‘’Kadına Şiddet’’ en ağır İnsan Hakları İhlali’nden biridir. Eskişehir, İstanbul ve İzmit Belediyelerini ayakta alkışlıyorum. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne özel dikkat çeken projelere imza attılar.
İstanbul Kadıköy Belediyesiyle, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bir araya geldiler. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı erkek şiddeti sonucu öldürülen kadınların anısına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Koşuyolu Parkı’na ‘’Emine Bulut’’ adını vererek projenin ilk adımını gerçekleştirdi. Bundan böyle Mehtap Bülbül-Acıbadem, Fatma Şengül- Kozyatağı- Ceren Damar-Acıbadem, Özgecan Aslan- Fenerbahçe, Helin Palandöken-Kozyatağı, Esin Işık-Sahrayıcedit, Deniz Aktaş-Sahrayıcedit, Müzeyyen Boylu-Sahrayıcedit, Muhterem Evcil-Hasanpaşa mahallelerindeki parklarda isimleriyle yaşayacaklar.
Kadıköy Belediyesi Sosyal Hizmet Destek Hizmetleri uzun zamandır kadınları kapsayan özel projeler sürdürüyor. Kadın Sığınma Evi, Kadın Dayanışma Merkezi, Toplumsal Eşitlik Birimi, İnsan Hakları Eğitim Programı, Flört Şiddeti Farkındalık Atölyesi, Kadın Sağlığı Eğitim ve Potlaç projeleriyle kadınlara yasal kazanımlarını, haklarını hatırlatarak destek oluyor. Bilgilendiriyor.
Kasım 2019 itibariyle, 324 günde 302 kadın öldürüldü. 532 kadın şiddet gördü. Kadınlar, cinsel, fiziksel, psikolojik, ruhsal, ekonomik şiddet gördüler ve öldürüldüler. Ne yazık ki eylemin %64 ‘ü koca-eski koca-sevgilileri tarafından gerçekleştirildi. %10’u ise baba ya da ağabeyleri tarafından katledildi.
Eskişehir’de ilk defa bu yıl 24 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı erkekler yürüyüş yaptılar. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Eskişehir Şubesi, Şule Yenilmez başkanlığında kadına yönelik şiddete ‘’Hayır’’ dedi. 200 kadar erkek Tepebaşı Ulus Anıtı önünde toplandılar. Eskişehir CHP milletvekilileri Utku Çakır Özer ve Jale Nur Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da yürüyüşe katılılarak destek verdiler. Değerli bir farkındalık yarattılar.
Kadına yönelik şiddetin daha çok ses getirmesi için eş ve kız evlat sahibi olan erkeklerin; Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne kadınlar tarafından organize olmalarını çok değerli buluyorum. Kadınların erkekleri de bu platforma çekmiş olması konunun asıl etkin olan eril kısmının farkındalıkla bilinçlendirilmesi çok önemli…
Kocaeli, İzmit Belediyesi kadına karşı uygulanan şiddete karşı mücadele anlamında özel bir projeye imza attı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, “Mutlu sonlar sadece kitaplarda kalmasın diye çalışıyoruz” sloganıyla yola çıktı. İzmit’teki bilboardlarda öldürülen ve hayalleri elinden alınan kadınların, eğer hala hayatta olsalardı hayalini kurdukları geleceklerinin nasıl olacağı yansıtıldı.
Her bilboart diğerinden daha iç acıtıcı ve düşündürücüydü. Birinde ‘’29 Mayıs 2018’de Ankara’da plazanın 20’inci katından şüpheli bir şekilde düşüp ölen ‘’Şule Çet eğer bugün yaşıyor olsaydı 24 yaşında olacaktı. Yaşasaydı şu an ne yapıyor olurdu?’’ Sorusunun cevabı olarak ‘’ Ve sonra Şule, bir papatya koparıp baharın kokusunu içine çekti” yazıyordu.
Bir diğer bilboartta ‘’Kırıkkale’de 10 yaşındaki kızının gözü önünde öldürülen 38 yaşındaki Emine Bulut eğer hayatta olsaydı kızıyla birlikte mutlu bir hayat sürecekti. Şu an ne yapıyor olurdu?’’ nun cevabı “Ve sonra Emine, kızını okula uğurlayıp keyifle kahvesini yudumladı” idi.
Özgecan için mutlu son hazırlayan İzmit Belediyesi Billboardında “Ve sonra Özgecan, kepini fırlatıp diplomasını gururla havaya kaldırdı” sloganı vardı. 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Yılmaz’ın Mersin Tarsus’ta 11 Şubat 2015’te evine gitmek için bindiği otobüste katlini unutmak mümkün mü? Özgecan hayatta olsaydı 24 yaşında Üniversite mezunu bir genç kız olacaktı.
Her koşulda öncelikle insanız! Kadın ve erkek eşittir. Bu erkeğe öğretilmeli. Erkekler ‘’Kadınlara şiddet uygulamamaları ve öldürmemeleri konusunda eğitilmeliler. Kadını ‘’Namusları ya da vazgeçilmezleri’’ olarak görmekten kurtulmalı, çocukları önünde ‘’katil’’ duruma düşmemeliler.
Ayakta alkışlıyorum. Doğru kararlar, nokta atışları ve yöntemlerle 25 Kasım’da kadına yönelik şiddetin en ağır insan hakları ihlali olduğunun altını kalın kırmızı çizgiyle çizen bu değerli çalışmalarda emeği geçenleri gönülden kutluyorum.
Biz Kadınlar HAKLARIMIZDAN VAZ GEÇMEYECEĞİZ!
BİRİNCİ HAKKIMIZ RABBİN VERDİĞİ YAŞAM HAKKIDIR.
|