Dünyada en zor olan insanları tanımak, daha doğrusu kendimizi tanımaktır.
En iyi ve en uzun ilişkilerde bile zaman zaman yeni özellikler keşfeder ve şaşırırız.
Kendimizi tanımak neden zordur?
Kendimize karşı her zaman samimi olamayabiliyoruz. Hatalı tavırlarımıza ve kusurlarımıza
mazeretler bulmak için çırpınırız. Oysa öz eleştiri yaparak kendimizi tahlil etmeliyiz.
Öz eleştiri yaparak kendimizi tanırken;
Onun nesi var?
Benim neden yok?
Gibi kısır çekişmeler içeren tuzaklara düşmemeliyiz. Hiçbir davranışımızı başkaları ile mukayese etmemeliyiz. Sahip olduğumuz maddi- manevi değerler bireysel olarak
değerlendirilmelidir. Önemli olan düşünce ve davranışlarımızdan dolayı yaşadığımız iç huzurumuzdur. Kendimizle barışık olmamız çok önemlidir, bunun da yolu huzurlu
olmaktan geçer…
Bilimsel gerçeklerin bile her gün değiştiğini ve geliştiğini görmekteyiz. Bizler de fiziksel
ve ruhsal olarak iyiye, güzele doğru değişim göstermeliyiz. Daha doğrusu kendimizle yarışmalıyız, en büyük rakibimiz kendimiz olmalıyız. Kendimizi aşmamız ancak kendimizi
iyi tanımamızla mümkündür.
Hepimizin zaman zaman kendimize şu soruları sormamız gerektiğini düşünüyorum.
Olumlu- olumsuz taraflarım nelerdir?
Güçlü- zayıf yönlerim?
İyi- kötü alışkanlıklarım?
Takıntılarım var mı?
Fiziksel, ruhsal, akılsal, duygusal sorunlarım nelerdir?
Maddi değerlere ne kadar önem veriyorum?
Dürüst müyüm?
Kendime iyi davranıyor muyum?
Kendimi seviyor muyum?
Vefalı bir dost muyum?
Vefalı dostlara sahip miyim?
Evet! Bu soruları cesaretle kendimize sorabiliyorsak…
Cevaplarımızda “ama” diye başlayan cümleler yoksa!
Öz eleştirimiz samimi ve doğru yapılmış olacaktır, içimizin son derece huzurlu olduğunu göreceğiz… Her gün dünyaya daha güzel bakacağız, kendimize ve çevremize faydalı olmanın mutluluğunu yaşayacağımızdan eminim.
Kendimizi tanıyıp, kendimizi geliştirmenin verdiği iç huzuruna kavuşmamız için öz eleştiri
yapma sıklığını sizlere bırakıyorum…
|