2012 yılından beri, üç ülkenin Türkiye, Peru ve Kanada'nın ortaklaşa hazırladığı tasarının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilmesi üzerine 11 Ekim, "Dünya Kız Çocukları Günü" olarak kutlanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2017 yılı verilerine göre, Türkiye'deki yaklaşık 23 milyon çocuğun yüzde 49'u kız çocuklarımızdan oluşuyor.
Ülkemizde kız çocuklarının önemini mutlaka eğitim almaları gerekliliğini ve erkeklerle yan yana aynı platforma işgücüne katılmalarının şart olduğunu; ilk olarak, Kurtuluş Savaşı’nda kadının maddi ve manevi gücüne bizzat şahit olan Mustafa Kemal Atatürk ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyetinde ki kadınlar Dünya üzerindeki hemcinslerinden çok önce Atatürk sayesinde kanun karşısında haklarına kavuşmuşlardır.
Sonrasında Cumhuriyet’in ışığı olan kadınlardan biri, bir doktor hanım Cüzzam konusunu ele alır. Bilgi ve görüşlerini geliştirerek Tıp alanında devrim yaratır. Dünya Türkan Saylan’ı Cüzzam’a çare bulan kadın olarak tanınır. Bu doktor hanım bununla yetinmez, Ata’sının yolundan ilerler. Özellikle Doğu Anadolu’da okula gönderilmeyen kızların her birini ışıldayan eğitimli kızlar haline getirmek için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kurar. Dernek arkadaşlarıyla birlikte ‘’Kardelenler’’ projesini hayata geçirir.
Kız çocuklarının eğitilmesi, okula gönderilmesi konusundaki gönülden öncülüğü, çabası ve eşsiz önderliği, dava insanlarının ilham kaynağı olur. Ömrünü kız çocuklarının eğitimine adayan, karşısına çıkan engellerin tümünü aşan yürekli kadın Türkan Saylan, 36 binden fazla kız çocuğunun yaşamına dokunur. Eğitim alarak, meslek sahibi olmalarına öncülük eder. Yaşama veda ettiğinde burs verdiği üniversite öğrenci sayısı 29 bin, yaptırdığı Kız yurdu sayısı 28, okul sayısı ise 56’dır.
Saylan ‘’ Okumuş ve bilinçli annelerin birçok şeyi değiştirebileceğine, inanıyorum. Okumuş kadınların kendiyle birlikte hayatı değiştirebileceğine inanıyorum. Bu nedenle en çok da kız çocuklarının okuması taraftarıyım. Doğrudur, kız öğrencilerime daha bir önem veriyorum. Ailelerde hala ‘Kızımı nasıl şehir dışına gönderebilirim? Ya yanlış yaparsa?” korkusu hâkim. Bu tabu yıkılmalı ve kız çocukları en iyi şekilde okutulmalı. Bir kadının yapabileceklerinin hiçbir sınırı olmamalı ve kendi hayatıyla ilgili kararları kendisi verebilmeli. Çünkü günümüzde çoğu kadın, ekonomik özgürlükleri olmadığı için babalarının baskılarına ya da kocalarının,’Evden çıkamazsın!’ zorbalıklarına mahkûm ediliyor. Hiçbir kadın bunu kaderi saymamalı. Zorluklar, acılar ya da yoksulluklar elbette olabilir ama bir kız çocuğu veya bir kadın, önündeki engelleri aşabilmek için azimli olmak zorunda. Her şeyden önce emek verdiği şeyi gönülden istedikten sonra bir insanın yapamayacağı şey yok!’’ der.
‘’Her eğitimli kadının Cumhuriyet’e borcu var!’’ sözü O’na aittir. Ondan bize kalan buruk bir görüntüdür; Kanseri yenmeye uğraşıyor dahası hakkında çirkin, tutarsız yakıştırmalarla açılan davaların üzüntüsünü yaşıyorken; çiçekli penceresinden dik duruşuyla, gülümseyerek el sallaması… O akıllı, bilgili, Cumhuriyet’e olan borcunu binlerce kez ödemiş ülkenin değerli kadınları arasında yer alan hanımefendiden bize kalan –düşündürücü- son hatıradır.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, geleneksel olarak kamusal yaşamda ve aile içinde hâlâ görülüyor. Türkiye’de erkek ve kız çocuklarının ilköğretimde başlama sayılarına bakıldığında erkeklerden farklı olarak 600 bin kız çocuğunun okula gitmiyor. Bu nedenle Türkiye, halen UNICEF’in temel eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bu konuya daha fazla duyarlılık gösterilmesini gerekli gördüğü 25 ülke arasında yer almaya devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu 2016 verilerine göre ülkemizde 5-9 yaş arası toplam çocuk sayısı 6.3 milyon olup, 3,17 milyonu kız çocuğudur. Batı illerinde okula giden kız çocuğu oranı %80’ken bu rakam Doğu illeri için %50’ye kadar düşmektedir.
Cumhuriyetin ışığı olan kadınlardan biri daha Betül Mardin’in Dünya Kız Çocukları Günü’ndeki sözlerine kulak verelim. ‘’Kız çocukları çok mühim. Kız çocuklarına yardımcı olmak gerek. Akılda ve sevgide eğitmek gerek. Erkek önemli ama kadının rolü erkek kadar büyük. Erkeği kadın doğuruyor. Kız çocuğu olmak mühim. Kadınlar olmasa erkekler yok! Kadın ve erkekler çocuklarını mutlaka eş değerlerle büyütmeliler.’’
Dünya Kız Çocukları gününde kızlarımızın resimlerini sosyal medyada paylaştık durduk. Ne güzel ve ne şanslıyız. Hepsinin ömrüne bereket. Yeterli mi? Değil!
Ne yapalım? Sosyal projelerde yer alalım. Gücümüzün yettiğince, kendimizin dışındaki kız çocukları, çocuklar için de maddi ya da manevi eğitimleri konusunda, bizlerde kendimize düşeni yapalım. Hadi işbaşına…
|