Nurcan Çandır, O bir anaokulu öğretmeni. 1965 Ankara Polatlı doğumlu. İlk, orta ve liseyi doğduğu yerde okudu. Gazi Üniversitesi Anaokulu Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. 1984’de ilk görev yeri Bilecik, Bozuyük’e atandı. 6 yıl görev yaptı. Sonra Erzurum, Kocaeli ve Antalya’da ‘’çiçeklerim’’ dediği çocuklarını eğitti. Kocaeli’nde Kullar Vezirçiftliği İlkokulu, Maşukiye İlköğretim Okulu ve İlkadım Anaokulu’nda eğitimciliğini sürdürdü.
Çalışırken evlendi. Lise öğrenimine devam eden bir oğlu var.
17 Temmuz 2017’de, İlkadım Anaokulu’ndan emekli oldu.
Bugün, 24 Kasım 2017 Öğretmenler Günü Kutlamaları kapsamında İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapılacak törende konuşma yapması istendi.
Bu anlamlı gün dolayısıyla hazırladığı metin beni çok duygulandırdı. Çocukluğuma götürdü. 33 senesini yarınlarımızın büyükleri olacak mini mini evlatlarımıza adayan Nurcan Çandır’ın konuşma metnini sizlerle paylaşmak istedim.
‘’Bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği 24 Kasım Öğretmenler günü hepimize kutlu olsun.
Dünyanın en güzel mesleği olan öğretmenliğe 1984 yılında Bilecik’in Bozüyük ilçesinde başladım.
Ne kadar tatlıydı ‘’Öğretmenim’’ diyen sevgi yumağı cümlelerle üşüyen yüreğimi ısıtabilmek,
Ne kadar tatlıydı gözlerimin içine ışıl ışıl dolan bakışlara bir şeyler sunabilmenin mutluluğu,
Ne kadar tatlıydı çocuk dünyasının sevgi dokunuşunu o sıcak tebessümlerle yaşayabilmek,
Ne kadar tatlıydı anlatamadıklarını gözlerinden döken yavrularımı kucaklayabilmek,
Ne kadar tatlıydı doludizgin yaptığım, doyamadığım öğretmenliğim…
Lezzetlerin en güzeliydi sevgiydi o 33 yıl…
24 Kasım Öğretmenler Gününde emekli bir öğretmen olarak konuşma yapmak. Meslek hayatımın en zor görevi olsa gerek. Ne mutlu ki bana böyle kutsal bir mesleğe yıllarımı verdim.
Ne mutlu ki bana bu kutsal mesleği bizden sonraki genç meslektaşlarıma bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum. Aktif olarak geride bıraktığım öğretmenlik yolunda hiç unutulmayacak anılar ve hayaller biriktirdim. Ömrümün 33 yılı değdi ömürlerinize. Sizlere, ışıltınızın nereyi aydınlatması gerektiğini fark ettirmek için.
Öğretmenliğin bir yaşam biçimi olduğuna inanıyorum. Ben ve tüm meslektaşlarım son nefesimize kadar öğretme çabasından vazgeçmeyeceğiz.
Öğrencilerim benim için rengarenk çiçekler gibidir.
Ben çiçeklerime sevgiyi, saygıyı, doğruyu öğrettim.
Ben çiçeklerime çalışkan olmayı öğrettim.
Ben çiçeklerime insanlara yardım etmeyi öğrettim.
Ben çiçeklerime vatanını, milletini ve Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyi öğrettim.
Çiçeklerimin umudu umudum, sevinçleri sevincim oldu benim.
Çiçeklerimle yaşadığım anılarım ve hayallerim yüreğimden hiçbir zaman silinmeyecek, biliyorum.
Sevgili meslekdaşlarıma bakıyorum ve Görüyorum ki her şey geçiciymiş. Zaman bizim sessiz feryatlarımıza inat, durmak nedir bilmiyormuş. Kalıcı olan sevgiymiş. Evimden daha güzel okullar ve içindeki sizler, öğretmenler benim için çok değerlisiniz. Hepinizin ayrı bir yeri var bende. Hepiniz güzel çiçekleriniz için birer idealsiniz. Yollarımız hiçbir zaman ayrılmayacak. Yüreğimde hep çiçeklerim, okulum ve siz değerli arkadaşlarım olacaksınız.
Aydınlık bir geleceği hep beraber inşa edeceğimize olan inancım ile başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor. Görevdeki ve emekli olan öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, başarılar diliyorum.’’
Öğretmenlerimi düşündüm. Dünya'nın en değerli varlıkları, çocuklarımızın ve gençlerimizin yetişmesinde büyük rol oynayan minnet ve şükran borçlu olduğum fedakar öğretmenlerimi.
Yaşamıma değen öğretmenlerime yolumu aydınlattıkları için minnettarım. Bugün bir kez daha saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerin gününü kutluyorum.
|