Gelecekle yüze gelmemize bir adım kala, konuyla ilgili neler biliyoruz? Haydi, Mayıs 2017’de 101 yaşında hayatını kaybeden endüstri mühendisi, mimari tasarımcı, toplum mühendisi, fütürist ve düşünür Jacque Fresco’ya kulak verelim.
Babası Türkiye´de doğan, Fresco ailesiyle 7 yaşında Fransa´ya göç eder. Geleceğin, oluşacak sorunlarla yüzleşerek çözülmesi ve devamında küresel kaynak tabanlı bir uygarlık kurarak oluşturulması gereğinin savunucusudur. Fresco, gelecekte bizi nelerin beklediğini 2008 yılında Türkiye´nin ilk Fütüristler Zirvesi için İstanbul´a geldiğinde anlatır.
Bir kültürün yeniden tasarlanması düşüncesiyle yola çıkıp Venüs Projesi ‘ni üreterek günümüz toplumuna yol gösterir. Yükselen çevrecilik olgusunu bilim kurgu romanları ve ütopyayla harmanlayarak, farklı bir yaşam tarzına doğru gidişi işaret eder. Günümüzün Leonardo da Vinci’si olarak adlandırılan Fresco, interaktif bir çağın yaşam biçimini öngörür. Dünya’yı kuşatan sensörlerle tek bir bağ içinde insanoğlunu saran akıllı ortamların oluşacağını ve bunun önümüzdeki 15 yıl içinde gerçekleşmesinin mümkün olacağının altını çizer.
Bilim toplumunun kullandığı dilin ortak dil olacağını; üretimin robotlarla tam anlamıyla makineleşeceğini; temel ihtiyaçların bölgesel erişim merkezlerinden sağlanacağını; gelecekte Dünya kaynaklarından tüm Dünya insanlarının yararlanacağını; kaynağa dayalı ekonominin hakim olacağını işaret eder. Para ve kredi kartı olmadan doğrudan insan kaynaklı bir sistem için mevcut kaynakların ortak kullanımını öngörür.
Ekonomi k ve siyasi sistemlerin fırsatçılığa dayandığını söyler. Refahın, para-hizmet-emek karşılığında elde edilişinin yozlaşmışlığını ileri sürer. Venüs Projesiyle, Dünya çapında medeni, sürdürülebilir, barışa dayalı sosyo- ekonomik sistemle; siyasi kişisel çıkarların yavaşça yok olacağı bir sosyal değişim hareketinin başladığını duyurur.
Uzay Yolu filminde seyrettiğimiz gibi, haplarla besleneceğimiz, tek bir hapla şişmanlığın tarihe karışacağı, hormon dengemizin, vücudumuza konacak bir çip tarafından takip edileceği bir dünyayı işaret eder. Enerji tüketimi, protein alımı gibi kontrolleri Troid bezleri yerine o çipin kontrol edeceğini öngörür. Yaşam kalitemizi etkileyen hastalıkların yazılım güncellemeleriyle tarih olacaklarını savunur.
Çağımızın en yetenekli bilim adamlarından biri daha, Ray Kurzweil 1999 yılında ‘’Ruhu olan Makineler’’ isimli bir kitap yayınlar. Kitabın içeriği ilginçtir. Kurzweil 23 yaşındaki Molly ile diyaloglarını kapsayan kitabında 2009 yılı için 108 kehanete yer verir. Dijital ve şifreli haberleşme; kitap, video ve müzik satışlarının çoğunluğunun dijital download olarak gerçekleşmesi; savaşların çoğunun insansız akıllı hava araçları tarafından yürütülmesi; uzaktan tıp, sanal gerçeklik yardımıyla uzaktan muayene gibi olasılıkları yazar. Bunların kısmen de olsa gerçekleştiği ortadadır.
Ray Kurzweil’in gelecek 2019 yılı için gerçekleşeceğini yazdığı gelecek yaşam önerilerine bir göz atalım. Sanal sanatçılar ve tüm sanat dallarında kendi sanat ve müziklerini icra edebilen yaratıcı yeteneklere sahip bilgisayarlar ortaya çıkacak. Bilgisayar şöförlü araçlar, otomatik sürüş destekli yollarda hızlı ve güvenli seyir edebilecekler. Bilgisayarlar tarafından desteklenen bireysel uçuş araçları kullanılacak. Ticari alışverişler ve işlerin büyük çoğunluğu insanların sanal kişisel yardımcıları ile simüle perakendeciler arasında gerçekleşecek. Güvenilir ev robotları en iyi ve akıllı yardımcılar olacak.
İnsanlar vücuda yapışan body ve eldivenler giyecek. Sanal gerçeklik uygulamalarında deneyimin tam yaşanabilmesi amaçlanacak. Cilt üzerine uygulanan dokunma duyguları, giysilere eklenecek. İnsanlar sanal gerçeklikle internet üzerinden birbirleriyle “sanal seks” yapabilecekler. Sanal seksi sadece gerçek kişilerle değil aynen gerçeği gibi olan simule- bilgisayar partnerleriyle de gerçekleştirecek; insanlar Dünya’nın her yerinden birbirine bedenen ulaşacaklar.
Kör insanlar için konuşarak anlatan ve yorumlayan özel gözlükler kullanılacak. Sağır insanlar için de konuşmaları yazı ve bazı özel işaretlere dönüştüren, müziği görüntüleyen, dokunma duyusu işaretlerine çeviren özel gözlükler devreye girecek. Omurilik zedelenmesi olan insanlar bilgisayar kontrollü sinir uyarıcıları ve giyilen ekoiskeletli robotik yürütücülerle yürüyüp merdiven çıkabilecekler.
Bilgisayarlarla başlayan kağıt kitap ve belgelerin ölümü devam edecek. Öğretim, bilgisayar simulasyonlu öğretmenlerle sunulacak. Eğitim yazılımlarla gerçekleşecek. Gerçek insanlar sadece akıl hocası, danışman rollerinde yardımcı görevlerde yer alacak. Yetenekli öğrenciler Dünya’ın tüm bilgilerine internet üzerinden, hologramlarla ulaşacak.
Masal gibi geliyor ama Ray Kurzweil’in kehanetleri bir bir gerçekleşiyor. Jacque Fresco’nun ‘’Ruhu Olan Makineler Çağı’’ kitabında yazdığı gibi 2050 itibariyle bilgisayar ve insanların birleşeceği zaman dilimine doğru yol alıyoruz. Gelecekle yüz yüzeyiz.
|