Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29938793
Bugün Ziyaretçi :  12727
Aktif Ziyaretçiler :  3325

Mustafa Kemal’in anne acısı

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım 15 Ocak 1923 akşamı, İzmir’de hayata gözlerini kapar. Kemal annesinin yanında bulunamaz.
 
Zübeyde Hanımın ölümünden kısa bir süre sonra İzmir'deki Ferik Osman Paşa Camiinin bahçesindeki mezarını ziyarete gider. Rengarenk çiçeklerle süslenmiş mezarın başında annesinin manevi huzurunda Atatürk'e Kazım Karabekir Paşa ve Mareşal Fevzi Çakmak eşlik ederler. Gazi Paşa düşüncelidir. Üzgün, durgundur. Çiçek yığınının altında yatan annesinin mezarı önünde ellerini bağlar. Beraberindekiler Fatiha okurken, Mustafa Kemal Paşa’nın mavi gözleri koyulaşır. Suskunluğunu bozar. “Zavallı annem! Şimdi vücudu bir zamanlar Türk Milletinin ideali haline gelmiş kutsal İzmir'in topraklarında yatıyor. Ölüm, gerçeklerin en büyüğü! Ölüm doğanın insana kıyarak yasasını yürütmesi. Bunu hepimiz biliriz de, üzüntüsünden yine de kurtulamayız. Annem, zulmün, zor kullanmanın ve bütün bir milleti keyfince yönetenlerin kurbanı olmuştur. Bunu açıklayabilmem için izninizle, ızdırap ile yüklü hayatından birkaç noktayı gözlerinizin önüne sermeliyim’’ Diyerek annesine ait anılarını dile getirmeye başlar. “Abdülhamit dönemiydi.1904 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak okulu bitirmiştim. Hayata ilk adımımı atıyordum. Fakat bu adım, hayata değil zindana rastladı. Beni aldılar ve keyfi yönetimin zindanına attılar. Annem ancak zindandan kurtulduktan olanları öğrendi. Hemen beni görmeye İstanbul’a koştu . İstanbul'da kendisiyle ancak dört beş gün görüşebildik. İstibdat yönetiminin cellatları, casusları, hafiyeleri evimizi sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. Görüşmemiz yasaklanmıştı. Beni sürgüne götürecek vapura bindirilmiştim. Annem peşimden koşuyordu. Gözyaşlarıyla Sirkeci rıhtımında taşların üstünde dövünüyor, kahroluyordu. Sürgünde geçirdiğim yıllarımı anam ızdırap ve gözyaşları içinde tüketmiştir.
 
Şimdi başka bir noktayı anlatacağım. Mütareke yıllarında, kurtuluş kavgamıza başlamak için Anadolu'ya geçmiştim. Annemi götüremezdim. Yanında sürekli olarak kalan bir adamımla İstanbul'da kalmıştı. Sonra Anadolu’da yanıma aldırdığım adamımı Erzurum'dan, anneme geri gönderdiğimde zavallı annem -padişahın benim için çıkardığı idam fermanını bildiğinden- adamın yalnız geldiğini görünce, idam edildiğime hükmetmiş. Bu üzüntüsü bir felçle sonuçlanmıştı. Benim yıllarım mücadeleyle, onun yılları keder ve üzüntüyle geçti. Padişah ve hükümetiyle düşmanların sürekli baskı ve işkencesi altında yaşadı. Oturduğu ev, bin bir çeşit nedenlerle basılır, aranır oldu. Sürekli benim için tedirgindi. Annem İstanbul'da ki son üç buçuk yılın gece ve günlerini gözyaşları içinde geçirdi. Sürekli ağlamak ona gözlerini kaybettirdi. Kısa bir süre önce onu İstanbul'dan yanıma aldırabildim. Ana oğul kavuşmuştuk ama madde olarak ölüydü. Sadece mana olarak yaşıyordu. Annemi kaybettiğim için, kuşkusuz çok üzgünüm. Avuntum, en büyük anamız vatanı batıran ve yokluğa sürükleyen yönetimin hortlamamak üzere yokluk çukuruna gömülmüş olmasıdır. Annem, sonsuza kadar toprağın altında yatacak; Ulusal Egemenlik de sonsuza kadar bu toprağın üstünde bayrak olup dalgalanacak. Beni avutan en büyük güç budur. Evet, Ulusal Egemenlik, bu toprakların üstünde sonsuza kadar sürecektir.
 
Annemin mezarı üzerinde ve Allah'ın huzurunda yemin ediyorum. Bu kadar kan dökerek milletin kazandığı Ulusal Egemenliği korumak ve savunmak için gerekirse anamın yanına uzanmaktan asla göz kırpmayacağım. Ulusal Egemenlik için CANIMI VERMEK,BENİM VİCDAN VE NAMUS BORCUM OLSUN!” Der. Gazi Paşa yanağından yuvarlanan yaşları saklamaz.
 
Mustafa Kemal annesini Anadolu’ya yanına aldırdıktan kısa bir süre sonra trenle, Salih Bozok refakatinde İzmir’e Latife Hanıma gönderir. Zübeyde Hanım oğlunun evlenme kararı aldığı kızı görmek ister. İzmir’e beyaz çarşafıyla gelen Zübeyde hanım, peçesizdir. Tekerlekli iskemle kullanmaktadır. Doktoru Yüzbaşı Asım ve evlatlıkları da yanındadır. Latife Hanım müstakbel kayınvaldesini çok rahat ettirir. Ölümüne kadar bakımını titizlikle sağlar. Ölümünden sonra gerekli vecibeleri eksiksiz yerine getirir.
 
Atatürk ‘’Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bu günün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ
erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.’’ Der.
 
Bizler analar, çocuklarımıza, torunlarımıza emanet aldığımız Laik Cumhuriyeti devir teslimle görevliyiz. Atamızdan aldığımız haklarımızla, Ulusal Egemenliğimize ilelebet sahip çıkacağız.
Aramızda olmayan annelerimizi sevgiyle anarak rahmet dilerken; çocuklarını şehit vermiş anneler başta olmak üzere tüm anelerin gününü kutluyorum.
 
 

 

Ekleyen:  Harika ÖREN
Tarih:  11.5.2019
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Harika ÖREN Yazıları
İnsanlığın Kırmızı ÇizgileriHarika ÖREN [ 18.10.2023 Devamı
Tersane İstanbul’da Sanat Rüzgarları EstiHarika ÖREN [ 12.10.2023 Devamı
Begonvil Gölgesinde AdalarHarika ÖREN [ 11.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsunHarika ÖREN [ 27.8.2023 Devamı
BABALAR; Sevgi Dolu Çocuklar YetiştirinHarika ÖREN [ 18.6.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
Geleceğimizi belirleyeceğimiz ANNELER GÜNÜHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 8.5.2023 Devamı
CACA Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi’nde Harika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
ENGEL TANIMAYAN VAKIF ve OTİZMHarika ÖREN [ 2.4.2023 Devamı
Çiçekli Badem AğaçlarıHarika ÖREN [ 24.3.2023 Devamı
Zihin özgürlüğüne kilit vurulamaz!Harika ÖREN [ 12.3.2023 Devamı
Evdeki bulgurdan olmak Harika ÖREN [ 5.3.2023 Devamı
Geleceğini KaybetmekHarika ÖREN [ 26.2.2023 Devamı
Sabırla, Köklerimizden Yeniden Doğmak!Harika ÖREN [ 19.2.2023 Devamı
Tedbirde Kusur Kadere İftiradır!Harika ÖREN [ 12.2.2023 Devamı
Puantiye PrensesiHarika ÖREN [ 15.1.2023 Devamı
GELECEĞE YÜRÜMEK...Harika ÖREN [ 8.1.2023 Devamı
YEMİNİMİZ VAR HAYAT!Harika ÖREN [ 2.1.2023 Devamı
2023’e doğru…Harika ÖREN [ 26.12.2022 Devamı
En ulu sevgi; insanlık sevgisidirHarika ÖREN [ 10.12.2022 Devamı
Yaşam Hakkı!Harika ÖREN [ 3.12.2022 Devamı
Sonbahar RüzgarlarıHarika ÖREN [ 27.11.2022 Devamı
İklim aktivistlerinden tarihi eserlere saldırıHarika ÖREN [ 20.11.2022 Devamı
Yeni Nesil KütüphanelerHarika ÖREN [ 15.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 10.11.2022 Devamı
Fikir hırsızlığından metaverse dünyasınaHarika ÖREN [ 5.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 30.10.2022 Devamı
Yeni fiber teknolojik dünyaHarika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
EKİM’in Hakkını Vermek!Harika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
‘’Anadolu’nun Gelini’’ Eren EyüboğluHarika ÖREN [ 11.10.2022 Devamı
17. Contemporary İstanbulHarika ÖREN [ 24.9.2022 Devamı
Kraliçeler de ÖlürHarika ÖREN [ 13.9.2022 Devamı
Zafer Bayramımızın 100. Yılını kutluyoruzHarika ÖREN [ 28.8.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam