Günlerden Arife, yarın bayram. Müslüman Alemi’nin Ramazan ayı boyunca tuttuğu oruçların, yerine getirdiği dini vecibelerin sonu. Eskilerin Şeker, günümüzün Ramazan Bayramı kutlu olsun.
Can Yücel der ki; Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp çok şükür bugünü de gördük diyebilmek. Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır. En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye. Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayramdır. Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi bayramdır. Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır. Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun!
Can Yücel nasıl da güzel söyler. Nasıl da doğru söyler.
Her sabah gözümü açtığımda aldığım soluk, yere basıp ayağa kalkabilmem, kendi işimi kendim görebilmek bana bayramdır. Kahvemi içip, yazılarımı yazmaya başlamak arada gelen telefonlara cevap verebilmek, penceremin pervazında şen şakrak öten kuşların sesini duymak, balkon kapısında uçuşan tülün arasından odama dolan güllerin kokusunu içime çekmek bayram…
Sevgi dünyasının en derininden gelen mesaj sesleri, dilimdeki telvenin tadı, ayağıma sürünüp ilerdeki koltuğa kurulan Molly’nin sıcaklığını hissetmek, resim çerçevesinden gözlerinin içi gülerek bana bakan canların varlığı en büyük bayram…
Kıymet bilen ahde vefa sahibi dost ve arkadaşların sıcaklığını hissetmek, arzu ettiğimde onlarla birlikte paylaştığım, sanat etkinlikleri, sohbetler; her bir merhabanın sıcak bir kucaklaşmayla devam edeceğini bilmek bayramdır.
Geceleri ben farkında olmadan saatleri silip süpüren başucu kitaplarımın içinde kaybolmak, hafta sonu kahvaltılarımızı birlikte yaptığımız dostlarımla hayatlarımıza dokunmak, kahkaha atabildiğim her an, bazen üzülüp kaygılandığım kısacası hissedebildiğim her an bayramdır.
Bayramlar gerçekten yaşamın farkında olabilenlerindir. İnsana, öncelikle çocuklara; doğaya özellikle hayvanlara ve çevreye saygı duyanlarındır.
Bayramlar sözüyle, davranış ve tercihlerini paralel sürdürebilenlerindir.
Bayramlar kul hakkı yemeyenlerin, yalan dolandan uzak, tatlı dilli, güler yüzlü, önyargısız, paylaşımcı, birleştirici olanlarındır.
Bayramlar çocuklarındır.
Bayramlar saygı-sevgi-anlayış-büyüklük ister.
Bayramlar aldığı her nefesin hakkını insanca veren, insanlar içindir.
Bayramlar akşamları başını yastığına vicdanı rahat koyanlarındır.
Siz bakmayın herkesin bayram kutladığına, bayramlar Rabbimin huzurunda onu hak edenlerindir.
Verdiği nefese şükürler olsun.
Her nefes bir bayramdır.
|