Bayramlar dini inançlarımız ve kültürümüz gereği;
Sevginin ve saygının paylaşıldığı, dargınlıkların bitirildiği…
Birlik ve beraberliğin doyasıya yaşandığı, en önemlisi de “çocukların sevindirildiği” günlerdi!
Günlerdi diyorum…
Büyük heyecanlarla çocukluğumuzda beklediğimiz, yeni ayakkabılarımızı ve giysilerimizi başucumuzda sakladığımız, sabah ailenin erkeklerinin camiden dönüşünü bekleyip, bayram sabahı tüm ailenin bir arada yediği bayram yemeğinden sonra ki bayramlaşmaların bittiğini görüyorum.
Çocuklar sevinemiyor!
Babaları, amcaları ya da ağabeyleri şehit olmuş!
Bayram kara haberle gelmiş!
Ormanlar, ülkemizin ciğerleri yanıyor…
Nefes alacak yer kalmıyor ki; Çocuklar nasıl sevinsin?
Cennet ülkemizin her köşesinden kara haberler alıyoruz peş peşe...
Boynu bükük çocuklar!
Ocağına ateş düşmüş analar- babalar!
Evi yıkılmış, dul kalmış eşler!
Bunca acı, bunca üzücü olay yaşanırken.
Nasıl bayram yaparız?
Nasıl güler, eğleniriz?
İnanın ben haberleri izlemeye, gazeteleri okumaya korkar oldum.
Güzel ülkemin güzel insanlarına;
Barışın ve huzurun! Kardeşçe ve birlikte yaşamanın!
Askerimizin, polisimizin, vatan evlatlarımızın şehit haberlerini almadan…
Yaşamanın mümkün olduğunu düşünmeleri çağrısında bulunuyorum!
Kara haberler bitsin!
Ki; Bayramlar kutlu olsun…
(Not: Elektronik kirlilikten korunma yollarını yazmaya devam edeceğim.)
|