Sevginin yaşam içinde tüm canlılar için çok önemli olduğunu defalarca paylaştım, sevgi besleyip, paylaşabilmek kendimizi sevmemiz ile olasıdır.
Öyle ise kendinizi sevin!
Kendinizi sevebilmek; kendimizi tanıyıp, ne isteyip, ne istemediğimizden emin olduktan sonra duygularımızı doğru anlayarak başlayabilir. Daha sonra duygularımız düşünceye… Düşünceler davranışlara… Davranışlarımız alışkanlıklara dönüşecek ve yaşamımıza yön verecektir.
Yaşantımıza yön verecek, davranışlarımızı oluşturan duygularımızı, sakin ve sükûnet içinde analiz etmeliyiz. Sonuç her ne olursa olsun duygularımızı yargılamamalı, suçluluk psikolojisi içinde üzerlerini örterek bilinçaltımızda biriktirmemeliyiz. Öncelikle duyguları doğru anlamalı, kabullenmeli ve daha sonra doğru davranışlara yönelmeliyiz.
Kendimizi ve duygularımızı tanımadan, ne kendimizi, ne de bir başkasını sevemeyiz!
İnsanın kendisini tanıması hiç de kolay bir iş değildir…
Genellikle iyi ve güzel duygular hep zihinde taze kalır, olumsuzluklar en kısa sürede unutulmaya gayret edilir ya da bilinçaltımıza atılarak üzeri örtülür. Bizi rahatsız eden bir duygunun üzerinin örtülmesi bize bir yarar sağlamaz. Aksine her fırsatta farklı biçimlerde ortaya çıkarak bizi rahatsız eder… Edecektir de…
Bilinçaltımız bir kumbara gibidir, oraya attığımız hiçbir duygu, düşünce kaybolmaz, silinmez… Benzer bir durum çağrışım yaptığında hemen zihnimizde yerini alır. İşte o yüzden duygularımızı iyi anlamalı, gereğini yapmalıyız.
Mutluluk, sevgi, saygı, güven, özlem, başarı, kırgınlık, kızgınlık, nefret, öfke… v.s Daha da sayabiliriz. Bu duygular hepimizin yaşadığı bizi bazen coşturan, bazen hüzünlendiren hislerdir. Önemli olan hissettiklerimizi yaşantımıza güzellik ve mutluluk katacak biçimde davranışlara dönüştürebilmektir.
Güzel duygular bizi mutlu ederken, gerginlik yaratan duygular ise strese girmemize neden olacak, stres ise sağlığımızı etkileyecek ve hastalıklar başlayacaktır.
Oysa kırgın, kızgın olduğumuz kişiler ile doğru iletişim kurup, sorunu çözebilirsek… Ya da onları affedebilirsek düşüncelerimizde, gönlümüzde… En büyük iyiliği kendimize yaparız. Böylece stresten ve hastalıklardan korumuş oluruz. Kolay olmadığını biliyorum ama birkaç denemede başaramasak da vazgeçmemeliyiz.
Örneğin; yürümeye çalışan bir çocuk ilk düştüğünde vazgeçse, yürümeyi öğrenebilir mi?
Ben en güzel duygunun sevgi olduğuna, her sorunun sevgi ile yaklaşıldığında daha kolay çözüleceğine inan biriyim. Genellikle empati yapar, beni üzecek bir davranış sergileyen insanı anlamaya çalışır, duruma göre bir tavır belirlerim ve kırıldıysam da affederim…
Kendim ve çevrem ile barışığım…
Nefret ve kin gibi duyguları hiç düşüncelerimde barındırmadım…
Ön yargısız ve hoş görülü olmak için gayret ederim…
Mutlu ve huzurluyum…
Seviyor ve seviliyorum…
Hiç kolay olmasa da kendimi anlıyor, yargılamıyor, onaylıyorum…
Kendimi seviyorum!
Sizler de kendinizi sevin ki; sevgiler paylaşılabilsin!
|