Deprem gündemde baş sırada yerini aldı. Kolay değil can korkusu bu. Yer kabuğu yüzyıllardan beri devam eden dansına başladığı an insanoğlunun kaçınılmazı oluyor.
26 Eylül 2019 günü Çorlu Tekirdağ merkezinden 42 kilometre uzakta Marmara Denizi’nde meydana gelen İstanbul ‘da yaşanan deprem haberi bana ulaştığında, büyük bir merak ve beğeniyle Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ni gezmekteydim. Rekreasyon Derneği arkadaşlarımla yaptığımız Gap Turu son ayağı olan müzedeyken yaşanan deprem hepimizi endişeye sürükledi. Biz o an güvendeydik ama ya İstanbul’daki yakınlarımız? Bir müddet ne yazık ki o elimizdeki binlerce liralık telefonlarla iletişimi sağlayamadık. Türk telekom, avea ve vodafon sınıfta kaldılar. Ülkenin bu tür hayati interaktif etkileşim operatörleri asla özelleştirilmez. Anladık mı?
Siyasilerin ‘’İstanbul için tüm önlemler alınmıştır’’klişesiyle yaptığı açıklamalar, toplanma alanlarının yok oluşu, konuşlandırılan yaşam ünitelerinin sürekliliğinin sağlanmadığı, AFAD’ın açıklamalarıyla, halkın yaşadığı, gördüğü gerçeklerin örtüşmediği gerçeği değişmedi.
İstanbul depreme karşı ‘’Kentsel Dönüşüm ‘’ vadiyle rantsal dönüşüme, toplanma alanları AVM’lere döndü. Vatandaşın cebinden çıkan ‘’Deprem Vergisi’’? Hala kesintisiz ödüyoruz. Nerelere harcandı? Bu konuda kem küm etmenin mazeret üretmenin hiçbir kaçışı yok! Cevabı verilmelidir.
Biz hala yaya, millet aya dersem kızmayın lütfen.
Dünya’da deprem konusunda önemli bir adım atıldı. Maarten de Hoop’un dediği gibi; Küçük, son derece önemli ancak doğru yönde bir adım.
Jeofizikçi Paul Johnson ekibiyle, yapay zeka teknolojisini kullanarak oluşturulan laboratuvar depremlerini başarılı bir şekilde tahmin ettikten sonra Kuzeybatı Pasifik'teki depremlere bir makine öğrenme algoritması uyguladı. Sismik istasyon ağı tarafından, Kuzey Amerika plakasının altında 2003'ten beri bölgeye yayılmış bir düzineden fazla yavaş kayma tespitini değerlendirdi.
Johnson ve ekibi, arxiv.org bilimsel ön baskı sitesinde yayınlanan makalede, Kuzeybatı Pasifik'teki yavaş kaymaları test ederek, bilimsel diliyle ‘’Hayalet Depremleri’’ kaydettiklerini bildirdi. Bildiri henüz meslektaş incelemesinden geçmedi ama uzmanlar sonuçların titizlikle incelendiğini söylüyorlar. Johnson ve gurubuna göre algoritmanın yavaş kaymalı bir deprem başlangıcını “birkaç gün içinde ve muhtemelen daha iyi” olarak tahmin edebileceği belirleniyor.
Çalışmaları dışarıdan izleyen Rice Üniversitesi'nden sismolog Maarten de Hoop , “Bu heyecan verici bir gelişme. İlk defa, deprem tahminine doğru gerçekten ilerleme kaydettiğimiz bir an olduğunu düşünüyorum”. Derken; Stanford Üniversitesi'nden jeofizikçi olan Mostafa Mousavi, yeni sonuçları “ilginç ve motive edici” olarak nitelendiriyor.
Felaket depremlerinin güvenilir tahminlerinin önünde daha uzun bir yol olduğunu vurgulayan yetkili kişiler ‘’ Engellerin üstesinden gelmek zor ama imkansız değildir. Bilim adamları on yıllardır mücadele ettiği ve birkaç umut ışığı gördükleri bu alanda mücadele etmekteler. Bu küçük adım, konuya büyük bir ivme kazandırır’’ görüşünü paylaşıyorlar.
Yapay zeka Prof.Dr. Cem Say’ın görüşüyle “‘En hırslı yorumuyla, insanlık tarihinin en büyük mühendislik projesidir. Arnold Schwarzenegger, insandan çok fabrikada üretilmiş bir robota benzeyen vücuduyla ve yaralanan derisinin altından gözüken metal iskeletiyle sinema sahnesinde yer aldığından beri yapay zekâ geniş kitlelerin aklını kurcalayan mistik bir fenomen olmayı başardı.’’ Der.
Yapay Zeka insan zekasının bir mucizesi. Yapay zekâ; insanlara ait olan düşünme, yorumlama ve çıkarım yapma yetilerini bilgisayarlara kazandırmayı hedefleyen çalışmalara verilen ortak ad ve nihayet, "Yapay Zeka mühendisliği" alanı Hacettepe Üniversitesinde bu yıl açıldı. 2019-2020- yılında Hacettepe Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği bölümüne 30 öğrenci kabul edildi. İlk Yapay Zeka Mühendislerimiz 4 yıl sonra sahaya adım atacaklar.
Yapay zeka yalnızca mühendislikte, tıpta, medyada değil, hayatın her alanında kullanılıyor. Eskiden yüz yılda toplanan bilgi artık saatte işleniyor. Sürekli bilgi toplayan sensörler var ve bunca bilgiyi değerlendirmek bir insanın becerisini aşıyor. Yapay Zeka’nın oluşturduğu yüksek kapasiteli bilgisayarlarla mühendislere doğru tasarımlar, doktorlara daha doğru teşhis koyma yolu açılıyor.
Ve belki de Yüksek Zeka gün gelecek deprem algısını geliştirecek, bizi candan vuran derdimize deva olacak.
|