Bu bahar aşkı bulmak zor? Yürekler yamalı bohça olmuş. Hürriyet aşkı peşinde koşmakta. Çağdaş dünyaya, medeniyetler armağan eden Anadolu’m. Dünya kültürlerini bağrında beslemiş, göbeğinden yaşama salmış Anadolu’m. Bu bahar papatya yapraklarında SEVMİYOR-SEVİYOR yerine HAYIR-EVET yazan ANADOLUM.
İnsanoğlu sevmiyor-seviyor diye beyaz papatya yapraklarını yolmadan önce, neyi sevip neyi sevemeyeceğinin bilincinde olmalıdır. Sevgi nedir? Nasıl sevilir, sevgiye nasıl laik olunur, bilmelidir. Aynı hayır-evet demeden, neye onay verip, neye onay vermediğini bilmenin gerekli olduğu gibi.
Bizler aklı geride, duygularımızı önde tutmayı iyi beceririz. Bağıran, ağlayan, olmamışları olmuş gibi yapıp, doğruları yanlışlara çevirip yaygara edenlere meylimiz vardır. Popülarist kimliklere inanırız. Gücün bağırıp, çağıran, höt höt yapanlarda olduğunu sanırız. Güdülmeye bayılırız. Oysa ki ‘’Yalancının mumu yassıya kadar yanar’’ unuturuz.
Bizler, balık hafızalıyız. Dün yapılanların, bugün dinleyip duyduklarımızın, yarınların habercisi olduğunu görmezden gelmeyi tercih ederiz. Aynen ülkemizde 7 Kasım 1982’de yapılan referandum gibi. 1982 Anayasası ve Kenan Evren Paşa’nın Cumhurbaşkanlığını % 91.37 evet oyuyla kabul ettik. Değil mi? Sonra ne yaptık? Biliyorsunuz. Yoksa unuttunuz mu?
Uygarlık kişisel aklın kazanımlarının, toplumsal akla dönüşmesidir. Yoksa ‘’Kandırıldık’’diye affa sığınırsın. Ardından ‘’Hiç kandırılmadık’’ dersin. Birden her şeyi bilerek yapmış pozisyonuna oturursun. Cehalet aptallıkla eş değerdedir. Toplumların geri kalması cehaletin kaçınılmaz sonucudur.
Toplum ‘’Neden HAYIR!’’ ya da ‘’Neden EVET!’’ diye sorgularken; nerede okuduğunu unutup; cahil ve okumamış kesime güvenir; üniversitelilerin zihinlerinin bulanık olduğunu ifşa edersen, çıplak kalırsın.
Kutsal kitabı ‘’Oku’’ diye başlayan, çoğunluğu Müslüman ülkemde cehalete prim verilir. Ne acıdır ki dünyadaki gelişmelerin ardında kalınır. Oysa ki cahil toplumların hikayeleri ortadadır. Devasa binaların içinde, devletin kurumları niteliklerini yitirir. İşlevlerini yerine getiremez. Yamalanan ekonomi, hukuk, eğitim, politika sadece yürür gibi gözükür. Tabi, dağılmadan önce ki haliyle.
Ülkem, papatya falından öte, referanduma bir futbol takımı desteklemek ya da parti tutmak anlamını yüklüyor. Pardon, bu anlam subliminal mesajlarla algısına zerk ediliyor. Halkın büyük bir kısmı politikacıların ince numaralarını anlayamıyor. Söylenene inanıyor. Biat, sorgulamasız biat tehlikelidir. Bilmiyor.
Adalet oyların gücünün %60 dan fazlasının Meclis içinde temsil edilmesidir.
Uygarlık, savaşsız bir dünyada hür yaşayabilmektir.
HAYIR ve EVET bu kez ince elenip sık dokunması gereken bir konudur. İyice anlaşılmalıdır. Alt başlıkları okunmalıdır. Cahil olmak suç mudur? Bilemezsen, sorarsın. Güvenilir bilene sorarsın. Medya da tüm kanalları takip edersin. Doğru bir tanedir. Akıl ve ruh doğruyu bilir. Yarınlarda çocuklarımıza, torunlarımıza borçlu olduğumuz ülkemizin geleceği seçimimize bağlıdır.
Havada bahar kokusu var ama görünen o ki bu bahar aşkı bulmak zor? Yürekler yamalı bohça olmuş. Hürriyet aşkı peşinde koşmakta. Çağdaş dünyaya, medeniyetler armağan eden Anadolu’m. Dünya kültürlerini bağrında beslemiş, göbeğinden yaşama salmış Anadolu’m. Bu bahar papatya yapraklarında SEVMİYOR-SEVİYOR yerine HAYIR-EVET yazan ANADOLUM.
|