Toprak buz tutmuş, artçılarla sarsılmaya devam ediyor. Gece yarısı, ısı -10 derece. Elazığ’da depremzedeler, kurulan çadırlarda çoluk çocuk Doğa’nın acımasız yanını yaşıyorlar. Enkaz altı arama çalışmaları devam ediyor.
Deprem bu kez Anadolu Fay’ı üzerinden kırılıyor. Neredeyse tüm Türkiye hissediyor. Kırılma noktası Elazığ ve çevresinde, 6.8 ile yıkım yaratıyor.
Ülkelerin çoğu başsağlığı mesajlarıyla yetinirken, Azerbeycan yardım uçakları, arama kurtarma timleri acilen Elazığ’a yollandı. Yunanistan kurtarma ekibiyle deprem bölgesine doğru yola çıktı. İllerden belediyeler alarma geçtiler. Kurtarma ekipleri kuruldu. Acilen yardımlar toplanmaya başladı. Sosyal medya yoluyla, evlerini ihtiyacı olanlara açanlar, yol yardımları, maddi yardım duyuruları gelmeye başladı. Devlet başkanı, bakanlar, parti ve belediye başkanları, milletvekilleri Elazığ’a hareket ettiler.
2011 Elazığ depreminde, çatlakları olan bir ev, sağlam raporu alıyor. (Nasıl alıyor? Araştırılsın.) Televizyonda yıkılan o hasarlı binada evi ve iş yeri olan adam anlatıyor. ‘’Çatlakları ellerimle sıvadım’’ diyor. İyi bir halt etmediğini bugün yüzüne çarpan acı gerçekle karşılaşınca anlıyor ama ne fayda!
Depreme dayanıklı sağlam evler, güvenli kentler inşa etmek devletin görevidir. Devlet insanının can sağlığından sorumludur. Yurttaşların da yaşam hakkını savunma hakkı vardır. Yeter ki önce kişisel olarak sonra ailece, aparmanca, mahallece, köyce bilinçlenelim. Evlerimize, çocuklarımızın odasına Süpermen’den önce Türkiye Deprem Kuşağı’nı gösteren bir harita asalım. Nerede yaşadığımızı, şehirlerimizi nerelere kurup, kuramayacağımızı, hangi tür toprak üzerine hangi tür yapıyı yapacağımızı bir öğrenelim, öğretelim.
Bilim adamlarından görüş alarak, kasaba ve şehirlerimize depremle ilgili düzenlemeler getirelim. Bunlar lafta kalmasın. Belediyeler neden fay hatlarına yapı izni verirler? Hadi verdiler, neden yapının içeriğini, uygunluğunu araştırmazlar? Devlet şapkasını önüne koymalı ‘’Nerede yanlış yaptık?’’ sorusunun cevabına odaklanmalıdır.
Depremin hemen ardından Kızılay başkanının attığı yardım twiti; İstanbul depremi sonrası ödemeye başladığımız Deprem Vergileri’nin konuyla tamamen ilgisiz alanlara harcanması ve bakanlıkça bunun son derece normalmiş gibi açıklanması kabul edilemez. Kızılay’ın her an fonda parası olmalı, vergiler ne için alınıyorsa oraya harcanmalıdır.
Sosyal Medya üzerinden sıkça sorulmaktadır.
Deprem toplanma alanları nerede?
Deprem için toplanan paralar nerelere harcandı? Devlet bunların cevabını vermek zorundadır.
Toplumsal olaylara önce devlet erkanının hassasiyet göstermesi gerekir. Kentsel Dönüşüm İmar Planları çok dikkatli incelenmeli, insan hayatı parti içi çatışmalara kurban edilmemelidir.
Her dinin mensubu iyi bilir ki Deprem bir imtihan değildir. Depremin din ile uzak-yakın hiçbir ilgisi yoktur. Deprem Doğa kanunudur. Doğanın doğal akışıdır. Bilinen bilimsel bir gerçektir. Deprem bir ikazdır ama İlahiyatla uzak yakın alakası yoktur.
Namaz kılanı da vurur, kılmayanı da. Oruç tutanı da vurur, tutmayanı da. Din, dil, mezhep ayırmaz.
Müslüman diye kayırmaz. Mamut devrinden kalanlara duyurulur. Böyle doğal afet dönemlerinde kutuplaştırma, ayrıştırma yapmak, insanlığa sığmaz. Günahtır. Vebali büyük olur.
Bilim adamlarının araştırmalarına, ikazlarına, önerilerine kulak tıkayıp, ret edip sonra da ‘’İmtihan’’ derseniz, ‘’Teslim’’ olursanız, olmaz. De ki bir imtihandır. O zaman Bilim adamları soruları hazırlamış, önünüze sunmuşken, cevaplanmasına mani olmak nedendir?
Sorarım, sorarız, sorarlar; NEDENDİR?
Neden, deniz dalgasına eş depremlerle sallanan Japonlar bu imtihandan ‘’Yıldızlı 10’’ alıyorken biz sınıfta kalıyoruz?
İzlerken kanım donuyor. İnsanlar Elazığ ve çevresinde acı içindeler. Toprak buz tutmuş, artçılarla sarsılmaya devam ediyor. Gündüz ayrı, gece ayrı soğuk. Enkaz altından çıkmış yakınlarını yitirmiş, evi göçmüş, kaç canı yitmiş. Kurulan çadıra sığınmış. Yarınından endişeli, iş, aş, çocuklar,
yaşlılar… Maddi, manevi, yardıma muhtaç. Karşılaştığı soru ‘’Mutlu musunuz?’’ Allah aşkına, bu soruyu yönelten muhabiri bir gece o çadırda yatırın!
Depremi yaşayan tüm yurt kardeşlerime geçmiş olsun. Tedavide olanlara acil şifalar,yaşamını yitiren vatandaşlarıma rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
|