Sanatsal etkinliklerin sergiler, fuarlar, bienallerle önümüze serildiği Sanat dolu bir Kış yaşıyoruz. Aralık ayı Sonbahar’dan dem vurmaya devam ederken eski yılın son günlerinde, Sanat koşuyor! Önüm arkam sağım solum Sanat etkinlikleriyle kuşanmış. Türkiye’nin büyük bir bölümünde sanatın çeşitli dallarında hareketlilik yaşanıyor.
Sanatçılar varlıklarını ortaya koymak için üretiyor, üretiyorlar. Özel müzeler kapılarını güncel sanatçılara açıyor. Galeriler yılın son sanat sergilerini sanatseverlerle buluşturuyor.
2019 Göbeklitepe Yılı sergileri, 17 Aralık Mevlana ve Şems’i anma sergileri, kişisel sergiler, müzayedeler, sanat söyleşileriyle geçen bir yılı geride bırakıyoruz.
Ayla Akyol 17 Aralık’ta görülmeye fazlasıyla değer bir sergiye daha ‘’Aşk-ı Muhabbet’’ sergisine imzasını koydu. Mevlana'nın ölüm yıl dönümüne denk gelen 17 Aralık günü " Vuslat Yıl Dönümü Anma Sergisi ‘’düzenledi. Ayla Akyol Sanat (ACC) ne yazık ki kentsel dönüşüm nedeniyle uzun senelerdir yer aldığı salonda son sergilerini yapıyor.
Güncel, nitelikli sanat üretme gücünü ortaya koymaya çalışan 37 sanatçının arasında olma gururunu yaşadığım özel bir gün geçirdim. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, Rekreasyon Derneği, Ressamlar Derneği, Güzel Sanatlar Birliği Ressamlar Derneği üyelerinin de yer aldığı sergide; Sedef Yavuzalp, Ahmet Özol, Alev Demirkesen, Ayda Ersoy, Aydın Sofu, Ayla Akyol, Aynur Yıldırım, Ayşegül Bayraktar, Ayşegül İlerigelen Özdemir, Ayşenur Özsankur, Betül Vural, Cahide Topaloğlu, Canan Arabacı Doğruer, Ceylan Mutlu, Faruk Kırlı, Fehim Güler, Fehmi Bildik, Feriha Aldoğan, Fevziye Özmen, Fügen Ergüven, Gülçin Alpay, Haydar Şendur Cankutan, Hülya Ataözden, İffet Savcı, Kadir Özak, Nil Batmanoğlu, Nur Ulubil, Nilüfer Batmanoğlu, Nuran Yapıcı, Öznur Balcı, Perihan Bildik, Pervin Bülbül, Sedat Kumova, Tülay Aner Güzeldere, Yasemin Toydemir Balkan, Zerrin Çiğdem Aner özgün eserleriyle yer aldılar.
“Aşk-ı Muhabbet” Karma Sergisi‘nin açılış kokteylinde sanatçı dostlarla Pilav üstü kavurma ikramını kaşıklarken Mevlana’nın ‘’Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü, bülbül güle, karga çöplüğe götürür’’ diyen fısıltısını hissettim. Sanat soluyan, sanat konuşan, sanatla dostluklarını perçinleyen, sanatla paylaşıp, sanatla güle kısacası sanat kokan, sanatın birleştirici gücünü iliklerimde hissettim.
Hayatta her şey olabiliriz fakat mühim olan hayatın içinde öncelikle insan olabilmek değil mi? İnsan olarak ölümsüz aşklara tutulmak yaşam kaynağı. Ne demiş Rumi ‘’Fani aşk yoktur, aşkların hepsi baki olandır. Tek fark şudur ki; kimi sanatı görür, kimi sanatçıyı’’ Sanatını gören, sanatıyla yoğrulan sanatçı kendini göstermeyi mi beceremiyor? Değer mi görmüyor?
Sanatçıların telif hakları sorunu gündemdeki önceliğini koruyor. Sanatçıların mülkiyet hakları çerçevelenmiş değil. Müzayede kataloglarına giren fiyatların düşüklüğü sanatçıyı zor durumda bırakıyor. Kalitede yaşanan dengesizlik fiyatlarda da yaşamaya devam ediyor. Taklit mi esinlenme mi? sorusu netleşemiyor.
Ülkemizde Sanat işinin kökeninde yatan eğitimsizlik, bilgi eksikliği görgüsüzlük ne yazık ki hadsizlikle kol kola yürümeye devam ediyor.
Sanatçı, sanatıyla ciddiye alınmıyor. Sanat konusunda yeterli sayıda televizyon programı yapılmıyor. Reyting kaygısı(=Para kazanma kaygısı) sanatı geri plana atıyor. Değerli sanatçılarımız sadece parlak ışıklar altında alkışlanıyor ama devletten yeterli desteği göremiyor. Sanatsal yayın sayısı neredeyse bir elin parmakları kadar kaldı. Sanatsal başarı haberleri, sanatçıların ölüm haberleri ya medyada yer almıyor ya da küçücük bir haberle geçiştiriliyor. Sanatçılarla röportajlara çok az rastlıyoruz. Ancak, sansasyonel olanlar bir tık okuyucunun merakından öne çıkabiliyor.
Unutmadan, dedikodusu bol, vefasız, üretimiyle parlayan sanatçıları, sanat duayenlerini balçıkla sıvamaya çalışanların da kulaklarını çınlatalım.
Ne yapalım? Şems’e kulak verip ‘’Ey benim yetim gönlüm, bırak gamlı düşünmeyi… Sus ve sabret! Gözyaşının hesabını Rabbim sorsun. Sen hakkını helal et.’’ Sözlerine biat edip; sanatla nefes almaya devammmm! Diyelim.
|