1 Nisanlar öğrencilikte hep korkulu rüyam olmuştur. Şaka sevmem. 1 Nisan şakalarından nefret ederim. Bir kez şakalandım. Sırtımda uygunsuz bir yazıyla, tahtaya kalktığımda sınıf çok eğlenmiş, hocam ise gülsün mü, ağlasın mı bilememişti.
Başkasına yapıldığında müthiş heyecan veren 1 Nisan şakalarına daha çok okul hocalarımız yakalanırdı. Oturacağı iskemlede oynak plastikten örümcekle karşılaşan hocamızı kolonyalarla zor zar kendine getirmiş; sınıfı terk etmesine sebep olmuştuk. Bir sonraki yazılıda da canımıza ot tıkayıverdi.
Araştırınca, 1 Nisan şakası hakkında birkaç bilgiye ulaşmak mümkün. 15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini Gırnata’yı kuşatır. Komutan 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur an bir elinde İncil, kaledekilere iki kitap üzerine yemin eder. Canlarını bağışlayacaktır. 1 Nisan sabahı teslim olan Müslümanlara, Haçlı ordu komutanı " Sözüm dün akşam içindi. Bugün için size bir sözüm yoktur" Der. Müslümanlar orada şehit edilirler.
1 Nisan Hıristiyanlar arasında ‘’Hile Günü ‘’olarak kutlanır.
‘’Şaka Günü’’ ne dönüşen 1 Nisan’da şaka yapmak Fransa’da beş asırlık bir gelenektir. 1 Nisan şakasıyla ilgili bazıları diğerlerine göre daha yaygın onlarca rivayet vardır.
Boston Üniversitesi Tarih profesörü Joseph Boskin farklı bir teori sunar. Boskin’in Orta Çağ’la ilgili çalışmalar yapmaktadır. Kugel adında bir soytarının kral oluş hikayesini işler. Bu inandırıcı hikayenin ‘’eşek şakası’’ olduğu anlaşılana kadar epey zaman geçer.
Aklıma gelmişken 1962'de İsveç siyah- beyaz televizyon kanalına 1 Nisan'da çıkan bir teknisyenin absürt şakasını da aktarmak isterim. Teknisyen, inandırıcı bir tavır ve dille çok basit bir yöntemle izleyicilere renkli televizyon izleyebilecekleri bildirir. Yöntem çok basittir. Sadece ekranın önüne bir naylon kadın çorabı gereceklerdir. Yüz binlerce izleyici heyecanla yatak odalarına koşup, çekmeceden aldıkları kadın çorabını ekran önüne geriverirler. Çok eğlendiğine emin olduğum teknisyen sonrasında işinden oldu mu? Merak ettim doğrusu.
1 Nisan Şakası hakkında en çok kabul gören teorinin Calerıdar of Diversity-Farklılıklar Takvimi’nde yer aldığını görüyoruz. Kansas Üniversitesi’nin hazırladığı bu takvime göre; 1582’de Papa XIII. Gregory zamanında, Roma İmparatoru Jül Sezar’ın hazırlattığı Jülyen takviminden Gregoryen takvimine geçilir. 25 Mart-l Nisan arası kutlanan yeni yıl, 1 Ocak’a alınır. Kabul edenler ve edemeyenler arasında ayrılık yaşanır. Eski yılbaşı olan 1 Nisan gününde -sahte parti davetiyeleri düzenlenir, saçma kemik hediyeler verilir - çeşitli şakalar yapılır. Fransızlarca Poisson d’Avril-Nisan Balığı- ya da April Fools’s Day-Aptallar Günü- isimleriyle gün neşeyle kutlanan bir şaka gününe dönüşür. 1 Nisan’ı yılbaşı kabul edenlerin adı artık Nisan Balığı’dır.
Hani bizde de vardır ya ‘’Sazan gibi atladın’’ deriz. İşte bu sazanların büyük bir bölümü de İngiltere’de uzun atlamaya geçmişler. BBC 1957 yılında Panorama programında 1 Nisan’da, İsviçreli köylülerin ağaçlarından görülmemiş spagetti rekoltesi elde edildiğini bildiren çok gerçek görünen bir yayın yapar. Binlerce İngiliz kanalın telefonlarını kitler. Bahçelerinde, arazilerinde spagetti yetiştirmenin sırrını öğrenmek isterler.
Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başlarlar. Bir diğer teoride Fransa’da yılın balık avının yasak olduğu dönemde, bazı şaka severlerin balık avcılarını kandırmak için ırmaklara ‘’Nisan Balığı’’ diye bağırarak çiroz- ringa balıkları atmalarının bu şaka kavramı ortaya çıkardığı yönündedir.
Zamanla 1 Nisan gelenekselleşir. Dünyada çeşitli ülkelerde, değişik isimlerle gittikçe süslenir. Zenginleşir. Yaygınlaşır. Fransız kökenli bu geleneğin denizi aşıp İngiltere’ye ulaşması neredeyse yaklaşık iki yüzyıl sürer. Oradan da Amerika’ya ve bütün dünyaya yayılır.
Günümüzde bu gelenek özel şakalarla, dostlar işletilerek, balık şeklinde çikolatalar yenerek, yaşatılmaktadır.
Mart’ın sonu İlkbahar. Hoş geldin 1 Nisan diyelim. Şakalanmayalım ama şakalayalım. Aklımda hınzır düşüncelerrrr...
|