19 Mayıs son derece zeki bir lider tarafından, bağımsızlık savaşını Türk Halkıyla birlikte can pahasına kazanan; bu günü doğum günü kabul eden Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Gençliğine bırakılmış bir mirastır.
103. yılını kutladığımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 23 Nisan gibi bir armağandır. Ruhunda özgürlük, bağımsızlık, emek, güven, akıl ve birlik içinde disiplinli dayanışma, bilgi yüklü strateji barındıran değerli bir başlangıca işaret eder.
Mustafa Kemal 13 Kasım 1918 yılında, Çanakkale’den geçirmediği İtilaf Donanması gemileri arasından Kartal İstimbotuyla Haydarpaşa’dan hareket ettiğinde, şöyle bir bakar. Yaveri Cevat Paşa’ya ‘’Üzülme’’ der. ‘’Geldikleri gibi giderler.’’ İstanbul’da Şişli’deki evinde bulunduğu sürede İsmet İnönü, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Kazım Karabekir ve yakın arkadaşlarıyla birlikte, işgal altındaki ülkenin Kurtuluş Savaşı stratejilerini belirlerler.
İtilaf Devletleri’nin 21 Nisan 1919’da Karadeniz Bölgesi’nde güvenliğin sağlanması için Osmanlı Hükümeti’ne nota verir. Ali Fuat’ın babası İsmail Fazıl Paşa, dünürü Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Paşa’ya Mustafa Kemal’i önerir. Dahiliye Nazırı, Mustafa Kemal’i Harbiye yıllarından tanımaktadır. Damat Ferid Paşa’ya, taktir ettiği ve görüştüğü Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesini önerir. Hükümet bölgeye Mustafa Kemal’in gönderilmesine karar verir.
29 Nisan’da Harbiye Nazırı Şakir Paşa tarafından makamında görevi alan Mustafa Kemal, yetkilerini açıkça tanımlayan bir görev belgesi ister. Amacı Anadolu’ya geniş bir yetkiyle gitmektir. 3. Ordu Müfettişi göreviyle yola çıkan Mustafa Kemal, yetkilerini yazdırırken Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım İnanç ‘’Bir şey mi yapacaksın?’’ Der. Mustafa Kemal ‘’ Bu maddeler olsa da olmasa da, evet, bir şey yapacağım’’ diyerek cevaplar.
Askeri gücü, yetkilerle alan Mustafa Kemal 16 Mayıs’ta Padişah Vahdettin’e veda ziyaretine gider. Padişah kendisine ‘’ Paşa, paşa şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi tarihe geçmiştir. Bunları unutun. Asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden büyük olabilir. Paşa, paşa devleti kurtarabilirsin!’’der. İtilaf Devletleri verdikleri notada Osmanlı Devleti Karadeniz Bölgesi’ndeki güvenliği sağlayamazsa Karadeniz Bölgesi’ni işgal edeceklerini bildirmişlerdir. Batı, Güney ve Doğu’su işgal altında olan ülkenin Kuzey’i de işgal edilirse Osmanlı Sevr şartlarını kabul etmek zorunda kalacaktır. Padişahlık ve hanedanlık son bulabilecektir. İngiliz ataşesi William Deeds tedirgindir, Sadrazam damat Ferit Paşa’yı uyarırsa da iş işten geçmiştir.
103 yıl önce 16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Bandırma Vapuruyla Anadolu’yu işgalden kurtarmaya, yeni bir devlet kurmaya azimli ve kararlı olarak Samsun’a doğru yola çıkar.
19 Mayıs, Mustafa Kemal’in Türk halkıyla birlikte, Kuvayı-milliye ruhuyla kazandığı savaş; kılık kıyafet, ölçü-tartı, yeni hukuk düzeni, kadınları toplumsal hayata katan çağdaş görüşü, Köy Enstitüleri, alfabesi, Türk Dili, dünya devletleriyle aynı düzeyde oluşturulan eğitimi, tarım ve endüstri devrimleriyle; son derece değerli, sımsıkı sarılmayı hak eden, ulusça yeniden doğuşun bayramıdır.
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü arasında Florya Cumhurbaşkanlığı köşkünde geçen anlamlı bir sohbet vardır. Atatürk, İnönü’ye bakar ve ‘’İsmet, yıllardır birlikte neler gördük, neler yaşadık. Hiçbir zaman bana karşılaştığım en büyük zorluğun ne olduğunu sormadın’’Der. İnönü, gülümser ‘’Haklısın Paşam’’der. Ve sorar ‘’Gerçekten karşılaştığınız en büyük zorluk nedir?’’ Atatürk ‘’Uyandırmaktı! Paşam Uyandırmak’’der ve devam eder. ‘’Karşılaştığım en büyük zorluk uyuyan Türk Halkını uyandırmaktı.’’ İnönü buna yürekten katılır. Kendisi de bunu yaşamıştır. Atatürk ikinci bir soru sorar ‘’Peki ondan daha zoru neydi, bilir misin?’’ İnönü ‘’Ondan daha zoru neydi peki?’’ Deyince Atatürk cevap verir. ‘’Uyanan bu halkı durdurmaktı. Uyanan halkı durdurmak, uyuyan halkı uyandırmaktan çok daha zordu’’
Ulusal bayramlar ortak aklın, ortak coşkunun paylaşılacağı heyecan dolu günlerdir. Tek milletin tek bayrağın Türk Bayrağı’nın altında tek yürek olduğu günlerdir.
19 Mayıs’ta Samsun’a atılan ilk adım, çocukların ve gençlerin ülkenin geleceği olduğunu bilen aklın, yüzyıllarca dini inancı kullanılarak kulluk eden halka; aklı ve vicdanı hür yaşam hakkının verilmesinin ilk adımıdır.
Türk Gençliği! Mustafa Kemal Atatürk Türk Cumhuriyeti’ni Türk İstiklali’ni sizlere emanet etmiştir. Emanetinize sahip çıkınız.
Harika Ören
|