"Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene! "
Andımız, 1933 yılında, okullarda okunmaya başladı. İlkokullarda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca yukarıda ki "Öğrenci Andı" nı söylerlerdi.
76 yıldır Türkiye’de öğrencilerin “Türküm, doğruyum, çalışkanım..... Ne mutlu Türküm diyene!” andını seslendirmesinin kimleri nasıl rahatsız ettiğini anlayamaya çalışırken; Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak "Öğrenci Andı" başlıklı 12. madde yürürlükten kaldırıldı. Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete'de yayımlanan 28789 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği'nde, "27/8/2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 12'nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer" ifadesine yer verildi.
Anlayamadığımız sebebin ‘’Öğrencilerin okul içinde ve okul dışındaki davranışları, AND'da söyledikleri sözlere ve ettiği yemine uygun olmalıdır.Yabancı uyruklu öğrencilerin "Öğrenci Andı"nı söyleme zorunluluğu yoktur.’’ Olduğunu anladık.
Anladıkta; Türkiye Cumhuriyeti’nde söylenen anda 76 yılda niye kimse çıkıp ta, bu ya da benzeri gerekçelerle itiraz etmedi? İşte onu anlayamadık.
Prof. Dr. Afet İnan’ın "Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler" adlı eserinde (s. 213) yazdıklarına göre;
"1933 yılının 23 Nisan Çocuk Bayramı idi. O, heyecanla Çankaya köşküne geldiği vakit, Atatürk'ün yanında bana bir kâğıt uzattı ve şunları anlatmaya başladı. 'Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir and meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı' dedi.’ Öğrenci And’ımız böyle doğmuştur. Vatanperver Dr. Reşit Galip, evvelâ bir baba olarak bu hisleri duymuş; sonra da Millî Eğitim Bakanı olarak okul çocuklarına bu andı içirmişti.’’
76 yıldan beri okullarda, her sabah öğrencilerin bir ağızdan söylediği "Öğrenci Andı" nı (23 Nisan 1933) yazarak Türk çocuklarına armağan eden zamanın Milli Eğitim bakanı Dr. Reşit Galip'tir.
Öğrenci And’ımızın sözleri 1923-2003 yılları arasında Türk çocukları tarafından eğitim dönemlerinde her sabah ilkokul çocuklarımız tarafından birlikte okundu.
Öğrenci andında ki her bir kelimenin içi, anlam doludur. Türk Milli Eğitimi’nin amacını özünde taşıyan Öğrenci Andı’nın her bir satırı öğrencilere anlatılır; ettikleri yemini anlamaları sağlanırdı. Minik öğrenciler büyürken her yı, her sabah topluca ettikleri andın içeriğini daha iyi kavrayarak; okulda, evde, sonraki hayatlarında, ant içtikleri gibi; doğru ve çalışkan, küçüklerini koruyarak, büyüklerini sayarak; yurdunu ve milletini özünden çok severek; yükselmeyi ve ileri gitmeyi ülkü edindiler.
Atatürk'ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürüdüler. Yeri gelince varlıklarını, Türk varlığına armağan etmeyi bildiler.
Bayrakları ellerinde tankların üstüne çıkanlar, altına yatanlar; dağda, havada, denizde canları pahasına savaşan genç evlatlar; varlıklarını Türk varlığına feda ettiler. Dağda, havada, denizde savaştılar.
Ülküleri Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yol oldu.
Onların hepsi her sabah and içip ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene!’’ diyenlerdi.
|