Dilimizde dolanır durur birey olmak…
Ben bireyim… Ben, özgür bireyim…
Oysa hiç de kolay değildir! Sağlıklı, huzurlu, başarılı ve mutlu bir birey olabilmek.
Birey; kelime anlamı olarak, “indivudio” yani, bütünselliğe uzanan yolda bir kişi olabilmektir. .
Herkesin, ben bireyim! Ben özgürüm! söylemleri arasında, çok az sayıda kişi birey olabilme yolunda ilerler. Her gün duyarız, adam gibi adam arar herkes… Adam olmak, birey olabilmektir…
Birey olabilmenin ilk şartı ve olmazsa olmazı, kendimize ve içinde yaşadığımız topluma saygılı olmaktır. Hoş görülü olmak, ön yargılardan arınmak, sevecen olmak, dürüst olmak bireyi belli olgunluğa eriştirecek, egosunu eğitecek, kendisini aşmasını sağlayacaktır. Empati kurarak, kendisine yapılmasını arzu etmediği bir davranışı, başkalarına da reva görmeyecektir.
Sorunlara duyarlı olmak, akıcı ve özgün düşünebilmek, yaratıcılık, düşüncelerde de zaman zaman esnek olabilmek, inisiyatif kullanabilmek, birey oluşumuzun önemli özelliklerindendir.
Birey olmakla, bencil olmayı ayırt edebilmeliyiz. Toplumun bir parçası olarak, maddi, manevi alış verişlerin doğal olduğunu kabul etmeli, hep almak yerine, vermenin de tadına varmalıyız. Kendi başımıza karar verme yeteneğimizi geliştirmeli, hak ve sorumluluklarımızı doğru değerlendirmeliyiz. Birey olduğumuzun en doru ifadesi; toplum içinde ki duruşumuzla, gördüğümüz genel kabullerle belirlenir.
Bireyin yokluğu, geri döndüğünde anlaşılmaz!…
İç bütünlüğünü sağlayamamış, kendisi ile sürekli kavgalı, sorunlarının adını koyamamış, adını koyduğu sorunlarla yüzleşememiş… Bağlılıkları, bağımlılıkları ve zaafları olan kişiler; birey olamayacaklardır. Toplum içinde yanlış öğretilerin esiri olmuş, hastalıklı bir oluşumun yansımaları olarak; sözde bireyler hayatın içinde figüranlığa devam edeceklerdir.
Birey olmak;
Sakinleşmeyi, dinlemeyi ve beklemeyi bilmektir. Sevgiyi, saygıyı, hak ve sorumlulukları paylaşmak, hayattan keyif almaktır…
“Ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!”
|