Meğer İnsan ancak torunu olunca Dünya'da FİL GÜNÜ olduğunun farkına varıyormuş. Torunum Ozan okuldan heyecanla gelip, günün özelliğinden bahsedince; getirdiği ''Fil Ailesi'' kitabını okumak da anneanneye (bana) düştü.
Ben bilmiyorsam, dünyada Fil Günü olduğunu bilmeyen çoktur, günün hakkını vermek gerek diyerek kaleme sarıldım. 12 Ağustos 2012’den beri kutlanan Dünya Fil Günü'nde, fillerin kaçak avcılık tehdidi altındaki yaşamlarına, yaşam alanlarının yok edilmesine, esaret altında tutulmalarına dikkat çekmek amaçlanıyor.
Vahşi doğanın devasa, büyüleyici tehlikeli hayvanları fillerin saldırısıyla yılda ortalama 600 den fazla insan yaşamını kaybediyor. Afrika, Hindistan ve Güney Asya’da yaşıyorlar. Turizm veya ulaşım amacıyla kullanılmaları sonucu şehir hayatında insanlarla iç içe de yaşayabiliyorlar. Çalışkan, çoğunlukla dost canlısı filler, kötü muamele, tehdit gibi tavırları asla unutmuyor ve ani çıkışlarla tehlikeli oluyorlar. Erkek fillerin çiftleşme döneminde dişi fil için mücadele ettiren içgüdüleri nedeniyle agresifleşmesi, onları aşırı tehlikeli yapabiliyor.
Dünyanın karada yaşayan en iri memelileri olan filler, insanlar tarafından eğitilip, tarımda çalıştırılıyorlar. ( Daha çok Asya) Ömürleri 60-70 yıl gibi uzun olan fil sürülerinin başında, bilgili, tecrübeli büyükanne filler bulunuyor. En iri ve yaşlı dişi fil, sürünün reisi oluyor.
Hem Afrika hem de Asya Filleri, anaerkil bir sürü yapısına sahipler. Gruplar halinde güvenli ortam oluşturarak, genç fillere bakar ve öğretmenlik yaparlar. Vahşi doğadaki, zorlu yaşamlarında ömürleri boyunca 400 bin km mesafe kat ederler. Burun delikleri, 50 bin kastan oluşan hortumlarının hemen ucunda bulunuyor. Hortumu olmayan bir fil ölüme mahkumdur. Hortumlarını besinleri ve suyu ağızlarına götürmek, eşyaları kaldırmak, dokunmak, koku almak için kullanırlar. Birbirlerini kokularıyla bulurlar. 4 litre su tutan hortumlarıyla su içer, gövdelerine su püskürterek yıkanırlar. Kocaman eşyaları taşıyan hortumlarıyla minicik bir bezelye tohumunu koparıp, ağızlarında patlatarak içini yiyebilirler.
Nabi Çölü'nde yaşayan filler, içi protein dolu Ana ağacına ulaşmak ve su kaynağı bulmak için, sürü liderinin kılavuzluğunda uzun yollar yürürler. Geçtikleri yollarda ağaçları devirip, bitkileri yolup ''Fil Yolu'' açarlar. Ter bezleri olmadığı için, terlemez, geniş kulaklarını yelpaze gibi kullanarak serinlerler. Filler 280 km uzaklıktaki bir fırtınayı hissedebilir ve su olan bölgeye doğru ilerler. 2004 yılındaki Asya tusunamisi öncesinde filler daha yüksek alanlara doğru yönelmişlerdir.
Hayvanlar arasında sadece Filler kendilerini aynada tanıyabilir. Bilim adamları bunun daha fazla öz farkındalık işareti olduğunu düşünüyor. Bir çalışmada, Happy adlı bir Asya Fili, aynaya bakarken alnına boyanmış bir "X"e dokunur. Bu onun kendi yansımasına baktığını bildiğini gösterir. Oysa ki çoğu hayvan yansımanın başka bir hayvan olduğunu düşünür ve aynanın arkasına bakar.
Filler, duygusallar. Yapılan kötülüğü unutmuyor, intikam alabiliyorlar. Yaşadığı yere uzak kalan fil, doğduğu yere özlem duyarak, ağlayabiliyor. 15-30 filden oluşan sürüler halinde dolaşırken, birbirlerine dokunarak iletişim kurmayı seviyorlar. Empati kurabiliyor diğer fillerin neler hissettiğini anlayabiliyorlar. Bilim insanlarının deneyleri bir fil mutsuzken diğerlerinin “duygusal etki” olarak bilinen duygularını paylaştıklarını gösteriyor. Arkadaş file gidip ağızlarına bir şeyler koyarak güven tazelerler ve onları rahatlatırlar. Yaralanan fillere yardımcı olmaya çalışır, ölülerinin yasını tutarlar. Etrafında toplanır, üstünü dal ve otlarla örterler.
Yağmur mevsiminde çiftleşen filler, erkeklerin alınlarında ki must sıvısının artışıyla zamanı anlıyor ve eşleriyle sürüden ayrılıp, ormana dalıyorlar. Dişiler birbirlerinin bebeklerine bakıp, koruyorlar. Anne fil, 12 yıl boyunca yavrusunu hiç yanından ayırmıyor. Altı ay boyunca yavrusuna hortumunu kullanmayı öğreten filler, birbirleriyle güçlü bağlar kuruyorlar.
Erkek filler 10-16 yaşlarında sürüden kovalanarak diğer erkek fillerle sürü oluşturuyorlar. Görme duygularından çok işitme duyuları geliştiğinden, insanların algılayamadıkları en düşük ses frekanslarını bile algılayıp, seslerle haberleşiyorlar. Bu sayede kilometrelerce uzaktaki akrabalarına haber verip tehlikeden kurtarabiliyorlar.
Filler dişlerini su kazmak, ağaç kabuğu soymak için bir araç olarak kullanırken rakiplerine karşı bir silah olarak da kullanır. Fildişleri büyük olan erkek filler, dişiler için çekici görünür. Tıpkı insanlar gibi filler de sağlak ya da solak olabilir. Bir filin, dişini diğerinden daha fazla kullandığı biliniyor.
Ozan filleri ve dinazorları çok seviyor. Odasında rengarenk fillerden oluşan bir sürü ve onlarca dinazor var. Filler bir aile. Anne, baba, anneanne, teyze filler... Okuduğumuz kitaptaki teyze fillerden birinin ölümüne çok üzüldü. Çünkü kendisini aileye ait yavru fil sanıyor.
Ozan'a, adı insan olan en gelişmiş hayvan tarafından fillerin öldürüldüğünü; bunu sadece dişlerini alıp, para kazanmak amacıyla yaptıklarını anlatmıyorum, anlatamıyorum. O daha 5 yaşında. Bunu asla anlayamayacağını biliyorum.
|