Gündem çok çabuk ve hızlı değişiyor. Salgının rüzgarında savrulup giderken yaşam devam ediyor. Önemli konuları hızlıca tekrar hatırlayalım istedim.
Bence ayın olayı ve şimdilik yılın olayı Biontech’in kurucuları, Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in Covid-19 mRNA aşısını bulmaları dolayısıyla Almanya’dan aldıkları Liyakat Nişanı’ ydı. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Başbakan Merkel’in törene giderken; iki bilim insanına önden yol vermeleriydi. Bilim insanları önde, Merkel ve Steinmeier arkada… Hazmedilen liyakatla, Bilim’e değer vermek. Bu unutulmaması ve siyasetçilerimize ders olması gereken bir sahnedir.
Bizler bunun bir benzerini de ABD Başkanı Joe Biden’in yemin töreninde görmüştük. Lady Gaga’nın muhteşem performansını karı koca Biden’lar ve protokol, sanatçının arkasında, ayakta izlediler. Demek ki, çağdaş Dünya devletlerinde Bilim ve Sanat; Bilim ve Sanat insanları Siyasilerin önünde yer alıyor.
İki değerli sevgi insanının Doğal Cüceloğlu ve Suna Tanaltay’ı ebediyete uğurladık.
Suna Tanaltay ‘’İşte ayaktayım. Karşınızda dimdik. Yaşam doluyum. Dostluk, ilgi, şevkat doluyum. Siz doluyum. Sizden size insanca sesleniyorum; alın beni, sakının, yüceltin. Ben sevgiyim!’’ Der. İçimizdeki sevgiyi fark etmemizi sağlamaya çalışırdı. Yıllardır, radyo, televizyon, kitap ve sosyal medya yoluyla ‘’Sevgi, İnsan İlişkileri, Sanat’ın insan yaşamındaki gerekliliğini anlatan konuşma ve yazılarıyla bizlere ışık oldu. Sevgi’yi önce insanda sonra doğa ve hayvanda aramayı önerdi. İnsan olmanın düşünce, duygu, akıl, sorumluluk, farkındalık çemberinin içinde olduğunun altını, bıkmadan usanmadan çizdi, durdu. Sevgi ‘’Yaşam Felsefesidir’’prensibiyle çocuklara, gençlere sevgi yolunu öğretmeye çabaladı.
Doğan Cüceloğlu’nun yazdığı ‘’Savaşçı’’ kitabı başucumdaki yerini hep korur. ‘’Bir insanın en önemli ilişkisi kendiyle olan ilişkisidir. Kişinin kendinin farkında olmasını önemser. Kendini tanımayanın, sevmeyenin, empati yapamayacağını, vicdanının rahatsız olacağını yineler. Yaşamı nasıl anlamlı kılabilirim? Neler öğrenebilirim? Nasıl hizmet eder, ortama artı değer katabilirim? Sorularına cevap arar. Olayların akıl yoluyla, tarafsız değerlendirilmesi ‘’ Çoğunluğun ‘Doğru’ dediğinin insanın bunu ‘Yanlış’ görmesini değiştirmeyeceğini ve bunun tam aksinin de olabileceğini; Cumhuriyet ve Laikliğe inananların Tarih Bilincini geliştirerek düşünmesi ve yargılarken o günün şartlarını gözeterek doğrulara ulaşabileceğini açıklar.
Yaşamı zenginleştiren ya da fakirleştiren sihirli olayın, bireyler arası sevgi dolu doğru iletişim olduğunun farkındalığında, yaşamımıza ışık tutan bu değerli iki insanı; Suna Tanaltay ve Doğan Cüceloğlu’na rahmet diliyorum. Onlar başucumuzdaki kitaplarıyla hep bizimle olacaklar.
Andımız, okullarda artık okutulmayacak. Neden? İlgili açıklamalar kabul edilebilir mi?
Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca yasayla onaylanarak yürürlüğe giren Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden-Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Sözleşmesi- Cumhurbaşkanı’nın kanun hükmünde bir kararnamesiyle çıkılabilir mi? Hukukçular ‘’TBMM yeni bir yasa yapmadıkça İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir’’. Görüşündeler.
İstanbul’da 1935 yılında Dünya Feminizm Kongresi düzenleniyor. 36 ülkenin kadınları katılıyor ve biz bugün İstanbul Sözleşmesinden çıktığımızı ilan ediyoruz. Kabul edilebilir mi?
KADINLAR BU TARİHE NOT DÜŞTÜK! Böyle biline.
Gerçekten gündeme yetişilmiyor.
Pazartesi Ay’a giderken Dolar yükseliyor. Salı, halktan altın-döviz isteniyor. Çarşamba Demokratik Reform-Yeni başladık derken, binlerce oyu olan partiyi kapatma süreci başlıyor. Ekonomik kararlar kabul görmeyince, kamu kuruluşları atamalarında değişiklikler başlıyor. Bu kararları tek başlarına mı alıyorlar?
Tasarruf derken, binlerce okul çocuğunun laptopu, evinde interneti yokken, eğitim alamazken; 70 bin Dolar’a Kanal İstanbul’u kazmaya başlıyorsun. Yer altı Sularımızı Katar’a satıyorsun.
Sokağa ilacını almaya, ihtiyacını görmeye, iki satış yapıp ekmek parasını kazanmaya çıkan vatandaşa 3050 tl ceza keserken, 15.000 kişiyle lebalep kongre yapıyorsun. Buna ‘’Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı’’ Derdi rahmetli babam.
Ayarlarımızla oynayanlara naçizane yukarda bahsettiğim değerli sevgi insanlarının kitaplarını okumayı ve anlamaya çalışmayı öneriyorum. İnsan ilişkileri konusunda tamamlanmaları gerekiyor.
Yöneticilerimin akıl tutulması yaşadığı ilginç bir ülke oldu Türkiye’m.
Ne demiş yüce önderim, Mustafa Kemal Atatürk; Geldikleri gibi giderler.
Harika Ören
28 Mart 2021
|