Bence, başkalarının haklarına hassasiyet göstererek kendi yaşamımızı düzenleyebilmemizdir.
Özgürlüklerimizin zaman zaman kısıtlandığını hisseder, isyan etmek, özgürlüklerimizi kısıtlayan etkenleri ortadan kaldırmak isteriz. Ama ne kadar başarılı olabiliyoruz?
Bireysel gelişmelerimiz için özgür olmamız, düşüncelerimizi, duygularımızı doğru ifade edebilmemiz gerekmektedir.
Kişinin kendisi olması, yaşam içindeki olaylara dürüstçe, korkmadan el alem ne der kaygısı taşımadan karşılık vermesi özgürlüktür.
En temel hak olan " yaşama hakkı" neden ayrı düşünemeyiz, kişisel özgürlüğümüzü.
Nereye kadar özgür olmalıyız?
Yaşam tarzımızı belirlemekte, düşüncelerimizde, inançlarımızda, ibadetlerimizde, yaşayacağımız ülkeyi, şehri hatta köyü seçmekte, haberleşmede... Kısaca bireysel- sosyal ve siyasal seçimlerimizi kendi irademizle belirlemeliyiz.
Ancak bunun öncelikle bize ve başka bireylere zarar vermemesi gerekmektedir.
Özgürlüğümüzün sınırını belirlerken, bedensel ve ruhsal sağlığımızı korumak zorunda olduğumuzu da asla unutmamalıyız.
Kişisel yaşamımızda, ilişkilerimizde kendimize zarar vermeyecek tercihleri kullanmalıyız. Bu benim hayatım deyip yanlış tercihlerle kişisel - toplumsal sağlığımızı sabote etmemeliyiz.
Çağımızın vebası olarak bilinen AİDS, Hepatit C v.b. bulaşıcı birçok hastalık hızla bu yanlış tercihler nedeniyle dünyamızda yayılmakta insanlığı tehdit etmektedir. İlk ve vazgeçilmez yaşama hakkını bile elimizden alınarak, insanlığa ağır bedeller ödetmektedir.
Toplumsal sağlığımız hızla bulaşan hastalıklar nedeniyle kabusa dönüşmekte, yeni doğan bebekler bile aldıkları mikroplu kanlar yüzünden yaşamlarını yitirmesi ya da yaşam kalitelerinin düşmesi hangi bireysel özgürlükle açıklanabilir?
Dünyada ki bayanların büyük çoğunluğunun aşık olduğu Rack Hudson da yaşamını AİDS nedeniyle vahim bir şekilde yitirişi özgürlükse, niçin ölüm sebebi uzun süre saklandı?
Savunulamaz ve yanlış bir tercihti!
Özgürlüklerimiz bedensel ve ruhsal sağlığımızla sınırlı olmalıdır.
Ne dersiniz?
|