Ülkemiz bir yıl önce 15 Temmuz’da iç savaşla sınandı. Hainler sinsi bir biçimde devletin odak noktalarına sızdılar. Bunu uzun yıllar içinde yaptılar. Yüze güldüler, arkadan bıçakladılar. Üstelik bunu yaparken Türk Silahlı Kuvvetler içindeki emir kulu askerimizi kullandılar. Kandırdılar.
Bizi bize kırdırdılar. Kolumuz kanadımız kırık, kalbimize düşen ateşle, ülkemiz yangın yerine döndü. Türkiye Millet Meclisine bomba atmakta hiçbir sakınca görmediler. Sarsıldık, yaralandık, öldük. Bilanço 250 ölü, 2011 yaralı.
Lanet olsun bu hain saldırıları yapanlara, asla affedilemez bu hainliği yapanlar! Hala üzgün, kızgın, tedirgin, acı dolu, isyanlardayız. Biran önce gerçekler su yüzüne çıkmalı, suçluların cezalarını bulmalı; kandırılan günahsızlar serbest bırakılmalıdır.
Ülkemizin bütünlüğü ve istiklalimiz için gencecik evlatlarımız canlarını verdiler. Vermeye devam ediyorlar. Bizler, dört yıl devam eden birçok cephede savaşmış, şehit ve gazilerinin torunlarıyız. Onlar ki kanlarının son damlasına kadar mücadelemizi sürdürmüşler. Asker- sivil, bıyığı terlememiş evlatlarımız, erkek-kadın birlikte toprağa akan kanlarıyla Çanakkale Destanını yazmışlar. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla başlayan Kurtuluş Savaşı’nda 4 cephede birden cansiperane savaşmışlar. Bilinmelidirki Atatürk İlkeleri Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Evlatlarının kanlarını, canlarını vatanlarına bağışlamış anaların, şehitlerimizin, gazilerimizin tarihe damga vuran, tarihi gelişimin ürünüdür. Hür düşünceyi temsil eden, hürriyet ve demokrasi anlayışıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip olmak; modern toplum hayatı yaşamak demektir.
Milli birlik ve paylaşımın sağlanmasında eğitimin, Milli Eğitim’in önemi büyüktür. Yetişmekte olan çocuklarımıza ve gençlerimize çağdaş bir eğitim sağlanmalıdır. Çağdaş eğitim, kişiye doğumundan ölümüne kadar kılavuzluk etmelidir. 2020’li yıllara yaklaşırken, nanoteknoloji, bulut teknolojisi, yapay zeka teknolojileriyle, 4. Endüstri Devrimi gerçekleşiyor. Çocuklarımızı geleceğimizi düşünerek yetiştirmemiz gerekiyor.
M. Kemal, söylev ve demeçlerinde ‘’ Çocuklarımızı aynı eğitim derecesinden geçireceğiz. İki parça halinde yaşayan devletlerin, zayıf ve hasta olduğu kesindir. Çocuklarımız şunu iyi bellemelidir; Milletine, Türkiye Devletine ,TBMM’ne düşman olanlarla mücadele etmeyen; bu mücadelenin sebep ve vasıtalarıyla donatılmayan millet için yaşama şansı yoktur.’’ Der.
Gelişmekte olan kişiye bir bütün olarak vatanına bağlılık, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan tüm unsurlarla mücadele etmenin gereği öğretilmelidir. Günümüzdeki uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektiği manevi unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu kişilerden oluşan toplumların yaşam hakkı ve bağımsızlıkları olamaz. Kas gücü değil, beyin gücünün önem kazandığı bir yüzyıldayız. Analitik düşünceye sahip, yaratıcı vizyon sahibi, özgür düşünebilen gençler yetiştirmek, acil devlet politikası olmalıdır.
15 Temmuz’un yıldönümünde bu vatan uğruna canını vermiş başta M. Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Cumhuriyetimize sahip çıkma yeminimizle vatanı uğruna Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’ndaki cephelerde destan yazan, ülkemin bölücü terör örgütleriyle mücadelesinde yaşamını kaybeden, 15 Temmuz Kalkışması’nda verdiği mücadelede hayatlarını kaybeden şehitlerimiz; düşüncelerini cesurca ifade etme yürekliliğini gösterip, ebediyete intikal eden değerli düşünce insanlarımız her daim dualarımızla, saygı ve rahmetle anılacaklardır.
1 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekimleri de aynı çoşkuyla ve aynı olanaklarla; 15 Temmuz’u andığımız gibi anmalı ve unutturmamalıyız. O günler olmasaydı, bu günler olmazdı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözleri çok önemlidir.
''Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.(1924)
Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933)
Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet fazilettir. (1925)
Milli birlik ve paylaşım çok önemlidir. Ötekileştirmemeli, bölmemeli, dili iyi kullanmalı, iki parça halinde yaşayan devletlerin hasta olduğunu UNUTMAMALI! UNUTTURMAMALIYIZ!
|