebiyat Ödülü, Feridun Zaimoğlu’nun oldu.
Zaimoğlu ödülünü, Berlin Eyalet Başkanı Michael Müller’in elinden aldı. Zaimoğlu 30 bin Euro para ödülü sahibi olurken,aynı zamanda; Berlin Hür Üniversitesi, Heiner –Müller Konuk Profesörlük kürsüsünde bir sömestr boyunca atölye çalışmaları yapmaya hak kazandı.
4 Aralık 1964 tarihinde Bolu’da dünyaya gelen Feridun Zaimoğlu, bir yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya’ya geldi. 1985 yılına kadar Berlin ve Münih'te yaşadı. Kiel'de tıp ve sanat okudu. Gazetecilik ve yazarlık yapan Zaimoğlu, “Kafa Örtüsü“ adlı ilk eserini yayımladığı 1995 yılından bu yana çağdaş Alman dilinin önemli yazarları arasında gösteriliyor. Zaimoğlunun çok sayıda roman, hikaye ve denemesi bulunuyor. Eserlerinde uyum sorunu yaşayan, kimlikler arasına sıkışmış, gurbetci Türklerle yaptığı röportajları yer veren Zaimoğlu’nu Almanya’da yaşayan yeni Türkler ilgiyle takip ediyorlar.
Zaimoğlu’nun 2006 yılında yayınlanan ‘’Leyla’’ isimli kitabı Almanya'da büyük fırtınalar koparıyor. Almanyanın star yazarlarından biri olan sanatçı; kitabını, içinde bulunduğu sefil koşullara duyduğu öfke sonucu yazmaya başlıyor. Leyla'da annesinin hikâyesini yazıyor; Doğu Anadolu'da küçük bir kentte yetişen bir genç kızın evlenip İstanbul'a, oradan da Almanya'ya gitme sürecini anlatıyor. Ancak roman tamamıyla Türkiye'de geçiyor. Almanya'ya hiç değinilmiyor.’’ Leyla’’ , yoksul bir aile, bir sürü kardeş, aşırı şiddet meraklısı kötü bir baba ve kendisi gibi, büyüme çağındaki akranları etrafında dönen bir roman... Leyla'da o güne dek sesleri çıkmamış kadınların güçlüklerle nasıl baş ettikleri betimleniyor.
Feridun zaimoğlu ve Umberto Eco’nun dilimize çevrilen eserlerine, kitapevlerimizden ulaşmanız mümkündür. Biri, kaybına üzüldüğümüz; diğeri ödülüyle gururlandığımız, bu iki usta yazarı okumanın tam da zamanıdır...
|