Bir bilgi demeti olan kitap, bilgisayar başına oturduğumuz günden bu yana önemini kayıp mı etti? Ne dersiniz? Dünyada Kasım ayının 2. Pazar günüyle başlayan hafta Dünya Çocuk Kitap Haftası’dır. Bundan haberdar mısınız?
1917 yılında Amerikan İzcileri Kütüphanesi ‘’Çocuk Kitapları Haftası’’ önerisinde bulunur. Amerika Kitap yayınlar Derneği 1919 yılında ‘’Çocuklara ve gençlere daha iyi ve daha çok kitap’’ sloganıyla, çocuk-kitap ilişkisini güçlendirmeye önem verir.
Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (1989)’’ Yaşı ne olursa olsun her çocuğun, ırk, cinsiyet, din, ulusal ve kültürel geçmiş, dil, sosyal statü, kişisel beceri ve yetenek ayrımı yapılmaksızın, bütün gizli güçlerinin (potansiyellerinin) gelişimi için bilgi ve materyallere eşit koşullar altında ücretsiz ve açık erişim hakkı vardır.’’ Der.
Okullarda okunan ders kitaplarını bir yana bırakırsak; çocuklarımız boş zamanlarında kitap okuyor mu? Çocuklarımıza kitaptan çok oyuncak aldığımız doğru mu? Türkiye’deki Çocuk Kütüphane sayısını bilen var mı?
Yukarıdaki soruların cevaplarına geçmeden önce Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2016 yılı verisini sizlerle paylaşmak istiyorum. İstatistiklere göre Türkiye'de 2016 yılı itibariyle toplam 28 bin 970 kütüphane mevcut. Bunlar Milli, Halk, Üniversite Kütüphaneleri olarak ayrılıyor.
Çocuk Kütüphaneleri, ülkemizde 1952 yılında kurulmaya başlanmış. 1982 yılında çocuk kütüphane sayısı 290’a ulaşmış. 16 yaşına kadar olan çocuklara yararlı kitaplar sunan, müzik, resim, güzel okuma gibi eğitsel çalışmalar yapan bu kütüphaneler sonra yok olmuş. Çocuklara sosyal ortam sağlayarak sevgi-saygı oluşumunu destekleyen, paylaşım, ekip çalışması, dayanışma, bilgi fırtınası sağlayan bu kurumlardan bugün eser yok. Var da ben mi bilmiyorum.
“Materyal ve etkinliklerini geniş bir yelpazede sunan halk kütüphaneleri, çocuklara, okumanın keyfini ve bilgiyi keşfetmenin heyecanını yaşamalarında ve hayal güçlerini geliştirmelerinde olanak sağlamaktadır. Çocuklara ve ebeveynlere, kütüphanelerden en etkili biçimde nasıl yararlanabileceklerinin yanında, elektronik ve yazılı medya kullanımı becerilerini de nasıl geliştirebilecekleri öğretilmektedir. Erken yaşlardan itibaren kütüphane kullanımı konusunda desteklenen çocuklar, büyük olasılıkla ileriki yıllarda da kütüphane kullanıcısı olmaya devam edeceklerdir. (Halk Kütüphanesi Hizmetleri-Gelişim İçin IFLA/UNESCO İlkeleri, 2001)
Şimdilerde Sosyal Hizmet Kurumları, Gönüllü Kuruluşlar ‘’Küçük çocuğa okuma sevgisini nasıl aşılayacağız?’’ sorusuna cevap arıyor; parklarda, alışveriş merkezlerinde okuma saatleri düzenliyor; oyunu içine katarak, okuma seanslarını etkinleştirmeye çalışıyorlar.
Kitapla tanışmak, okumak, bilginin tadına varmak, çocuklarımızın okul öncesi ve okul dönemi gelişimlerine destek olacaktır. Motor yeteneklerinin hızlanmasına, çocukların erken yaşta birlikte kitap okuma alışkanlığı edinmelerine, interaktif olarak iletişime geçebilmelerine yardımcı olacaktır. Hayal kurabilmeleri için yol gösterecek, okudukları karakterleri drama ve kukla yoluyla canlandırabilmeyi öğretecektir.
Özel okullardaki drama dersleri bu bakımdan çocuklarımıza çok yararlı olmakta ama sadece dar bir alan içinde hapsolduğundan genele yayılamamaktadır.
Çocuklarımız boş zamanlarında kitap okumuyor. Çocuklarımıza kitaptan çok oyuncak alıyoruz. Türkiye’deki Çocuk Kütüphanesi sayısına ben ulaşamadım. Bugün ki sayısını bilen var mı?
Tabi birde şu soruların cevaplarını vermek lazım? Kitap okuyor muyuz? Bir ay içinde aldığımız kitap sayısı kaç? Ya da okuduğumuz. Evimizde bir kütüphanemiz var mı?
Uzmanlar ne diyorlar? Çocuklarınıza ‘’yap’’ demeyin. Siz ‘’Yapın’’ ki örnek alsınlar. Haydi çocuklarımızla birlikte kitap okumaya… Zararın neresinden dönülse kar değil mi?
|