Eyyy kadınlar! Bu yazı sizler için çünkü Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk’ün en çok da biz kadınlara armağanıdır. Çünkü bizler Cumhuriyet sayesinde oğullarımızı ve kızlarımızı refah, ileri ülkeler seviyesinde yaşam şartlarına doğuruyoruz.
95. Yıl Cumhuriyet meşalesi bir kez daha alevlendi. Cumhuriyet meşalesinin ışığında, Atatürk devrimlerinin koruyucusu olarak yola devam ediyoruz. En büyük bayramımız, kutlu olsun.
‘’Türk’ün Ateşle İmtihanı’’ Cumhuriyet’in kadın kahramanlarından, yazar Halide Edip ‘in 1918-1923 sonu dönemini anlattığı romanı; cephe gerisinde, içinde ve sonrasında Kurtuluş savaşı mücadelesine birebir şahit olan bir kadının gözlemlerinin anlatımıdır.
Halide Edip’in kitabında, Miralay Arif’in yazılarından aktardığı satırları sizinle paylaşmak isterim.
‘’Bütün silahlar ve cephane Erzurum, Diyarbakır, Sivas’tan develer ve öküz arabalarıyla, yolları olmayan yabanlardan geçirilerek, en kötü hava şartları altında getirilmiştir. Silahları tamir edecek yerler yapılmıştır. Erkekler yaya olarak gelmişlerdir. Kadınlar daha da zor durumdaydılar. Çünkü öküz arabaları kırılıp, çamura saplandığında cephaneleri sırtlarında taşımaktaydılar. Aynı zamanda yine kadınlar ekiyor, biçiyor ve savaşan erkekleri besleyen mahsulü onlar yetiştiriyorlardı.
Yalnız geri hizmetlerde değil, bizzat savaşta dövüşmüş kadınlar olduğunu da söylemeyi vazife sayarım. Osmaniye Raziyeler Köyü’nde Rahime kadın. Kilikya’da Miralay Arif’in 11. Fırkasında bizzat dövüşmüştü. Harpte ölen iki kişiyi sırtında getirince ona Tayyar Rahime adı verildi. 1920 Haziran ayında Osmaniye’de Fransız istihkamlarına hücuma önderlik etmiş, karargahın önünde vurularak ölmüştü.’’ Unutmayalım, Nene Hatun, Satı Kadın, Kara Fatma, Gördesli Makbule, Ayşe Tayyibe, Şerife Bacı, Safiye Ali, Nezahat Onbaşı ve daha niceleri CUMHURİYET uğruna yaşamlarından vazgeçmişlerdir.
H.C.Armstrong Türk düşmanı bir yazardır. Atatürk’ün sağlığında yazdığı ‘’Bozkurt’’ isimli kitap Ata’dan gizlenir. Kendinden gizlenen kitabı bir gecede okutup dinleyen ve ‘’ Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış bu eksikleri ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun!’’ diye latife eden Mustafa Kemal, kitabın yayınına izin verir.
Halide Edip ‘’İnsanlar, Batı Anadolu’nun uzak köşelerinde komşuları ve akrabalarının cesetlerinin bulunduğu evlerin külleri üzerinde otururken; Avrupa’nın bir ülke mi yoksa bir insan mı olduğunu güç bela öğrenmişlerdi’’diye yazar.
Mustafa Kemal böyle bir cehaletle mücadele etmiş; Cumhuriyet’in ilanından sonra büyük bir kalkınma seferberliği ilan edilmiş; Köy Enstitüleri çevresinde hazırlanan programla eğitilen zeki çocuklar, sağlık ve çiftçilik bilgileriyle donatılarak, köylerine gönderilmiş; halk ve devletin çabalarıyla okullar inşa edilmiş; beş yıllık programların temelini atılmıştır.
Köylüsüyle traktör sürmüş, ağaç dibinde oturup türkü çığırmış, Fransızca ve İngilizce bilen, Almanca ve Arapça konuşan, İtalyancayı Libya’da öğrenmiş, Farsça, Rusca ve Osmanlıca ve Türkçe dillerine vakıf; iki kitap yazmış, Dünya’nın Asırların Lideri kabul ettiği büyük bir değerdir.
Armstrong’un ‘’Bozkurt’’ unu okudunuz mu? Okuyun ve yabancı bir ağızdan hatasıyla sevabıyla bir ülkenin nasıl yeniden inşa edildiğine tanık olun.
Ya ‘’Türk’ün Ateşle İmtihanı’’ nı okudunuz mu? O günleri Atatürk ve silah arkadaşlarının yanı başında yaşayan aydın Halide Onbaşı’nın, yakın tarihimize tuttuğu gerçek ve içten anlatımıyla bizlere o anları yaşattığı bu çok önemli kitabı da okuyun.
Eyy! Erkekler yazımı okudunuz, biliyorum. Dileğim, bu iki kitabı edinip, okumanız, okutmanız. Geçmişini bilmeyen, geleceğine sahip çıkamaz.
|