Kimileri ölür toprağa gömülür, kimileri ölür ama gönüllerde tahta kurulur. Tarık Akan (Tahsin Tarık Üregül) gönüllerde ölümsüzleşti.
Bizim plajımızın cankurtaranıdır O; siz O’nu Tarık Akan olarak tanırsınız.
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği; Gazetecilik Yüksek Okulu mezunudur ama siz O’nu Beyaz Perde’nin yakışıklı yönü olarak bilirsiniz.
Tahsin Tarık Üregül’dür adı ; sinema jeneriğinde Tarık Akan olarak yazılır.
111 sinema filmiyle, önce beyaz perdeye sonra televizyon ekranından evimize misafir olur; unutulmaz filmlerde oyunculuğunu konuşturur, Türk Sinemasının aydınlık yüzlü jönü’dür O!
Ses Dergisinin Sinema Artist yarışmasını kazanır; ilk filmi ‘’Solan Bir yaprak Gibi’’ ile genç kızların sevgilisi olur; Beyaz Perde’nin ‘’Uzun ‘’ lakaplı en yakışıklısıdır O!
Tarık Akan, oyuncu olarak başladığı sinema serüvenini; toplumsal mesaj içeren hikayeler içeren; yoksul halkın gerçek yaşamını canlandırarak; sinema sanatçılığına taşır. Son yaptığı, Maden-Sürü-Yol-Kanal filmleriyle, değişik karakterlere, başarıyla hayat verir. 1985 Berlin Uluslar arası Film Festivali’nde ‘’Pansiyon’’ filminde ki rolüyle Gümüş Ayı Ödülüne layık görülür. Yol filmiyle 1982’de Cannes Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu Adayı olur. Altın Portakal Film Yarışması’nda 7 ödüle sahip ilk ve tek sanatçıdır.
Yüreği kocaman, kalbi ülkesi için çarpan Akan ‘’Yılmaz Güney’den bana kalmış bir inatçılık var. Taviz vermeyen müdanasız bir adam var. Düşüncelerinden asla geri adım atmayan, her adımını ülkesi, insanlık ve emek adına atan bir sanatçı var. Para ve şöhret için değil, amaçlar için yaşanan bir hayat var. ‘’ Diyerek, kendini tanımlar.
Gençliğimizin en yakışıklısı, ele avuca sığmayan ‘’Hababam Sınıfı’nın Uzun’u Akan’ın; ne tesadüfdür ki, canlandırdığı 15 karakterin adı da Ferit’dir. Yeşil gözlerinin manalı bakışlarına eşlik eden gülüşüyle tüm genç kızların kalbini çalar. Genç erkekler saçlarını O’nun gibi tarayarak, gülümsemesini taklit etmeye başlarlar.
12 Eylül’ün hışmına uğrar.Hapis yatar. İşkence görür. İşsiz kalır. Sanatından ve yaşam ilkelerinden asla taviz vermez. Ergenekon davalarının takipcisi; kumpas mağdurlarının sesi olur.
Her devrin adamı değil, her devirde adam olmayı yaşam biçimi seçen Akan, bir söyleminde ‘’Benim varlığım ve yaşamım Mustafa Kemal’dir. Öyle bir insan bu ülkede olmamış olsaydı, bugün Afganistan olmuştuk’’der. Devrimci, Cumhuriyet adamı, Atatürk sevdalısıdır.
Aziz Nesin Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı başkanlığı yapar. ‘’Anne Kafamda Bit Var’’ ismiyle 12 Eylül anılarını içeren bir kitap yazar. (2002
Türk Sinemasının efsanesi, Türk halkının sevgilisi, Türkiye demokrasi mücadelesinin öncü isimlerinden güzel insan Tarık Akan; mütevazı kişiliği, yaşam duruşuyla, Özel Taş Koleji’nde eğitim sistemine katkılarıyla; sürekli bir gelişim içinde, yaşadığı toplumu sahiplenir ve ışık tutar.
13 Aralık 1949’da başladığı yaşam yolculuğunu; 16 eylül 2016’da, içinde hayat bulduğu topluma örnek olacak biçimde; saygıdeğer ve karakter sahibi bir sanatçı olarak tamamlar.
Naif ama kalıcı adımlar atarak, dünyadan gülümseyerek geçerken, yaşamlarımıza dokunan adam; Türk Sineması’nın unutulmaz jönü, yüzünden güzel gönle sahip, Tarık Akan… Nur içinde yat!
|