20 Temmuz 1969. İnsanoğlunun aya ayak bastığı tarihtir. İşte o gün Ay insanlık tarihi içindeki yerini alır. Apollo Uzay Gemisi’yle dört gece önce Cape Kennedy’den yola çıkan astronotlar, Armstrong, Aldrin ve ekip arkadaşları Türkiye saati ile 21.17’de Ay’a ayak basarlar. Onlar Ay’dan yeryüzüne bakarken; yeryüzünde milyonlarca kişi radyo ve televizyonlarının başında, ay modülünün Apollo kabininden ayrılmasını, Ay’daki ilk adımları soluklarını tutarak, anbean izlerler.
Armstrong ve Aldrin’in Ay’daki ayak izleri. İşte bu sonsuza kadar Ay yüzeyinde izi olacak adımlar insanlara geleceğin kapılarını açar. Bilim adamlarının bir çok bilgiye ulaştığı AY’a ilk yolculukla, matematik-astronomi ve hayal gücünün el ele verdiği baş döndüren bir çağa adım atılır.
Çağ Uzay Çağı olunca Ayla Akyol’un ‘’Uzay- Uzaylılar & Kozmoz –Kozmonotlar ‘’konulu sergi etkinliği içinde yer alma, yıldızların evreninde dolaşmanın hafifliğini yakalama şansım oldu. Manifestolu sergileri daha özel ve bilgilendirici buluyorum. Araştırma yapmak, konuyla ilgili yeni bulgulara ulaşmak, hayal etmek, kurgulamak ve özgün biçimde tuvale dökmek beni son derece heyecanlandırıyor. Kaldı ki 2012 yılında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Sanat Merkezi’nde açtığım kişisel sergim sonrasında katıldığım Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Ulusal Sanat Çalıştayı benim için bir sürpriz olmuştu. ‘’Süpernova’’ eser serimden ‘’Bing Bang’’ adlı çalışmayı burada yapmıştım. Seriye yeni eklediğim bir eserle Akyol Art Center’da ressam arkadaşlarımla özel bir keyif ve heyecanı paylaşmanın onurunu yaşadım.
Bu sıra dışı sergide 43 sanatçının 43 eseri ve aramızdan zamansız ayrılışıyla bizi çok üzen Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Merhume Nazan Erkmen Hoca’nın “Uzaylı At, Uzaylı Maymun, Uzaylı Köpek” adlı eseri de yer aldı. Muhteşem bir hayal gücüne sahip bu ayrıcalıklı hanımefendiyi eseriyle bir kez daha anmak hepimize duygulu anlar yaşattı. Ayrıca Ayla Akyol Sanat Merkezi 'nde, araştırmacı yazar Avukat Altan Akpınar tarafından ‘’UFO’ lar ve ANTİK MEDENİYETLER’’ konulu bir de söyleşi gerçekleştirildi. Sergi kadar ilginç olan bu söyleşi ilgiyle izlendi.
İnsanoğlunun Güneş Sistemi’ne ulaşması hayalken Kurgubilim romancılarının öngörüleri gerçekleşmeye başlar. Ay ‘ı keşifle başlayan galaksiler arası yolculuklar, Mars’da yaşam gündeme gelir. Mars’ta 7 yüzey robotu çalışarak, yörüngesinde ki 5 uydu aracılığıyla Dünya’ya sürekli bilgi aktarıyor. 2018 Şubat ayı sonlarında Elon Musk'ın şirketi SpaceX'in ürettiği Falcon Heavy roketini Mars yolculuğu için uzaya fırlattı. Roket Falcon Heavy uzayın derinliklerine doğru yol alırken; Musk’ın Tesla spor arabasını da uzaya taşımakta. Kırmızı spor arabanın sürücü koltuğunda astronot giysileriyle cansız bir manken oturmakta. Araba Mars’ın yörüngesine yerleşirken, aracın müzik setinde David Bowie’nin Space Oddity şarkısının uzayın sonsuzluğunda yankılanacağı bildiriliyor.
1609’da ilk Ay gözlemini teleskopla yapan ve gördüklerini çizen Galileo Galilei’den evvel insanlık Ay-Güneş ve sadece 5 gezegenden haberdardı. Şu an Dünya’nın çevresinde bir yörüngede 1350’ nin üstünde yapay uydu dönüyor. 1881-2011 yılları arasında 5 uzay mekiğiyle 135 sefer yapılmış, 16 ülkeden 355 kişi uzayda 1322 gün geçirdi.
Evren’de 100 milyardan çok gökada olduğu tahmin ediliyor. Samanyolu Gökadası bunlardan sadece biri. Yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı ötemizdeki Andromeda Gökadası, saatte 400.000 km hızla bize Samanyolu’na yaklaşıyor. Bu iki büyük gökadanın milyarlarca yıl sonra çarpışacakları tahmin ediliyor.
Evrenimiz 13,8 milyar yaşında. Durmuyor. Saatte 1 milyar km hızla her yöne sürekli genişliyor. Edwin Hubble 1929’da adını verdiği Hubble Uzay Teleskopu yardımıyla bu bilgiye aynı yıl ulaşıyor..
Evren’de gördüğümüz bütün gökadalardaki madde Evren içeriğinin sadece %5’ini oluşturuyor. Evren’in geri kalanını oluşturan karanlık madde ve karanlık enerji hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
2022’deki büyük plan ise tek gidişlik biletle dönüşü olmayan Mars yolculuğu . Bu yolculuk için 100.000 kişinin başvurduğu belirtiliyor.
Millet Mars’a biz hala yaya desem…
|