Türkçenin resmi devlet dili oluşunun 743. Yılını kutluyoruz. Atalarımızın bize bıraktığı üç değerimiz var. Vatanımız, dilimiz ve bayrağımız! ‘’Türkçenin Başkenti’’ Karaman’da Karamanoğlu Mehmed Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihli fermanıyla hayata geçen ‘’ Türk Dili Bayramı’’nı her yıl 13 Mayıs’ta kutluyoruz.
Türk dilinin tarihî dönemlerini kısaca şöyle özetleyebiliriz: 1. Altay Dil Birliği Dönemi: Türkçenin Altay dillerinden (Moğolca, Mançuca, Tunguzca, Korece, Japonca) henüz ayrılmadığı karanlık bir dönem olarak değerlendirilir. 2. En Eski Türkçe Dönemi: Türkçenin bağımsız bir dil olarak ana Altaycadan ayrıldığı dönem olarak kabul edilmektedir. 3. İlk Türkçe Dönemi: Hun, Avar, Hazar, Bulgar dillerinin Türkçeden henüz ayrılmadığı dönemdir.
Türkçenin metinlerle takip edilebilen bu dönemleri sırasıyla şöyledir:
1. ESKİ TÜRKÇE DÖNEMİ (6.–13. yüzyıllar arası) Türkçenin belgelerle takip edilen ilk dönemi 13. Yüzyıla kadar olan zamanı kapsar. Türkçenin tüm dönemleri içinde ses, biçim bilgisi ve söz varlığı bakımından en saf, duru dönemidir. a) Köktürk Metinleri: Köktürklerin kendi buldukları Köktürk Alfabesiyle taşlar (bengü taşlar) üzerine yazılan metinlerdir. Bir kısmı tanıtılan, bir kısmıysa henüz yayımlanmamış irili ufaklı bu metinlerin sayısı 250’den fazladır. Bengü taşların en meşhurları Kül Tigin, Bilge Kağan, Tonyukuk adına diktirilen ve Köktürk Yazıtları (Orhun Abideleri) adıyla bilinenlerdir.
“Çoyrın bengü’’ taşının 687-692 yılları arasında dikildiği tahmin edilmektedir. Bu doğruysa, altı satırlık bu taş, Türkçe yazılmış olan ve Köktürk harflerinin kullanılmış bulunduğu ilk metindir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar dikkatler Esik kurganından (Altın Elbiseli Adam) çıkan bakır tas üzerindeki Köktürk işaretli kısa yazıya yönelmiştir. Bu yazı doğrulanırsa Türk yazı dilinin belgeleri Çoyrın Bengü taşından 1200 yıl kadar daha önceye gidebilir.
b) Uygur Metinleri: Köktürklerden sonra tarihte Uygurlar görülür. Yeni bir din arayışıyla Budizm’i benimseyen Uygurlar, Uygur yazısı ve Mani, Brahmi yazılarıyla taş ve kâğıt üzerine yazılmış çeşitli metinlerle kütük basması eserler bırakmışlardır. Doğu Türkistan’daki kazılarda ortaya çıkarılan yüzlerce sandık eserin çoğu, dinî nitelikli olmakla beraber aralarında tıp, falcılık, astronomi ve şiirle ilgili olanlar da vardır. En önemlileri; Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın), Altun Yaruk (Altın Işık): Irk Bitig (Fal Kitabı), Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi’dir. c) Karahanlı Metinleri:Eski Türkçenin Karahanlı dönemine ait başlıca eserleri şunlardır: Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi):Yusuf Has Hâcib, 1069-1070 yılında 6645 beyit olarak yazdığı İslamlığın etkisindeki Türk edebiyatının ilk ürünüdür. Dil ve edebiyat tarihi yanında kültür tarihi bakımından da önemli kaynaklardan biridir. Dîvânü Lûgati’t-Türk: Kaşgarlı Mahmud tarafından 1072’de yazılmaya başlanan ve 1077 yılında biten eser, ansiklopedik bir Türk dili sözlüğüdür. Dîvânü Lûgati’t-Türk, 11. yüzyıl Orta Asya Türk dünyasının en sağlam dil mirası olmasının yanında Türk kültürü ve medeniyetinin eşsiz kaynaklarından biridir. Atabetü’l-Hakâyık (Gerçeklerin Eşiği): Eserin Edib Ahmet tarafından 12. yüzyılın başlarında yazıldığı tahmin edilmektedir. Öğretici bir özelliğe sahiptir.
Divân-ı Hikmet: Hoca Ahmet Yesevî’nin şiirlerine hikmet bu şiirlerin toplandığı defterlere Divan-ı Hikmet denmektedir. Bu eserdeki şiirlerin hepsi, Hoca Ahmet Yesevî’ye ait değildir. Kendisi Hacı Bektaşi Velilerin, Yunus Emrelerin, Mahdum Kuluların yetişmesine vesile olmuştur. Eski Türkçe dönemine ait yukarıdaki metinlerin ortak özelliği, hepsinin öğretici nitelikte olmasıdır. Köktürk metinleri henüz yerleşik olmayan kültüre ait olup Köktürk yazısıyla taşlar üzerine yazılmış, hitabet türünün ilk ve mükemmel örneklerindendir. Uygur metinlerinin çoğu, Maniheizm ve Budizm’in öğretilerini hikâye üslubuyla anlatır. Karahanlı metinleri ise şehir kültürüne ait ilk İslami eserlerden olup Arap temelli alfabeyle, kitap biçiminde yazılmıştır. Dil ve kültür tarihi açısından son derece kıymetli eserlerdir. 2. ORTA TÜRKÇE DÖNEMİ (13.–15. yüzyıllar arası):Eski Türkçeyle yeni Türkçeyi birbirine bağlayan geçiş dönemidir. Bu dönemde bütün Orta Asya’da kullanılan Türkçeye, Ortak Türkçe, Müşterek Orta Asya Türkçesi adları da verilmiştir.
3. YENİ TÜRKÇE DÖNEMİ (15.–20. yüzyıllar arası):Orta Türkçe dönemindeki Türk lehçelerinin, edebiyatlarının gelişerek devam ettiği dönemdir.
4. MODERN TÜRKÇE DÖNEMİ: 20. yüzyıldan itibaren bugünü de içine alan bütün Türk bölgelerinde devam eden Türkçedir. Geçmişte olduğu gibi bugün de çok geniş bir alanda oldukça hareketli bir görünüm arz eden Türkçe, günümüzde yirmiye yakın yazı diliyle varlığını devam ettirmektedir.
Türk Dili gelişiminin kısa bir özetini yazmaya çalıştım. Daha geniş bilgiye ulaşmak isteyen okurlarıma; Türk Tarihi, Kazım Mirşan’ın bu konudaki araştırmasını tavsiye edebilirim.
13 Mayıs Türk Dil Bayramımız kutlu olsun.
|