On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayının simgesi mahyalar, dilimize yerleşmiş ananevi cümlelerin, ışıkla gökyüzüne yazılmış halidir.
Kaynaklarda ilk mahyanın, Sultan II. Selim döneminde (1566-1574) ya da 1671 yılında Sultanahmet Camii'nde kullanıldığına dair iki değişik bilgi bulunuyor.
Dört yüz yıllık Osmanlı geleneği olan, Ramazan’da birden fazla minareli camilerin, iki minaresi arasına yerleştirilen ışıkla yazılan şeritler; Osmanlı döneminde yağ kandilleri ile yapılırken, günümüzde elektrik ampulleri ile diziliyorlar.
Mahyacılık hala değerli, büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalı ve büyük mahya ustaları, yerlerini alacak olan çıraklarına, işin inceliklerini öğrettikleri için günümüze kadar ulaşmış bulunuyor. Bir zamanlar, büyük camilerde, iki minare arasına ip veya teller gerilir; mahya ustası, zeytinyağ doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek uygun gördüğü dinî cümleyi yazardı. Bazen resim bile yapardı. Bu mahya ustasının maharetine göre değişirdi. Ramazan boyunca ışıldayan bu kandiller, rüzgâra rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı.
Elektrik kullanımı başlayınca, mahyacılık biraz daha kolaylaştı. Şimdilerde Ramazandan önce hazırlıklara başlayan mahya ustaları, bir atölyede sabırla ve zevkle çalışarak ortaya koydukları şeritleri; kandil yerine artık renkli elektrik ampulleriyle ve eski yazı yerine, yeni yazıyla kuruyorlar.
Mahya ustası 5 kişilik ekiplerle, iki kelimeden oluşan yazı mahyasını yaklaşık 3 saatte, 200 ampulün kullanarak hazırlayabiliyor. Emek isteyen bu naif çalışmanın ardından iş burada bitmiyor. Hazırlanan mahya, dikkat ve özenle iki minare arasında ki yerine asılıyor. Bir mahya hazırlığı baştan sona bir günü alıyor.
Osmanlı’dan günümüze yaşatılan mahya sanatı yok olmaya yüz tutuyor. İstanbul’da mahyaların düzenlendiği tek atölye Beyoğlu’nda bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında hizmet veren atölye, Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte canlanıyor. Mahya ustaları bu atölyede, elektrik teknisyenleri ile birlikte hummalı bir çalışma yürütüyor. İstanbul ve bazı büyük illerde bulunan camiler için mahyalar da burada hazırlanıyor.
2010 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığının, mahyalara yazılacak kargaşayı ortadan kaldırmak için, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, illerden gelen gönderileri inceleyerek; mahya metinlerine onay verdiğini biliyoruz. Başlatılan bu uygulama ile Türkiye genelinde standart metinler oluşturuluyor.
Merhaba Ya Şehri Ramazan, Bu Ayın Kıymetini Bil, Allah Tövbe Edenleri Sever, Ramazan Berekettir, Oruç Arınmaktır, Affet Allah'ım ya da Oruç Bedenin Zekatıdır, Dost İstersen Allah Yeter, Dua İbadetin Özüdür, Allah'ın Emrini Tut, Oruç Tut Sıhhat Bul, Güzel Söz Sadakadır, Besmele Berekettir, Yoksulu Unutma, Dönüş Allahadır, On Bir Ayın Sultanı gibi cümleler ışıl ışıl dizilerek; minarelere gerilen mahyalarda, gökyüzüne ulaşıyor.
Ne yazık ki Mahya Sanatı ustaları azalıyor. Sabır ve azim işi olan mahyacılığın manevi yönü de var. Milyonlarca insana ulaştırılan bu cümleler mübarek ayda maneviyatı yükselten ve canlandıran bir toplum ruhu oluşturuyor.
Geleneksel Mahya Sanatımızın yok olmasına izin verilemez. Bir şekilde sanat okullarında yer almaz ve eğitimi verilmezse, camilerimizin gerdanlıklarına veda etmek zorunda kalabiliriz.
|