Türk Polis Teşkilatı'nın 175'inci kuruluş yıl dönümünde, 24 Saat boyunca gecesini gündüzüne katarak toplumumuzun huzur ve güvenini canla başla çalışarak koruyan polislerimizin Polis Haftası’nı kutlarım. Çok eski zamanlara dayanan Polis Teşkilatı, 1845 yılında Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecit tarafından 10 Nisan’da kurulmuştur. Polis ve Jandarma teşkilatları ülkemizin en önemli kuruluşlarından biridir. Bu kuruluşların çağdaş yöntemlerle idare edilmesi, güncel bilgilerle yenilenmesi gerekir. Atatürk Türk Polisinin eğitimli olması konusunda kararlılıkla ülkenin iç güvenliği, huzur ve asayişinin sağlanmasının devamlılığı konusuna büyük önem vermiştir.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘’….Herkes biliyor ki ve bilmelidir ki; Polis ve Jandarma kuvvetleri, vatandaşlara huzur ve sükun temin eden Cumhuriyetin kanunlarına ve medeniyet düşmanlarına karşı kullandığı bir kalkandır. Cumhuriyet kanunlarına memleketimizin huzur ve asayişine karşı gelebilecek ve vatandaşların hürriyetine tecavüz edebilecek her şerrin kafası bu kalkana çarpmalı ve parçalanmalıdır.’’ Sözleriyle konunun önemini kesin olarak belirtir. 10'uncu kuruluş yıldönümünde görkemli Cumhuriyet törenlerine katılmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğünce 100 kişilik bir polis birliği hazırlanır. Emniyet Müdürü Ekrem Şerif bey, birliği özenle seçtiği polislerden oluşturur. Özel Polis Birliği 29 Ekim 1933’deki resmigeçitte halkın ve Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük hayranlığını kazanır.
Atatürk, Çankaya köşkünde bir akşam toplantısı tertipler. Yeni polis okullarının açılarak, çağdaş polis kurumunun yetiştirilmesini ister. Bu konuda yönetici ve bilim adamlarının görüşlerini alma amacındadır. İçişleri Bakanı ekonomik sebeplerle böyle bir uygulamaya gerek olmadığını ileri sürer. O zamanlar devlet daireleri için Ankara'nın İtfaiye Meydanı ve çevresindeki işyerleri ve kahvehanelerden toplanan kişiler memurluğa aday gösterilir. Okur-yazar ya da İlkokul mezunu, askerliğini yapmış, sakatlığı bulunmayan kişiler seçilir. Polis olmak için gösterişli fizik önemlidir. Siyasi polis olma şartlarından en önemlisi kişinin yüzünde şark çıbanı izlerinin bulunmamasıdır. Mustafa Kemal Atatürk, İçişleri Bakanına polis aday adaylarını nasıl seçtiğini sorar. Adayların seçilme şeklini öğrenir ve yaverini çağırtır. "İtfaiye meydanında polis olabilecek vasıfta bir şahıs al getir" der. Kısa sürede polis olabilecek nitelikte bir şahıs huzura getirilir. Ata, memleketini öğrenir. Askerliğini yapmıştır. Yaverinden Harput'lu Fikri'ye dolu bir silah verilmesini ister. "Tüfeği doldur. Tavana ateş et” emrini verir. Fikri hiç tereddütsüz, sorgulamadan, silahını tavana yöneltir ve beş kez ateşler. Atatürk sonra kendi görevlendirdiği polis memuru Ragıp efendiyi çağırtır. Kendisine şaşırtıcı bir emir verir. Ragıp efendi sebebini sorar, öğrenmek ister. Ata, onu odadan gönderir ve İçişleri Bakanına "Şükrü bey ilk gelen Harput'lu Fikri'ye seni vurmasını söylesem vurur muydu?" diye sorar.
‘’Vururdu.’’ Cevabını alır. "Ragıp efendiye seni vurmasını söylesem vurur muydu?" deyince, bakan kararlılıkla "Vurmazdı paşam" diye cevap verir. Toplantıdaki insanlara gerçek bir ders veren Atatürk, Polis Koleji Polis Enstitüsünü açılması ve en değerli hocaların temini emrini verir.
Dünyanın kabul ettiği Lider ‘’Ulusu ulus yapan, ilerleten ve geliştiren güçler vardır: Polis, asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır. Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. Polise karışılmaz, vazifesini yaparken serbest bırakılmalıdır. Herkesin polisi kendi vicdanıdır fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.’’ Diyerek Polislerle ilgili konulardaki hassasiyetini sıklıkla ortaya koyar.
Gücünü yasalardan alan, milletimizin huzurunun, devletimizin bölünmez bütünlüğünün teminatı Polis Teşkilatında her polis; vatanı, milleti, bayrağı uğruna şehit olmaktan geri durmaz. Şerefli görevinde insan haklarına saygınlığıyla, manevi varlığıyla, hukukun üstünlüğüne inanarak ülkemizin güvenliğinin teminatı olmaya devam eder.
Polislerimizin yaşam şartlarının iyileştirilmesi, maddi açıdan rahatlattırılması; Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ve Türk Polis Teşkilatı Kurumu’nun ileri düzeye yükseltilmesi için hükümetlerin maddi ve manevi desteğine ihtiyacı vardır. 6-12 Nisan Polis Haftası, maddi ve manevi anlamda şehit polis ailelerimizle dayanışma içinde olmak için en uygun zamandır.
Köklü Polis teşkilatımızın kuruluş yıldönümünü kutlarken, görevini başında şehit olan polislerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Harika Ören
|