Bedri Rahmi Eyüpoğlu denince ilk aklıma gelen Karadut şiirinin dizeleri’’Çatal karam, çingenem‘’ ve o rengarenk balık desenleri oluyor. 1911-1975 seneleri arasında yaşamış; emeğini döktüğü resimleri, yazıları, şiirleri, yazmaları, büyük boyutlu duvar resimleri, panoları, mozaikleriyle adından söz ettirmiş, dünyaca ünlü sanatçılarımızdan Bedri Rahmi Eyüpoğlu.
Yıllar öncesinde romantik bir akşam yemeği sonrası eşimle çektirdiğimiz fotoğrafın kılıfında yer alan ‘’Çatalkaram’’ şiiriyle hayatıma giriyor ve vazgeçilmez yerini koruyor.
Sizlere, Bedri Rahmi’nin yaşadığı evden, Mavi Kaplumbağa Sanat Evi'nden bahsetmek istiyorum. Bedri Rahmi’nin Ev’inde torunu Rahmi Eyüpoğlu’nun, 1950’li yıllarda başladığı yazma serüvenini, babası Mehmet Eyüpoğlu'ndan sonra sürdürdüğü evden.
Bedri Rahmi Atölyesi uzun yıllardır, Kadıköy Moda’da değerli işlere imza atıyor. Sibel ve Rahmi Eyüpoğlu ailesi 3. Kuşak olarak; Geleneksel Yazma Şenliği’ni sürdürüyor. Her yıl 1-2 Haziran tarihleri arasında yıl boyunca hazırlanan yazmalar sergileniyordu.
Ne yazık ki Korona salgını dolayısıyla bu Haziran Kalamış Yazmaları sergilenemedi. 2020 yılının baharından yoksun kaldığımız gibi Bedri Rahmi’nin yazmalarının kucak açtığı o güzel bahçenin sanat kokan atmosferinden de mahrum kaldık.
Eyüpoğlu, Güzel Sanatların hemen her dalında eser veren vitray, seramik, gravür, mozaik, hat sanatlarına da el atan; şiirleriyle edebiyat dünyasında derin izler bırakan; insan sevgisini kelimelerine yansıtan, düşsel desenlerini, masalsı dizeleriyle buluşturan özel bir insandır. Ne mutlu ki bıraktığı mirası günümüze değin ulaştı. Yüzlerce kalıpla, boyayarak, emekle ve fedakarca yazmalarını devam ettiren; eserleriyle sergiler açarak sanatseverleri buluşturan, sanatını devam ettiren bir aileye sahip.
Mavi Kaplumbağa Sanat Evi davetiyesinin minik bir baskıyla sanatsal kimliğe kavuşmuş, naif haliyle elime ulaştığı bir Mayıs gününü hatırlıyorum. ''Dostlarla yeni bir yaza merhaba derken, Yazma Şenliğimizi uğurluyoruz, bu güzel anıda yanımızda yer alınız'' dileğine karşı koyamıyorum. Mavi Kaplumbağa Bahçesi'ndeyim.
1 Haziran 2019’da 69.cusu düzenlenen geleneksel Yazma Şenliğinde yine, yeniden Bedri Rahmi Eyüboğlu ve eşi Eren Eyüboğlu’na ait yazma motifleri geleneksel yollarla çoğaltılarak renklendirilip, şekillendirilmiş. Ev tekstilinden, giysi, aksesuar ve birçok ürün üzerinde yerlerini almışlar. Amerikan servisleri, bandana, şal, masa örtüleri, cüzdan ve çantalar, el emeği göz nuru yazmalar, fular, gömlek, yastık ve daha birçok farklı ürün; Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Kalamış’taki evinin bahçesinde, renk cümbüşü oluşturmuşlar. Bahçenin her yanı sergilenen rengarenk yazmalarla hayat bulmuş.
Sabah saatlerinde, leziz ikramlarla başlayan şenlik, saatler geçtikçe kalabalıklaşıyor ve büyülü bir etkinliğe dönüşüyor. Şen yazmalar iplere asılmış salınıyorlar. Mavi Kaplumbağa Sanat Evi bahçesi nereye bakacağını, hangi ürüne el atacağını şaşıran davetlilerle dolmuş. Aileler çocuklarıyla gelmişler. Çocuklara yazmalar hakkında ki bilgiler aktarılırken, büyükler alışveriş yapıyorlar.
Mavi Kaplumbağa atölyesinde Eyüpoğlu ailesi ve gönüllülerin el birliğiyle yıl boyunca yazmalar şekilleniyor, renkleniyor. Bedri Rahmi’nin Kalamış’taki evinin atölyesinde tasarladığı yazmalar, sanatçının ailesi tarafından nesilden nesile aktarılıyor.
Yazmacılık sanatı, kalıplara oyulmuş desenlerin bez üzerine baskısının yapıldıktan sonra renklendirilmesiyle yapılıyor. Titiz ve özenli bir çalışma gerektiriyor. El melekesine ve renk konusunda bilgiye sahip olmak ve ayrıca boya kokusuna dayanmak gerekiyor.
Sanatın kucağında, Eyüpoğlu ailesinin uzun yıllardır oturduğu Kadıköy Kalamış Bedri Rahmi Eyüpoğlu Sokakta yer alan köşkün bahçesinden çıkarken, Eyüpoğlu ailesinin vasiyetinin, ülkemizin geleneklerinin sürdürülebilirliğinin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha farkına varıyorum. O gün renkler ve desenler dünyasının sihirinden sıyrılamamışken, dönüş yolunda manav tezgahındaki kayısılara takılıyor gözüm. Bedri Rahmi dilinden ‘’Sen yok musun sen/ Vişnenin vişneliğini, Kayısının kayısılığını, Üzümün üzümlüğünü bildiğin kadar kendini bilsen’’ diye mırıldanıyorum.
Ailenin 3. Neslinin devam ettirdiği bu tarihsel, sanatsal, birleştirici, anlamlı Yazma Şenliğinin 4. Nesil tarafından da sahiplenilmesi en büyük dileğim oluyor.
Özlüyorum. Bu yıl yaşayamadığım, Bedri Rahmi Eyüpoğlu Evi’nin misafirperliğini, sanat kokan odalarını, rengarenk yazmalarını, aileye ait yüzlerce sanatsal objeyi …
Hatırlatayım; sizde özlediyseniz İnstagram’dan Bedri Rahmi Eyüpoğlu Evi hesabına ulaşabilir, randevuyla gidebilir, yazmalardan edinebilirsiniz.
Sağlıkla, sanatla dans edebileceğimiz Yaz günleri dileğimle.
Harika Ören
11 Haziran 2020
|