''Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. ( 1923) Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak şart-ı hayatidir.'' görüşünde ki Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak amacıyla bir dizi devrim yaptı.
Toplumsal yaşayışın düzenlenmesi kapsamında 10. sıradaki devrim ''Kadınların medeni ve siyasi haklara kavuşması'' başlığı altında; Medeni Kanun ile sağlanan haklar, Belediye seçimlerinde (3 Nisan 1930) ve Milletvekili seçimlerinde ( 5 Aralık 1934) seçme seçilme hakkının, kadınlara tanınması olmuştur.
Sosyal yaşamdaki en küçük topluluk ailedir. Aile hayatının bütünlüğünü kadın sağlar. Doğurganlık özelliğiyle donatılan kadını erkekten ayıran bu yaratı, O'nu özel kılar. Müslümanlıktan önce Türk Devletlerinde kadın-erkek eşitliği üzerine kurulmuş topluluklar vardır. Halka ait hizmetlerde kadının rolü, erkek seviyesine yakındır. Aile içinde velilik hakkı anne-baba ikisine aittir.
Kadının parası-malı olur. Ticari faaliyetlerde bulunur. Eski Türklerde Harem, peçe ve yaşmak yoktur. Kadının her mecliste kocasının yanında yeri vardır. Hükümdarlar yabancı elçileri dahi eşleriyle kabul ederler. Kadın devlet işlerinden haberdar olur. Hindistan ve Orta Asya’da kadın hükümdarlar görürüz. İran'da Kutluk bölgesinin aynı isimli devlet hükümdarı Türkan Hatun olmuştur.
Osmanlı’da mahalle aralarında, camiye yakın kurulan Sübyan Mektepleri'nde karma eğitim yapılır. Tanzimat Dönemiyle (1958) Kız Rüşdiyeleri - Kız öğretmen okulları, devletin genel eğitim politikasında yer almaya başlar. Eğitim tarihimizin dönüm noktası kabul edilen bu okullarda Sübyan Okulları için öğretmen yetiştirmek amaçlanır.
İkinci Meşrutiyet yıllarında sosyal ve ekonomik ortamda Milliyetçi etkiler gelişir. Kadın eğitiminde olumlu bir dönüşüm süreci başlar. Birinci Dünya savaşı sırasında erkeklerin savaşa katılmasıyla, kadınların devlet hizmetlerinde boşlukları doldurmaları; kadın işgücünün etkinliğini ortaya koyar. Kadın fırsatları değerlendirir. Hızla sosyal yaşamda erkeğin yanına yerleşir.
Kadın ailesini canı pahasına kollar ve korur. Söz konusu vatanı olduğunda; İstiklal Savaşındaki desteği, evlatlarını kendi topraklarında yaşatmak için ölümüne verdiği mücadele asla göz ardı edilemez. Tarihimiz, Nene hatunlar, Şerife bacılar, Kara Fatmalar, Satı kadınlar, Ayşe Onbaşılar’la doludur. Türk Kadını toplumda bu gün ki konumunu; ninelerinin mücadele yıllarında, erkeklerinin yanında gönüllü olarak yer almasına borçludur.
1925’de Kıyafet Kanunu hemen ardından 1926’da Türk Medeni Kanunu kadının yasal statüsünü ' ‘Birey olarak ve aile içinde ki konumuna eşit haklar tanıyarak'’ devamında; 1930’da SEÇME SEÇİLME HAKKI kazandırarak 5 Aralık 1934 Genel Seçimlerinde oy kullanma hakkına;
1924 yılında Tevhid-i Tedrisat kanununun kabulüyle kadın ve erkek aynı şartlarla eğitim alma olanağına kavuşur.
Kadınların ilk kez katıldığı 1935 yılı seçimleri tek partili dönemde, iki dereceli seçim sistemiyle Cumhuriyet Halk Fırkası’nın tek parti olduğu dönemde yapılır. 8 Şubat 1935 seçimlerinde seçilen ilk kadın milletvekilleri; Mebrure Gönenç , Afyonkarahisar; Sabiha Gökçül Erbay ,Balıkesir; Şekibe İnsel , Bursa; Huriye Öniz Baha, Diyarbakır; Dr.Fatma Memik , Edirne; Nakiye Elgün , Erzurum; Fakihe Öymen, İstanbul; Hatı Çırpan (Satı Kadın),Ankara; Ferruh Güpgüp , Kayseri; Bahire Bediş Morova , Konya; Mihri Pektaş , Malatya; Meliha Ulaş,Samsun; Fatma Esma Nayman, Seyhan; Sabiha Görkey , Sivas; Seniha Hızal, Trabzon; Benal Nevzat Arıman, İzmir,; Türkan Örs Baştuğ, Antalya; ve Çankırı’dan Hatice Özgener olurlar.
Türk Kadını bu gün sahip olduğu hakları mücadelesine bire bir şahit olan Ata'sının takdirine borçludur. Mustafa Kemal Atatürk bugünü dünden görmüş, dünyanın en büyük Lideridir.
Kadınlar bugün ülkemizde, her dalda eğitim görmekte ve sosyal düzenin önemli noktalarında yer almaktalar. Yurtdışı açılımlarıyla sanat, edebiyat, politika fark etmeksizin; hem çocuk yaparım hem kariyer cümlesinin hakkını vermeye çalışmaktalar.
2019 Yerel seçimlerinde Muhtar ve Belediye Başkanı olan tüm kadınlarımızı gönülden kutluyor, başarılar diliyorum. Haklarına sahip çıkarak, kullanmak; Atatürk Türkiye’sinde yaşamak her Türk Kadını için bir ayrıcalıktır.
|